Bölüm 32

77 8 17
                                    

- TUANA'DAN-

Gözlerimi kendi yatak odamda açtım. Doğrulmak istedim ama beceremedim her yanım ağrıyordu. 

"Ah, keşke biraz söz dinlesen." 

"Sen burda mıydın?" Baş ucumda oturan Hürkan'ı daha yeni fark etmiştim. "Seni öylece bırakıp gidemezdim." 

"Tüm gece baş ucumda mı bekledin?" Başını salladı. "Çok kötüydün, ateşlenip durdun bırakamadım." Doğrulmam için yardım etti. Sırtımı yatak başlığına yasladım ve battaniyeyi sardım etrafıma. 

"Senin için çorba yaptım, önce sıcak bi' duş al sonra gel ye." Hafifçe gülümsedim. "Eminim çok güzel olmuştur yemek için sabırsızlanıyorum." Hürkan'da gülümsedi. 

Yataktan çıktığım anda üşümeye başladım hızla duşa girdim su o kadar güzeldi ki çıkasım yoktu en son kapı tıklandı.

"Güzelim iyi misin? Yarım saat oldu."

"İyiyim, iyiyim. Çıkıyorum şimdi." Üstümü banyoda giyinip saçlarıma havlu sarıp odama geçtim. Hürkan çoktan elindeki çorbayla beni bekliyordu.

"Sen gelene kadar soğudu gidip başka bir tane doldurdum." Tepsiyi vermesi için bekledim o ise kaşığı aldıp çorbaya daldırdıp çıkardı hafifçe üfledi ve bana uzattı. "Kendim içerim sıkıntı değil."

"Ben içirmek istiyorum, diğer evrendeki gibi." Gülümsedim. "Tamam, peki." 

"Ellerine sağlık, çok güzel olmuştu." 

"Olur tabii, içine sevgimi kattım." Elindeki tepsiyi mutfağa bırakıp döndü. "Dur bir saniye." Tekrar odadan çıktı ama bu sefer elinde saç kurutma makinesiyle geldi. "Saçını ıslak ıslak bırakamayız değil mi?" 

"Yapma böyle, sana daha da âşık oluyorum." Hürkan'nın yüzüne geniş bir gülümseme yayıldı. Yatağa oturdu kafamdaki havluyu alıp biraz saçlarımı kuruttu. "Benim yaramaz kızım." Kolay taranması ve canımı acıtmaması için sprey sıktı. Tarakla yavaş yavaş taramaya başladı saçlarımı.

"Acıyor mu?"

"Hayır." 

"Acıdı mı?"

"Hayır."

"Eminim misin?"

"Acımıyor cidden." Kafama ufak bir öpücük kondurdu. "Senin saçların daha uzundu sanki?"

"Evet, kestim."

"Neden?"

"Canım sıkılıyordu, değişiklik istiyordum." Nadir bir taş edasıyla saçımdan bir tutam aldı eline. "Ben saçlarının her bir telini seviyorum, bir daha kesme." Hafifçe kafamı salladım. Tarağı bir köşeye bıraktı ve saçımı kurutmaya başladı. "Tamamdır, hadi gir yorganın altına." Dediğini yaptım ve yorganı kafama kadar çektim. "O kadar da değil ateşin çıkacak!" Aceleyle yorganı kafamdan çekti. Gülmeden edemedim. "Tam bir anne gibisin." Yanıma uzandı. "Sende yaramaz bir çocuk gibisin, benim yaramaz çocuğumsun." Kafamı göğsüne yasladım ve kalp atışlarını dinledim. 

/Sonsuza Kadar Hayran 2/Where stories live. Discover now