4.5

7.4K 497 148
                                    

4.5

"Ay kızlar!" diye çığlık çığlık odaya giriş yapan Asel nefes nefeseydi. "Ay kızlar!!" Birden kendini yatağa fırlattı. "Ay bugün son gün kızlar!" Yatakta debelenmeye başladığında aniden üstüne atlayarak onu altıma aldım.

Çığlık kıyamet benden kurtulmaya çalışsa da nafileydi. "Sen dünden sonra bir kudurdun heralde!" diye kahkaha attığında aklıma dünün gelmesiyle anlık duraksadım. Bu duraksamamı fırsat bilip beni üstünden yere fırlattı.

Selin, Kaan'ın bana gönderdiği çelenk'le yanyana durup kimin boyu daha uzun yarışması yapacaktı ama kendini bir nesneyle kıyasladığının yüksek ihtimalle farkında değildi. "Bugün çelenk gönderen, yarın kilon kadar altın gönderir Ezgi'cim, ben diyim," dedi Selin, eşek gibi sırıtırken. Doğru tabir buydu evet.

Mayıs elindeki kumandayı Selin'in kafasına fırlattığı an Selin eğilerek kumandanın duvara çarpıp parçalanmasına neden oldu.

Biraz gariplerdi. Ama böyleydik işte.

"Boş konuşmayın," dedim, utana sıkıla, sanki ne yapmıştık?

Mayıs yüzündeki kağıt maskeyi çıkarıp, bu sefer de Asel'e fırlattı. "Dün siz kayıplara karıştıktan sonra parti ne kadar karıştı haberin yok tabii."

Asel yüzüne lak diye yapışan maskeyi homurdanarak çöpe attı. "Çatıya çıkıp havuza atlayan Aras'ı mı buna örnek versem? Yoksa Ege'nin bira şişelerini sözde yanlışıkla Mert'in kafasına fırlatmasını mı?... Seçenek o kadar bol ki."

Selin kıkırdadı. "En son, üst kattaki odalarda yaşanan şeyler mi ya da?"

"Bir şey kullanan oldu mu?" diye sordum. "Mert'i biliyoruz, rahat duracağını pek düşünmemiştim."

Mayıs bilmiyorum der gibi dudağını büktü. "İcardi bilmiyorum diyor."

"Umarım olmamıştır, öğretmenlerin haberi de yoktu üstelik. Fena patlarız, sıkıntı olur," dedi Asel. "Ee, Kamp Ateşi nasıl geçecek sizce?"

"Şüpheli."

"Zor bir süreç olacak."

"Ben buna cevap veremem."

Asel aldığı üç farklı yanıta bön bön baktı. "İçimden bir ses, olaylar çığırından çıkacak diyor," diye hayıflandı. "Niye bilmem ama karışacak duracak bence."

"Bana da öyle geliyor kızlar ya," dedi Selin de. "Hoşumuza gitmeyen şeyler olmaz umarım."

"Ne gibi?" diye soran Mayıs'tı. "İstemediğimiz ne olabilir Allah aşkına?"

"Son gün diye soruları zorlayabilirler gibi geliyor bana," diyen de bendim, tedirginlikle başımı kaşıdım. "Geçen sefer sorulara cevap vermemek için onuncu shottan sonrasını ne ben hatırlıyorum, ne de siz bence..."

Mayıs iğrenir gibi yüzünü buruşturdu. "Kusmuğundaki mısır tanelerine kadar kafama kazımamış olmayı dilerdim."

"Aşkım," dedi Selin, bana dönüp. "Geçen seferden sana kinlenmiş olanlar yoktur umarım. Çünkü biliyorsun her şeyi soruyorlar."

"Bok var gibi," dedi Mayıs.

"Eğlenceli oluyor ama..." diyen de bendim. "Yani insanların sırları pek umrumda değil ama o ateşin etrafına toplanmayı seviyorum, özleyeceğim sanırım..." diye mırıldandım.

"Cidden!" dedi Asel. "Okula nasıl alışacağız... Ve sınav senemiz."

"Mecbur sıkacağız dişimizi," dedim ayaklanıp, minibardan dört tane soğuk içecek çıkardım ve kaldığım odanın büyük camlarını açtım. İçeriye hafif sızan esinti kızların keyifle mırıltı çıkarmasına neden oldu. "Bu sene çok farklı olacak gibi hissediyorum," dedi Selin, düşünceli görünüyordu.

KAMP ATEŞİ (yarı texting)On viuen les histories. Descobreix ara