Bölüm 62

273 34 2
                                    

RHAEGAL

Tesarrion ile beraber bataklığa doğru uçuyorduk.
"Kertenkele adamlar, orklardan daha çok puan kazandırıyor." Diye zihin mesajı yolladım.

"Bu yüzden bataklığa gitmiyor muyuz?" Tessarion sordu.
"Evet, bu yüzden gidiyoruz, bataklıkta dikkatli olmamamız gerekiyor. Kertenkele adamlar bölgelerinde olduğundan daha güçlüdür."

Neyse ki Tessarion gibi bir etken vardı, uçabildiğimiz sürece inmemizi gerektirecek bir durum yoktu.
"Sanırım bataklığa geldik." Büyük siyah bir kale vardı ve etrafında küçük yerleşim alanları bulunuyordu.

"Sanırım akşam yemeği kızarmış kertenkele olucak." Alaycı bir şekilde söyledim.
Eyerin iplerini sıkıca tuttum, Tessarion iyice yaklaştı ve altın alevleri ile yakmaya başladı.

Kertenkele adamların, yerleşim yerleri alevler ile yanmaya başladı. Bazıları kaçıyordu bazıları ise mızrak fırlatıyorlardı.
"Bu tür saldırılar ejderha derisini aşamaz." Tessarion hızlıca etrafı alevler içinde bıraktı. Alevler ağaçtan oluşan evleri yok ediyordu.

Resmen bir katliam gibiydi. Kertenkele adamlar canlı canlı yanıyordu. Kaleye doğru uçmaya başladık.
"Şurayı biraz alevlere boğalım." Tessarion altın alevleri ile kalenin köşelerini yakmaya başladı.

Kertenkele adamların kalenin kapısıdan çıkmaya çalıştığını gördüm. Kan alevlerini rüzgar ile birleştirdim ve kalenin kapısına doğru ateşledim.
Kalenin kapısı çöktü ve bir kaç kertenkele adam altında kaldı.

"Hadi gidelim." Tessarion havalandı ve yükseğe çıktı. Hızlıca yeniden aşağıya doğru daldı, alevleri ile kalenin tepesini yok etti. Kaleye yıkılmaya başladı, Tessarion altın alevlerine kan alevlerini karıştırdı ve yeniden yaktı. Kan alevleri değdiği her yeri parçalarına ayırdı ve yok etmeye devam etti.

Kaleden çığlık sesleri yükselmeye başladı.
"Hadi gidelim, burada işimiz bitti. Gidip yiyecek birşeyler  bulalım." Tessarion bataklıktan uzaklaştı.
Nereydese güneş batmak üzereydi.

"Buralarda yiyebilecek en güzel hayvan hangisidir sence?" Tessarion'a sordum.
"Aslında etrafta boynuzlu bir ayı seziyorum." Dedi.

"Güzel sanırım akşam yemeğimiz artık var." Boynuzlu ayının olduğu yöne doğru gittik, iki boynuzlu ayı göründü. Tessarion'un üzerinden aşağı atladım, boynuzlu ayılar beni fark edene kadar çoktan bir tanesinin kafasına kılıcımı geçirmiştim.

Diğer ayı kükredi ve bana doğru saldırdı ama Tessarion pençesi ile kafasını parçaladı.
"Bu gece et ziyafeti var." Tessarion, alevleri ile ayı'yı yaktı ve yemeye başladı.

"Peki ya ben." Tessarion'a baktım, alevlerini düzgün bir şekilde kontrol edip benim yiyeceğim ayıyı yaktı.
"Vay canına bunu nasıl yaptın." Ayı'nın derisi yanmamıştı ama içi pişmişti. Derisinin tamamını çıkardım ve yemeye başladım.

"Alevlerini düzgün bir şekilde kontrol edebilirsen bunu herkes yapabilir." Dedi, altın ejderham böyle desede bunu yapmak bir insan için zordu. Birlikte yemeğimizi yedik ve bitirdik. Tessarion bize bir kamp ateşi yaktı.

"Gece avlanmaya devam edicek miyiz?" Tessarion sordu.
"İstersen devam edebiliriz ama bence biraz dinlenelim." Dedim.
"O zaman rakiplerin senin önüne geçebilir, birinci olmak zorunda olduğunu unutma."

Tessarion, Beni zorla yerimden kaldırıp avlanmaya götürmeye çalışıyordu. Beatrix aklıma geldi ve ayağa kalktım ve üstümü temizledim.
"Tamam, hadi gidelim." Tessarion zihnimden gülümsedi.

Altın ejderhamın üzerine çıktım, dev kanatlarını çırptı ve gökyüzüne doğru uçtuk.
"Bu gece ne bulabiliriz ki?" Etrafta bakarak sordum.
"Canavarlar gece daha çok aktif olur." Diye karşılık verdi altın ejderham.

Ejder Soyu  (1. Kitap ) Where stories live. Discover now