Bölüm 6

679 29 5
                                    


Karşımda bir ordu insan vardı ama benim gördüğüm tek kişi oydu.
Karşımda gördüğüm kişi gerçek mi?
O kız bu kız mı? Gözleri aybı.Aynı hissiyet.Aynı bakış.Ama çok büyümüş.Zaman onu yormuş.Dayanamadım ve sarıldım."O sensin sensin.Ya asla aklıma gelmezdi bir daha karşılaşacağmız.Sen şimdi benim kuzenim misin? Aaaağ kuzenim sensi.Yıllar geçmiş ama sen hala aynısın.Aynı bakışların var.Aynı bakıyorsun.Aynı güzelliktesin.Aaaağ çok mutluyum" dedim heyecanla.Aynı zamanda olduğum yerde zıplıyordum.Etraftakiler ne oluyor lan burada bakışı atıyordu.Kuzenimin omzundan tutup salona doğru sürükledim."Gelin herşeye anlatıcam.Kuzenim yol yorgundur.Önce oturalım,anlayıcam" dedim tam Poyraz abim konuşacakken.Herkes oturdu.Kuzenim şok olmuş şekilde bakıyordu.Kimseyi merakta bırakmamak için konuşmaya başladım.Herkes bana yeto artık anlatmaya başla bakışı atıyordu."Ben küçükken babam tarafından evden atılmıştım bir gün.Saçımdan tutup yola savurduğu için her yerim toz toprak olmuştu.Ne yapacağımı düşündüm ve sokaktaki çocuklardan beni de oyuna almalarını istedim ama üstüme baktılar ve kirli olduğum için aşağılayıcı bakışlar atıp hakaretler etmeye başladılar.Ben bu halde çıkmaya utanmiyor muymuşum yok ayaklarının altlarına alırlarmış beni bir daha onlarla muhattap olmamalıymışım çünkü ben babamdan dayak diyormuşum gibi bir sürü şey söylediler.Ben de kaldırımda oturdum.Karşıda oyuncakçı vardı.Oturdum kaldırımda.Vitrinde çok guzel bir bebek vardı.Oturup izlenmeye başladım.Sonra yanıma bir kız geldi.Çok güzeldi.Pembe bir tütü giymişti.Minik bedenine göre bakışlarında hüzün vardı.Bana ne dedi biliyor musunuz? Annem ve babadan o bebeği sana almasi için rica edebilirim dedi.Sonra annesi ve babası geldi.Bana kınayıcı bakışlar falan attılar.Ailesi kabul etmedi.Sonra bana çantasından bur anahtarlık çıkardı.O gün o kadar mutlu oldum ki." dedim ve arka cebimden anahtarlığı çıkardım.Herkes bana şok içinde bakıyordu.O kız bana sarıldı."Adın ne? O günden sonra neler yaptın? Nasılsın, iyisin değil mi? Beni hatırladın mı?" dedim sorularımı ardı arkası kesilmezken.Öncelikle iyiyim.Adım Seni hatırlarım aslında hiç unutmadım.Çünkü ben de senin gibiyim.Ben de şiddet gördüm hem de her gün.Sonra da beni yetimhaneye bıraktılar.Bana bakamıyorlarmış.Sonra da annem ve babam beni evlat edindi 11 yaşıma gelince.Yani 6 yıl önce.O gün seni orada görünce kendimden bir parça hissettim.Seni orada bırakınca da kendimden bir parçayı yeni bulmuşken kaybetmiş gibi.Normal de korkudan bile 4 ay evdeki kimseyle konuşmadım.5. ayda da yeni isimlerini öğrendim" dedi sonda ki dediği şeyle kıkırdayarak ve bana sarıldı."Lan ben birşeye takıldım.O kadar yıl geçti sen bunu nasıl hâlâ saklıyorsun?" dedi şaşkınca bakarak."Çünkü... çünkü ben de o gün kendimden bir parçayı kaybettiğimi hissettim ve moralim bozuk olduğunda da sadece arcobaleno'ya anlattım" dedim."Arcobaleno" dedi abilerimin aynı anda.Oyuncağı omuz hizzama kadar kaldırıp sağa sola salladım."Oyuncaktan bahsediyorum ayrıca şu durumda bile kıskanıyor musunuz? Sıla bunlara dikkat edelim.Gece gizlice odama gelip arcobaleno'yu alıp bir köpeğin parçalaması için atıp parçalandıktan sonra ülke dışındaki hiç bulamayacağınız bir denize atabilirler" dedim.Herkesten küçük kıkırtılar çıktı."Arcobaleno ne anlama geliyor?" diye sordu Sıla."İtalyanca gökkuşağı anlamına geliyor.Sıla o gün benim siyah hayatıma gökkuşağını kattı.Ayrıca sayesinde bir dert arkadaşım oldu." dedim."Sabahtan beri gözüm seni bir yerden ısırıyor.Şimdi hatırladım.O gün parktaki kızssın.O gün neden ağlıyordun? Üvey ailen yüzünden mi?" diye sordu odada tanımadığım biri."Sen kimsin?" dedim."Ben Kara.Yani en sevdiğin kuzenin.Ben seni bir ara parktayken ağlarken gördüm.Gülen çocukları izliyordun.Neden ağladığını söylemen için çok dil döktüm ama anlatmadın." dedi."Mübarek bu ne herkesi tanıyormuşum.Cok şanslısınız.Değerini bilin" dedim işaret parmağımı Kara ve Sıla'ya gezdirirken.Hepsi güldü ve sonra Sıla sanki sonradan bir şeyi hatırlamış gibi yüzü düştü."Onun en sevdiği kuzeni nereden oluyor muşsun acaba? Onun en sevdiği kuzeni benim" dedi Sıla.Kulağına doğru yaklaşıp ''tabi ki sensin ve beni herkesle tanıştırır mısın?" dedim.Asılan yüzü hemen düzeldi ve yerini kocaman  bir gülümsemeye bıraktı.Sıla bana dönerek "bu annem Safiye ve bu da babam Naci" dedi çok tatlı bir çifti gösterdi."Abim Kara ve Yunus" dedi.İkisine de hafif bir tebessüm ettim.Daha doğrusu bence bu büyük bir hediye oldu.Beni tebessümümü bile herkes göremez.Aaaa yeter be.Sıla geldi beni unuttun.Artık konusmazssın benimle
diye trip attı iç sesim.Benim iç sesim bana trip atıyor.Normal mi? Tam açıklama yapacaktım ama sonra aklımı kaybettiğimi fark ettim.Sıla elini siyah saçları yerini yavaş yavaş beyazlara bırakan bir adamı gösterdi.Sıla tam konuşacakken o adam "gerek yok.Kendi yeğenime kendimi kendim tanıtabilirim" dedi o adam büyük bir ciddiyetle ve  Sıla'nın açılan ağızı kapandı."Ben Şemsettin amcan bu melek kadında eşim Yeşim.Bu sıpa da Furkan.Ben ennnnnnnnn sevdiğin amcan olacağım.Çünkü ben hem yakışıklıyım hem iyiyim hem yumuşak huyluyum hem de çok nazi- " dedi ve sözü Naci amcam kesti."Sen mi naziksin.Külahıma anlat.Güleyim de boşa gitmesin." dedi."A a a yeterince tartışmadınız mı sizce de? İnci yol boyu tartıştı bunlar senin kimi daha çok seveceği konusunda" dedi Sıla bıkkınlıkla.Bu halleri çok tatlıydı."Neyse hadi lütfen kahvaltı edelim.Bugün yeterince şok yaşadım ve bu şoklar beni acıktırdı"dedim.Yalan söyleme gözlerime bağ bu kez gözlerime bağ gözlerime bağ.
Yalan söyledim.Aslında dün gece akşamdan beri bir şey yemedim ama yalan söyleyedim.Yalan söylemeliyim çünkü o adamla ilgili soru sormak ister gibi baktı Kara.Canım, herşeyden çok sevdiğim (!) üvey babam hakkında konuşmak istemiyorum.Moralimi bozuyor.Moralim bozulunca yemekten kesiliyorum, iştahım kapanıyor.(Yazarınız tam olarak bu sorunu ya yaşıyor.) Sonra neden kilo alamıyorsun diyorlar.Ama son zamanlarda yemek yememde artış var.Hem de gözle görülecek kadar fazla bir fark.

Lotus Çiçeği |DÜZENLENİYORWhere stories live. Discover now