4. bölüm- Aldatılma İntikamı.

20.8K 1.2K 212
                                    

Bahçede Pelinle oturuyorduk. Pelin bana döndü "Ayaklı gazete Okan koşarak buraya geliyor" dedi.

Bakışlarımı bahçeye çevirdim ve o sırada karşımda soluklanan Okana baktım. Okan elinde ki suyu kenara koydu ve "bomba haberler var Efso, senin haberin yok." Demesiyle, şaşkın bi şekilde Okana baktım.

Okan güldü ve "İremin sevgilisi, Mete var ya " dedi. İrem denilmesiyle, şaşkınlığım iki katı artmıştı. Ardından Okan devam etti "İrem, Meteyle yedi başlı Duruyu basmış " demesiyle şok içerisinde Okana baktım.

Yutkundum ve etrafıma baktım. İrem etrafta gözükmüyordu. Okan bana bakıp, "bugün gelmemiş okula, sanırım aldatılma acısı çekiyor" diye yanıtladı. Okuldan sonra, İremi arayıp iyi olup olmadığını sormayı aklıma not ettim.

Pelin bana dönüp "Durunun derdi ne?" diye sordu. Pelinin sorusunu es geçip, Okana döndüm ve "iremlerin benim evime taşınacağını Duru duydu mu?" diye sordum. Okan "tabiki duydu kızım. Duymayan mı kaldı?" diye sordu. Peline döndüm ve "yakın olduğum kim varsa, herkesi etrafımdan çekip almaya çalışıyor. Canımı yakmaya çalışıyor" dedim. Sinirle elimi yumruk yaptım ve ayağa kalkıp, birkaç arkadaşıyla konuşan Durunun yanına doğru yürümeye başladım.

Okan arkamdan "ortalık fena kızıştı" demesini önemsemedim. Daha önemli şeyler vardı. Durunun önünde durdum ve gülümsedim. Duru gözlerini devirdi ve "kavga etmeye mi geldin?" diye sordu. Güldüm ve "yok diğer eski sevgililerimin numaralarını vermeye geldim. Sen benim eskilerimle takılmayı çok seviyorsun." Diye yanıtladım Duru sinirle ayağa kalktı ve "sen çok olmaya başladın" dedi. Güldüm, "naparsın? arkadaşlarımın eski sevgilileriyle mi yatarsın yoksa?" dedim. Ardından, "yaptığının aynısını yaşayacasın" diye bağırdım.

Duru kahkahalarla güldü ve "ben karmaya inanmıyorum ya" dedi. Gülümsedim ve "karma ben olacağım sana" dedim. Ardından Pelinle birlikte gergin ve sinir bozucu olan ortamdan ortamdan ayrıldık..

***

Eve doğru Pelinle birlikte yürüyorduk. İrem konusu aklıma gelince derin bi iç çektim ve İremi aramaya karar verdim. Telefonumu çantamdan aldım ve İremi aradım. Telefon çaldı çaldı ve ardından açtı.

İrem ağlamış sesiyle, "efendim Efsun?" dedi. Binanın önünde durdum ve "bazı olaylar öğrendim. Bize gelir misin sohbet ederiz?" diye sordum. İrem önce kabul etmedi. Ancak bi şekilde ikna ettim ve telefonu kapattım. Binaya girerken, Ulaş ışık hızıyla yanımdan geçti ve koşarak gitti.

Pelinle şaşırmış bi şekilde arkasından baktık. Ardından binaya girip merdivenlerden çıkmaya başladık. Yukardan gelen seslerle şaşkınlığım artmaya devam etti. Dün "bu sehpalar çok kalitesiz" dediğim çocuk, kapının önünde sinirle duruyordu.

Gülmemek için kendimi sıktım ve arkasından yüzüne kapıyı kapatan hödük çıktı. Gözlerimi devirmemek için kendimi sıktım. Ardından yüzüme kapıyı kapatan hödük sinirle kapının önünde ki çocuğa döndü ve "evi temizle. Ve yemek yapmayı unutma Özgür" dedi. Özgür denilen çocuk gözlerini devirdi ve "eve erken gel Alp" dedi. Alp gülümsedi ve yanımdan geçerken gözlerimin içine baktı.

İçime derin bi nefes aldım ve merdivenlerden hızlıca çıktım. Kapıyı açtım ve içeri girdik. kendimi koltuğa bıraktım ve tavanı izlemeye başladım. Bugün olanlar değişikti. Kapının çalmasıyla bakışlarımı kapıya çevirdim. İrem içeri girdi.

Komşu Düşmanlığı.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin