baby one more time | banginho

twenty two

Felix kantarın topuzunu kaçırmıştı. Şimdi başını masaya dayamış bir şekilde sızmıştı ve tabii ki Minho'nun tüm karşı çıkmalarına rağmen içmeyi bırakmamıştı. Minho ise ayık olan taraftı çünkü birilerinin sarhoş Felix'in götünü toplaması gerekiyordu.

"Ne yapmaya bu kadar içtin sanki? Asıl dertli benim ama hâlâ birilerini teselli etmek zorundayım! Neyse kalk hadi gidiyoruz."

Ceketini giyerken bir yandan da söyleniyordu ancak şöyle de bir sorun vardı ki Lee Felix çoktan offline olmuştu.

"Felix uyan hadi.''

Felix oralı bile olmadı. Minho ne yapacağını bilemezken aniden aklına gelen fikirle iri gözleri daha da açıldı ve sırıttı. Tabii ya!

Telefonunu çıkarıp rehberden numarayı buldu. Birazcık duygu sömürüsünden zarar gelmezdi değil mi? Elbette gelmezdi.

''Umarım uyumuyorsundur Hwang Hyunjin. Hadi aç şunu.''

Alt dudağını sabırsızlıkla dişlerken telefon nihayet açıldı.

''Alo?'' Uykulu bir ses Minho'yu karşıladı.

''Uyuyor muydun?''

''Bir dakika, Minho sen misin?''

''Evet benim.''

''Neden aradın ki?'' Hyunjin bir yandan esniyordu.

Şu saniyeden itibaren Minho muhteşem (!) oyunculuğunu konuşturmak zorundaydı.

''Felix iyi değil Hyunjin.'' Ses tonuna yeteri kadar dram kattığından emindi.

Hyunjin anında ayılmıştı ancak yine de oralı olmadığını belirtse iyi olurdu. Felix onu ilgilendirmiyordu çünkü.

''Ne oldu?''

''Atacağım konuma gelirsen-''

''Minho özür dilerim ama bunu bensiz çözseniz daha iyi olur.''

Minho Hyunjin'i boğmak istiyordu.

''Hayır sensiz falan çözemeyiz.''

''Minho neler olduğunu anlatır mısın artık?'' Hyunjin'in sesi daha baskın çıkmaya başladı.

''Felix sarhoş oldu ve sızdı. Şu an bardayız.''

Hyunjin sinirle nefes aldı.

''Beni ilgilendiren kısmı?''

Minho'nun sabrı taştı.

''Gel de bizi buradan al aptal herif! Sonra da ikiniz konuşacaksınız. Bıktım birbirinizden kaçmanızdan.''

''Felix ile konuşacak bir şeyim yok.''

''Onunla konuşacak çok şeyin var. Ne hissettiğini söylemezsen bunu nereden bilebilir? Konuştuktan sonra Felix istemezse o zaman tepki gösterirsin ama şu an kaçmanın hiçbir anlamı yok.''

Hyunjin pes etmişti. Minho saldırgan modunu devreye sokmuştu ve itiraz ederseniz sizi bir gece ansızın uykunuzun ortasında yastıkla boğabilirdi.

"Tamam at şu konumu."

"Aferin yola gel. Şimdi kıçını kaldır ve giyinmeye başla ben de konumu attıktan sonra Felix'i ayıltmaya çalışacağım."

Telefonlar kapandı. Minho konumu gönderdikten sonra Felix ile ilgilenmeye başladı. Neyse ki herkes kendi halindeydi ve kimse onların ne yaptığını umursamıyordu.

"Felix hadi uyan. Hyunjin geliyor."

Felix gözleri kapalı bir şeyler mırıldanırken Minho onu masanın üzerinden kaldırdı.