5.1

5.4K 464 103
                                    

Sehir dısından geldigim gibi yukledim, hesabım yine calınmasın diye sifre degistirip duruyordum son sifremi unutmusum... Giremedim hâliyle. Dondugum gibi yukledim.

Birazzzcik yorumlarinizi dusuncelerinizi goreyiim!!

Biraz daha bizi merak ettir diyenler icin, fake Hera hesabini diger bolumde patlatacagım.
🫱🏻‍🫲🏼

Tolga dumura uğramış ifademi bir süre bozmaya çalıştı ama ne tepki verebiliyordum ne de başka bir şey. Zihnimin ücra köşelerindeki bilgileri düşünmeye çalışıyordum ama telefonu bu marka ve bu model olan bildiğim iki kişi vardı.

Biri Kaan, biri de Tuana.

Sinirden tutamadığım gülüşüm dudaklarımın arasından kaçarken Tolga, "İyi misin?" diye sordu çatılmış kaşlarla. "Kimin telefonu bu?"

Öfkem gülüşlerimi söndürürken saçlarımı bileğimdeki tokayla tutturdum, şu an sinir krizi geçirmek üzereydim, Kaan olamayacağına göre yani Tuana mıydı fake hesabın sahibi? Tolga rengi giden yüzüme bakarken, "Şş Ezgi," diye seslendi ama öfkeyi o kadar net bir şekilde derinlerimde hissediyordum ki patlamam an meselesiydi. "Bulamaz mıyız?" diye sordum, sakinleşmek için derin nefes alıp. "Kime ait olduğunu?"

Tolga bir süre ekranla bakıştı. "Şu an o sisteme giremiyorum, ancak döndüğümüzde deneyebilirim." Bana baktı dikkatlice. "Sen neden bu kadar sinirlendin pimi çekilmiş bomba gibi? Kimin telefonu ki?"

"Bilmiyorum," dedim. "Gerçekten bilmiyorum, öğrenmeye çalışacağım." Tolga'nın bana daha soruları vardı eminim ki ama benim çene çalacak vaktim pek de yoktu. Hızlıca oturduğum şezlongdan kalkıp, "Teşekkür ederim çok," dedim ve Tolga daha beni yanıtlamadan yanından ayrıldım. Bu ne demekti Allah aşkına? Tuana şeytanı o fake hesabın bana ait olduğunu bile bile mi yapmıştı? Ya da Kaan'ın hesapla konuşmasını görüp hesabın kopyasını mı açmıştı? Neydi?

Kafayı tırlatacak kadar öfkeliydim. Benim Hera olduğumu bilme ihtimali de kafamdan aşağı kaynar sular dökülmesine neden olacak kadar can sıkıcı bir haberdi. Fakat ben bunu nasıl öğrenecektim?

Kızlar, Kaan'ların yanındaydı, ben şimdi nasıl söyleyecektim o hesabın Tuana'ya ait olduğunu? Ve sevdiğim çocuğun ben sanıp onunla konuştuğunu! Dünyanın gerçekten en saçma olaylarından olabilirdi, ve kapak her türlü benim başıma patlıyordu! Hava sıcak olmasına rağmen öyle terlemiştim ki gerginlikten boynumdan aşağı süzülen ter damlaları elime gelmeyene kadar fark etmiyordum.

Kamp Ateşi bittiği gibi kafama diktiğim üç tane soğuk kahve sayesinde çakırkeyifliğim her ne kadar gitmiş olsa da, etkisi hâlâ pek az vardı. Tuana'yı ve Kaan'ın telefonunu radarıma alıp şu birkaç saatte öğrenebilir miydim acaba neler olduğunu? Deneyecektim. Tuana'nın telefonu almam lazımdı. Gerginliğimi gizleyerek bizimkilerin yanına doğru ilerledim. Kaan'ın odağı Semih'teyken beni gördüğü an bana kaydı, bu yutkunmama neden oldu. Sanırım Kaan'dan asıl karakterimi pek de saklayamamıştım, çünkü çoğu zaman neye mimiğim değişse bir şeyler olduğunu anlıyordu.

Bana olan bakışları dikkatle kısıldı.Bizimkilerin odağı hâlâ Asel ve Ege'de olduğundan yokluğumu pek de fark etmişe benzemiyorlardı, tabii bir kişi hariç. Kaan, kokusu başımı döndürecek kadar yakınıma girdiğinde kulağıma eğildi. "Ne işin vardı o angutla?"

Sesinde yakaladığım kaçamak duygu, kıskançlık mıydı? Tam sırıtıyordum ki kendimi dizginledim. Şaka mıydım? Çocuk ben sandığı biriyle konuşuyor ve benimle mi flörtleşiyordu? Dur, ya da o hesapla konuşmayı kesmiş miydi? Çünkü benimle konuşuyordu! Yani mantıken Tuana'yla mı konuşmuş olmuştu? Yeniden?

KAMP ATEŞİ (yarı texting)Where stories live. Discover now