twelve

2.9K 237 106
                                    

O günden sonra Minho hayatına alışmaya başlıyordu. Chan bazen her dakika dibinde olurken bazen günlerce ortada olmadığı oluyordu.

Minho'yu bir daha sikmedi. Yalnızca el ve ağız işiyle birbirlerini tatmin ediyorlardı.

Bir sabah Minho sürpriz bir boğaz ağrısıyla uyandı. Vücudunda da kırıklık hissediyordu. Harika! Okula gitmesi gerekiyordu. Vizelere az kalmıştı ve son dönemiydi. Zaten yeterince alttan alıyordu. Gerçi mezun olduğunda ne yapacağı hakkında bir fikri yoktu.

Ne var ki okula gidecek kadar güçlü hissetmiyordu. Notları diğerlerinden alırdı daha sonra.

Başını yastığa koydu ve uyuyakaldı. Kısa bir süre sonra Chan geldi. Minho'nun hâlâ uyuduğunu görünce kaşlarını çattı.

"Uyan artık."

Seslense de Minho tepki vermedi.

"Minho."

Yine cevap yoktu. Chan yanına gittiğinde ateşlenmiş olduğunu fark etti. Ne ara üşütmüştü?

Dışarı çıktığında Jeongin'i çağırdı. Kendisi fazla kalamazdı.

"Buyurun."

"Minho ateşlenmiş. Yemek hazırla ve ateş düşürücü ilaç ver."

"Peki Bay Bang."

"Ben çıkıyorum. Bir şey olursa haber ver."

Jeongin başını salladı ve Minho'nun yanına gitti.

***

Jeongin elinde tepsiyle geldiğinde Minho yatakta yatıyordu.

"Bay Lee yemeğinizi yemeniz gerekiyor."

Minho bu çocuğu yakından tanımak istiyordu ve ona birkaç soru sordu.

"Sen Chan ile ne zaman tanıştın? Ne zamandan beri onun işlerini yapıyorsun?"

Jeongin böyle bir şeyi beklemiyordu.

"Bunları neden soruyorsunuz?"

"Merak ediyorum. Chan'a koşulsuz şartsız itaat eden yalnızca ben değilim gibi görünüyor."

Jeongin Minho'nun yüzüne baktı. Minho o an saçma bir şey söylediğini anlamıştı.

"Merak etmeseniz daha iyi."

"Neden ki?"

"Açıklayamayacağım şeyler var."

Jeongin çok üstü kapalı konuşuyordu ve Minho ister istemez şüphelendi. Acaba Jeongin bir mafya olabilir miydi? Chan ile ikisi kötü şeyler mi yapıyorlardı?

"Yoksa siz mafya mısınız?"

Jeongin önce şaşırdı ve tuhafça baktı. Sonra gülümsedi. Minho onun gülümsediğini ilk kez görüyordu. Bu çocuk neden hep düz bir ifadeyle duruyordu ki? Gülümseyince daha sevimli oluyordu.

"Ailen falan nerede?" Minho rahat durmuyordu ama Jeongin'den zarar gelmeyeceğine inandırmıştı kendini.

"Benim ailem Bay Bang. Başkasına ihtiyacım yok."

"Kardeş misiniz?"

Jeongin neden bu kadar soru bombardımanına uğradığını bilmiyordu ancak yıllardır içinde tuttuğu sırrını söylemek istedi.

"Ben çocuk esirgeme kurumunda büyüdüm ve Bay Bang on sekiz yaşına geldiğinde beni yanına aldı."

"Ne? Nasıl yani?"

"Lütfen daha fazla ayrıntı sormayın Bay Lee. Eğer bir ihtiyacınız olursa haber verirsiniz, geçmiş olsun."

Jeongin bir an önce çıkıp gitmek istiyordu. Aklına eskiler geldiğinde gözleri doldu. O sefil hayatından Chan sayesinde kurtulmuştu ve yeniden geçmişi hatırlamak istemiyordu.

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin