Ayrılık

75 8 1
                                    

Saçlarından boynuna doğru bir vapur kalktığı vakit
Gözlerindeki limana yanaşan dudaklardan
Bir kıvılcım çakacak yüreğine
Öylesine usul bir kıvılcım hatrına dahi gelmeyecek
Lakin o ellerindeki güneş
Aydınlatmayacak bir daha geceyi
İmgeler boşa akacak şelalelerden

Yıldızları ikaz eden işaretlerle,
Kalbinde tomurcuklanan aşkı
Teninde telef olmuş bir öpüşle
Mahkûm edilecek suçsuzları
Seninle tekrar var olan yetimlerle
Seher vaktindeki yalnız kuşları
Ve kar tutmuş dağları
Ve elemli rüzgarları
Ve ucu bucağı olmayan masivayı devirdin sesinle
Ne kadar hasretse sesine gözlerim...

Dolup taşan bir yağmur ve ıslanan yollar
Su derelerini yarıp geçen ceylan nefesleri..

Bolu dağının eteklerinden kalkıyorsa hayal ırmakları semaya
Senin için yaşlanmış demektir dere yatakları
Senin için pas tutmuş yine prangalar
Bir lamba direği rüzgara kanat geriyorsa eğer
O ışığı mutlaka yayacaksa dünyaya
Senin için yıkılmayacaktır işte o direk

Boşa akan betimlemelerimin arkasında
Eflatuna çalan rengiyle kana bürünmüşse bulutlar
Bil ki sana yağacak aşk şarapları gökyüzünden
Yüzümü kanatacak her damlası
Gönlümü parçalayacak
Sis gibi bir şey var önümü görmemi engelleyen
Belki kelimeler, belki bazı şiirler
Kitaplarda altı çizili cümlelerdir görmemi engelleyen belki
Meçhul bir soruyla baş başa kalmak
O dağların yamaçlarına hücum edip
Kolsuz bacaksız kalmak hep bir başına...

Yazıyorum çünkü anlamsız kalacak içimde her boşluk
Gecemi aydınlatan düşlerim var benim
Nasıl ki düşledi leylayı mecnun
Nasıl ki ararken kayboldu aşk çölünde
Benim de beynimin bir taraflarında kendimi kaybetmek korkusu var
Bir tren garında veyahut saydam incilerle örülmüş duvarlarda
Veyahut lüzumsuz gece kâbuslarımda
Gelmeyeceksin, gelme
Ben bulurum yine seni merdivenlerin tok sesinde
Sis çökmüş denizlerin diplerinde
Kar yağan bir gecenin gürültüsünden tanırım seni
Tanırım
Heyelanların ve zelzelelerin arasında görünür silüetin bana
Karanlık tünellerin sonuna yaklaştıkça
Dipsiz kuyuların karanlığından kurtulurken belki
Ayrılıktır seni bende böylesine yaşatan
Her hatıran mezarıma böylesine toprak olsa da
Ayrılıktırtandır unutmaya gücümün yetmemesi
Hasretindendir ayrılık güzleri
Ayrılığındandır hasretimin derin öfkesi...

kaderdir insan ömründe ölümWhere stories live. Discover now