1.7

17 3 0
                                    

Ege: Bir hafta oldu? Yazmadın.. İyi misin?

Rory: İyiyim. Hangi bölümde kalmıştık..

Ege: Düğünümüzde.. Kimliğime baktım. Biz evlenebildik mi? Kimliklerimizi değiştirmeye vaktimiz mi olmadı? Hala bekar yazıyor..

Rory: Onuncu kısımı anlatayım.

"Düğün günümüz"
Gelinliğimin içinde mutlulukta etrafımda döndüm. Annem gururlu ve mutlu gözlerle beni izliyordu. Bir salon insan bizim mutluluğumuzu somutlaştırmamızı bekliyordu. Ege son birkaç şeyi yapıp gelecektin. Annem Egenin geldiğini söyleyince heyecanla camdan baktım. Benim olduğum cama bakıp gülümseyerek elini salladın. Annenleri içeri gönderdikten sonra arabaya dönüp bagajdan bir şeyler çıkarmaya başladın. Her şey o zaman oldu... Sen kafanı kaldırıp bagajı kapattın. Başını bana çevirip elinde çiçeğimle gülümsedin. Sana gülümserken hızla üzerine gelen arabayı gördüm ve sana ellerimle kaçmanı işaret ettim. Kendine doğru yaklaşan araca bakıp bana döndün. Vaktin kalmamıştı. Araba sana çarptığında tüm düğün salonunda çığlığım yankılandı. Nasıl koştum bilmiyorum. Yanına indim. Çarpan arabanın şoförü kalp krizi geçirip ölmüştü. Sana çarpan ölü bir adamdı.... Kafan dizlerimin arasında ağzından kanlar çıkarken bana gülümsemeye çalıştın. "Se-Seni..." susturdum. "Yorma kendini. İyi olacaksın" ellerimiz birbirine sımsıkı kenetlendi. Bir daha hiç bırakmayacağımı düşündüğüm elin birden dondu sonra. Kaydı ellerimin arasından.... Sonsuza kadar kaydığını farketmedim.

Ege: Ben ölmedim.

Rory: Ölmedin....

EGOWhere stories live. Discover now