2.0 EK BÖLÜM

19 4 2
                                    

Ege elinde günlüğün sayfalarını sevdi.
Günlükteki göz yaşı izlerine dokundu.
Günlüğü kokladı.
Pera kokuyordu.
Koskoca mezarlıkta binlerce insanla ama bir o kadar da yalnızken elinde bir günlükle duruyordu.
Bundan sonraki hayatının her gününde yapacağı gibi..

İçinden bir sayfayı açtı.

Pera'nın yazısının üstünde ellerini gezdirdi.
Sonra boğazını temizledi.
Gözlerindeki doluluğu gökyüzüne bakarak atmaya çalıştı.
Defalarca okuduğu sayfayı okumaya başladı.

"Ege hiç kaza yapmamış olsaydı eğer.. Ya da beni hatırlasaydı.. Hayat nasıl olurdu diye düşünüyorum. Çok güzel olacağı kesin. Ama kaç çocuğumuz olurdu mesela? Hala bu evde mi yaşardık? Kız mı olurdu erkek mi? Adını ne koyardık çocuklarımızın?

Ege bir gün hatırlarsa... Hatırlayacağını biliyorum. Buna inanıyorum. Hatırlayacak.

Yüksek ihtimalle iki çocuk isterdik biri kız biri erkek. Ama bence ilk iki çocuğumuz erkek olurdu. Sonra yanlışlıkla  3.çocuğa hamile kalırdım ben. Kız olurdu. İsimlerini ne koyardık. Deniz, Rüzgar, Kumsal. Kesinlikle birbiriyle anlamlı isimler koyardık. "Barış, Savaş," veya "Ateş, Su". Ege sürekli yanlış seslenirdi erkek çocuklarımıza. Kız çocuğumuzun üzerine kesin titrerdi ama. Gözünden bile sakınırdı onu. Ne istese yapardı. Abileri ona bağırsın hele... Kafasını kırardı o abilerin. Gerçi erkek çocuklarımız olsa... Egeye benzerlerdi. Ağzının içine bakarlardı kız kardeşlerinin. Ne istese yaparlardı. Gözlerinden sakınırlardı onu. Bence görünüş olarak hepsi babalarına çekerdi. Babaları gibi yakışıklı olurlardı. Kızımdan biraz ümitliyim. O bana çekerdi bence. Bu kadar erkek tarafından şımartılınca pek laf dinlemezdi. Sırtını dağ gibi 3 erkeğe yaslandığı için burnunun dikine giden kavgacı bir kız olurdu. Gerektiğinde de prenses gibi.

Hala bu evde yaşamazdık. Müstakil bi ev alırdık herhalde. Ufak bir bahçesi olurdu. Ege oraya küçük bir basket sahası yapardı. Her gün oynardı orda çocuklarla. Arada çocukları uyutunca beraber oynardık. Bilerek yenilirdi. Öpüşürdük sonra. Bir köpeğimiz bir kedimiz olurdu.

Birbirlerini çok severlerdi ama. Kavga etmezlerdi. Bazen oyun olsun diye köpeğimiz kedimizi gıcık ederdi. Sonra kedimiz onu döverdi. Biz de videolarını çekip bol bol kahkaha atardık.

Bir sürü ülke gezerdik. Gideceğimiz ülkeleri ona aldığım hediyeden seçerdik. Bir duvar yapardık. Gittiğimiz ülkeleri boyardık sonra.

Çocuklarımızı sanata yönlendirirdik. Tüm birikimlerimizi çocuklarımız için yapardık. Onlara istedikleri hayatı verirdik. Biz de istediğimiz bu küçük aile ile sonsuza kadar mutlu yaşardık"

Ege hıçkırıklarını tutamayarak günlüğü kapatıp mezar taşına sarıldı.

"Mahşere kaldık güzelim. Orda çok iyi ol"

EGOWhere stories live. Discover now