Yok Oldum, Artık Var Olamam

85 12 1
                                    

Değer miydi bilemiyorum bunca sabaha
Suların akıp gittiği mahşere doğru,
Kalbimde sessizlik hüznü var.
Ellerim ki;
Dokunmuyor artık sükut ettiğin dudaklarına
Yüreğim;
Bir esrarengiz kuşun ölümü kadar hafif
Ve saçların;
Eskisi gibi dalgalanmıyor gözlerimde

Fakat yüklenmişse bunca dert omza,
Anlatmak gerekmez, kimseler bilmesin.
Çürüyüp gitmişse çöllerimde bir gonca,
Aşkın susuzluğunu bir yalanla kirletmesin.

Yıkanır elbet duygular kan pazarlarında
Papatyalar dökülür, serçeler ağlar...
Bir çift göz yaşı boşanır yanaklarından
Feza ki her kelimesiyle üstümüze yağar
Ve yaratılır kederler tekrardan,
Pegasus'un yorgun kanatlarında

Şimdi ne yapmalı ey sevgili
Düşünceler ki edilmeli idam şehrin sokaklarında
Kurşun lekeleriyle yazılmalı en sahte hisler
Ve silgi tozları semanın karanlığında,
Unutulmuşun hayaline,
Unutuluşun derinliklerine karışmalı...

Geceyi sarmaş dolaş kucaklayıp
Rüyaların en gözdesinden,
En bilinmezine bir yolculuğa çıkartmalı
Göz kırparak geçmeyen zamana,
Geleceği tekrar hatırlatmalı

Şimdi ne yapmalı ey sevgili
Hasretini alaraktan bir gurbet diyarına mı göçmeli?
Buda'nın küflenmiş yalnızlığına
Bir yenisini daha mı eklemeli?

Sevginin ıstırabı ki ey sevgili
En güzel düşlerin haysiyetini kavrayamamakta
Yıkılıp giden benliğimi
Benlikten çıkararak bu sürgün diyarında
Hiçliğin varlığında bulmak için kendimi
Var olmanın sancısıyla ve
Yok olmanın sevinciyle sensizliğe adadım

Şimdi avuçlayıp bir katre kimsesizliği
Tutuşana dek ellerim
Özgürlüğü tattırmamalıyım ruhuma

kaderdir insan ömründe ölümWhere stories live. Discover now