3.2

12.2K 817 323
                                    

3.2

Kızlar bir anda yüzümün düştüğünü fark etmişlerdi. Doğruyu söylemek gerekirse bunun ne Tuana'yla alakası vardı ne de başka bir kızla. Tamamen Kaan'ın herkese nazar boncuğu dağıtmasıyla alakası vardı.

Onu tanıyordum yıllardır. Bakın, onu her detayıyla tanıyor ve gün geçtikçe de öğreniyordum. Fakat kafasını dağıtmak için sürekli farklı bir kızla takıldığını gördüğümde yıllardır saklı kalan sevgim o kadar acıyordu ki bir anda bütün her şeyi bitiresim geliyordu içimde. Belki de benim şu dört yıl içinde benimle olmak isteyen herkesi reddetmemem gerekiyordu. Belki birine şans verip onu unutabilirdim.

Ama bunu yapamamıştım. Benden haberi bile olmayan birine karşı duyduğum sevgiye yıllarca sadık kalmıştım. Umrumda değildi kimsenin düşüncesi. Ben böyle biriydim. Sevdiğim birine kendi içimde bile ihanet etmezdim.

Edemezdim. Gerçek sevgi bunu gerektirirdi.

Ama Kaan benim sevgimi kesinlikle hak etmiyordu.

"Tuana, naber?" Ege, Tuana'nın buraya dönmesi için ona selam vermişti. Ve bir dakika, kızların gözleri bir anda deli gibi büyürken Asel'in öksürük krizine girdiğini duydum. Başım Tuana'dan tarafa dönünceyse, beynimden vurulmuşa döndüm.

Kurşun beynime girmiş, kalbime isabet etmişti.

Tuana'nın üzerinde Kaan'ın sarhoş olduğu gün üzerinden alıp öpücük izleri bıraktığım gömlek, tam olarak kızın üzerindeydi.

Kendi acılarımla, sancılarımla alay ettiğim çoğu dönemi başarıyla atlatmış olsam da bu görüntü beni tekrar o dönemlere götürmüştü sanki. Boğazıma bir yumru oturmuş, orada öylece bunu sindirmemi bekliyordu. Kızlara bakamamıştım, öyle bir kal gelmişti ki sadece önümde yükselen dalgalara bakıyordum. Beş saniye kendime toparlanmak için süre verdim ve o beş saniyenin sonunda yine başımı dikleştirdim.

Tuana denize girmeden ayaklarını sadece suya soktu. "İyiyim, sizden n'aber?" Siyah saçlarını sıkı bir at kuyruğu yapmıştı. Üzerinde o gömlek, altında kot şortu ve üzerindeyse sadece bikinisi vardı. Evet, güzel bir kızdı. Hatta tam da Kaan'ın beğeneceği güzellikte bir kızdı, değil mi?

"Gömleğin linki var mı ya?" Mayıs'ın iğneleyici sorusu ona dönüp dik dik bakmama neden oldu fakat o banane der gibi omuz silkti. Mayıs'ın sorusuyla Kaan'ın bakışları şüpheyle Mayıs'a çevrildi. Tuana, gözlerini Kaan'a çevirip gülümsedi. "Bir arkadaştan ödünç aldım," dedi, cilveli bir tavırla.

Bu cilveyi erkekler de anlamış olmalı ki Aras kaşlarını kaldırıp, "Abo," dedi, o'ları uzatarak. Sonra Semih'le göz göze geldim ve beni çok rahatsız edecek bir şey yaptı. Öyle bir baktı ki, Kaan'a olan hislerimin farkındaymış gibi. Aras'ı bana bakarak yeniden suyun altına sokmuştu. Kahretsin! O kadar belli ediyor olamazdım!

Dudaklarımın titrediğini fark ettiğimde "Yakışmış," diyerek gülümsedim Tuana'ya, yeni sevgilisine mi demeliydim ya da? Onunla bir sorunum yoktu, aynı şekilde onun da bana. Kaan yüzünden kıza tavır alacak kadar da çocuk değildim üstelik. Hislerim bunun önüne geçemezdi.

O da aynı tavrı bana gösterdi. "Teşekkür ederim." Sonra bakışları yeniden Kaan'a döndü. "Hiç pas vermiyorsun?"

KAMP ATEŞİ (yarı texting)Where stories live. Discover now