thirteen

2.3K 242 146
                                    

Mpreg eklemeye karar verdim. Etiketlere ve açıklamaya da ekledim. Haberiniz olsun, eğer hoşlanmıyorsanız okumayı bırakabilirsiniz.

Minho kırık hissetmeye devam ediyordu. Şu sikik odada durmaktan gerçekten sıkılmıştı. Üstelik konuşabileceği birileri de yoktu. Jeongin arada bir geliyor ve sonra kaçarcasına çıkıp gidiyordu.

Kapı açıldığında Chan'ın geldiğini gördü ve gözlerini yeniden kapattı. Chan bu tavırlardan hiç hoşlanmıyordu. Minho neyine güvenerek bu kadar yüz göz olmaya başlamıştı?

''Uyan.''

Minho tepki vermediğinde siniri daha da arttı. Dudaklarını yaladı ve derin bir nefes alıp verdi.

''Sözlerimi çok fazla ikiletiyorsun. Seni bu yaptığına pişman etmeden önce kalk. Bir kez daha söylemeyeceğim.''

Minho mecburen gözlerini açmak zorunda kaldı. Sevimli olduğunu düşündüğü -ki gerçekten de sevimliydi- bakışlarını Chan'a yönelttiğinde Chan hiçbir tepki vermedi. Minho'nun aksine bakışları sertti.

''Akşama hazır ol. Önemli bir davet var.''

''Beni dışarı mı çıkaracaksın?''

''Yanımda birinin olması gerekiyor.''

Minho burukça gülümsedi.

''Yine de bu, beni dışarı çıkaracağın gerçeğini değiştirmiyor ama.''

''Akşama giyeceğin kıyafetleri seçtim. Sorun çıkarmadan giyeceksin.''

Minho yavaşça başını salladı.

''Ağzını ve dilini kullan Minho.''

''Anladım.''

Chan tek kaşını kaldırarak baktığında Minho bakışlarını kaçırdı.

''Anladım babacığım.'' Mırıldandı.

''Fazla başına buyruk hareket etmeye başladın. Kuralları yeniden hatırlatmanın zamanı geliyor gibi.''

''N-ne yaptım ki?'' Minho panikle cevapladı.

''On dakika içinde aşağıda ol.''

Chan başka bir şey söylemeden odadan çıktı. Minho en azından şu odadan çıkacağı için mutluydu. Banyodaki işlerini hallettikten sonra aşağı indi.

Jisung gelmişti ve Chan ile fazla samimiydi. Minho kendisinin de burada olduğunu belirtmek için kıpırdandı.

İkisi de kendisine baktığında nedense utanmıştı.

''Sen iyi misin?'' İlk tepki Jisung'dan geldi.

''Evet, iyiyim. Ne oldu ki?''

''Hasta gibisin.''

''Biraz kırgınlık var üzerimde ama iyiyim.''

Chan çoktan sabah gazetesini okuyordu bile. Minho neden kötü hissediyordu? Chan açıkça kendisini görmezden geliyordu. Akşamki davete gitmeyi de hiç istemiyordu ama böyle bir lüksü elbette yoktu. Chan ne derse yapmak zorundaydı.

''İlaç falan aldın mı?'' Jisung sorgulamaya devam ediyordu.

Minho başını salladı.

''O zaman çıkabiliriz. Chan görüşürüz hayatım.''

Jisung'un fazla samimi olan cümlesini Chan başıyla onayladı. Minho kendisini fazlalık gibi hissetmeye başladı.

''İlerleyen bir akşam birlikte çıkalım, dört kişi.''

baby one more time | banginhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin