Bölüm 21

140 8 21
                                    

Akşam dükkanı kapatma sırası benimdi Tuana'da benimle birlikte kalacaktı. "Yarın görüşürüz Asya." 

"Görüşürüz kuzum." Tuana ve Asya vedalaşırken ben ve Atilla onlara bakıyorduk. "Eh, neyse. Görüşürüz Hürkan." Dedi Atilla elini omuzuma koyarken. "Görüşürüz." En son onlarda çıkınca elime bir süpürge aldım. "Etrafı çok kirletmişler, yardım etsen fena olmaz." 

"Kim, ben mi? Hayatta olmaz." Tuana çoktan bir masanın üstüne oturmuştu. "Yani azıcık bile mi?" 

"Evet, azıcık bile." Süpürgeyle masadan aşağıya sarkan bacaklarına vurdum hafifçe. "Çok kötüsünüz hanımefendi." Gülerek cevap verdi. "Öyleyimdir beyefendi ama ne yapalım sizde böyle bir hanımefendiye aşık oldunuz." 

"Ve hiç pişman değilim ." Masadan aşağıya atladı ve yanıma geldi. "Eğer sana yardım etmem için yapıyorsan bil ki bu hiçbir işe yaramayacak." Hafifçe eğildim ve saçlarını karıştırdım. "Tekrar ediyorum, çok kötü bir hanımefendisiniz."

"Tekrar ediyorum, öyleyimdir beyefendi." Göz kırptı ve eski yerine döndü. "Masaya oturmak yerine sandalyeye oturmak daha iyi bir fikir değil mi?" Başını iki yana salladı. "Ben böyle seviyorum." 

                                               ● ● ●

Kafe'yi kapatıp eve gelmiştik bizim iki salak erkenden uyumuştu. "Film izleyelim mi?" 

"Ben çok yorgunum yatıcağım."

"Tüm dükkanı ben temizledim ama yorulan sen oldun." Dedim gülümseyerek. "Bu gece seninle uyuyabilir miyim?" 

"Sana söylemiştim Hürkan, beni annemden istemeden olmaz." 

"Yani yine  koltukta uyuyacağım."

"Maalesef." Tuana odadan çıktı bende koltuğa kuruldum. "Lanet olsun, yatağımı özledim." 

Sabah kalktığımda Emre ve Tuana yanı başımda didişiyordu. "Lan! Sus. Sevgilim uyuyor!" Tuana fısıldayarak söyleniyordu. "Yoo, uyumuyor! Bak!" Emre  ise kulağımın dibinde bağırıyordu. "Hay ben senin!" Yavaşça doğruldum ve gözlerimi ovuşturdum. "Niye tartışıyorsunuz?" Tuana yapmacık bir sinirle Emre'ye baktı. "Emre seni uyandırmasın diye Tuana onu durdurmaya çalışıyor." Dedi Ömer. "Du, çalıyordu." Diye devam ettirdi Emre. Gülümseyerek Tuana'ya baktım ve onu kolundan tutarak yanıma çektim. "Benim iyi kalpli sevgilim." Tam onu öpmek için yaklaşmıştım ki eliyle beni durdurdu ve gözleriyle Emreleri işaret etti. "Bugün ikinizde izinlisiniz ne yapmayı planlıyorsunuz?"

"Valla Ömer, ben Yasemin Teyzenin yanına gitmeyi düşünüyordum istemem gereken bir hanımefendi var." Tuana'ya göz kırptım, yüzüne sıcak bir gülümseme yayıldı. "O zaman ben şimdiden annemin yanına gidiyorum." Tuana ayağa kalktı ve odadan çıktı. "Şimdi siz ciddi ciddi evleniyorsunuz?" Dedi Emre başımı salladım. "Yani, bunu sorarak moralini bozmak istemem ama..." Tüm dikkatimi Emre'ye verdim çünkü ne zaman ciddi bir şey söyleyecek olsa suratı bu hali alıyordu. "Tuana komadan uyanınca ne olacak?" Doğru, bunu tamamen unutmuştum. "Bende bilmiyorum ama büyük ihtimalle onun evrenindeki beni bulup her şeyi anlatacağım." 



"Hürkan! Hazır mısın?" 

"Hazırım Emre!" Odadan çıkıp yanlarına gittim. "Waow, bu ne yakışıklılık Hürkan Bey?" Üstümde siyah bir takım elbise vardı. Emre baştan aşağı beni süzdü. "Sanırım sana aşık oluyorum Hürkan." Yüzümü ekşittim. "Saçmalama Emre!" Çiçek almak için evden çıktık. "Şimdi Yasemin Teyze için biraz papatya alalım, Tuana içinde çikolata buket."

/Sonsuza Kadar Hayran 2/Where stories live. Discover now