♡♡Doktorum Ayağıma Geldi♡♡ minsung ♡♡ (yazım Yanlışları Düzenlenecek)

...10...🤥

Sınıfa kıvırta kıvırta giren yeeun'u izlemeye başladım. Çantasını sınıfa fırlattı ve en önde ona acayip bir şekilde bakan kızın sırasının üzerine oturdu. Ne yapıyordu bu manyak? Kıza göz attığında ayağı kaymış ve sıradan aşağı düşmüştü.

"Aaa!"

Yükses ses ile yerimden sıçradığımda gözüm kapıdaki yejun'a kaydı. Eli ile yüzünü kapattı ve sınıfa girdi.

"İyi misin?"

Kızın yeeun'a yönelttiği soru üzerine yeeun ağlarmış gibi ses çıkardı.

"Değilim galiba. Bir kere öpersen iyi olurmuşum ama."

Kız göz devirdi ve kalkmasına yardım etti.

"Salak."

Yejun çantasını bıraktı ve yanıma oturdu.
Başımı omuzuna yasladım ve telefonumu çıkarıp minho'nun numarasını tuşladım. Planı onsuz yapamazdık ve hâlâ gelmemişti.

"Güyandın."

"Günaydın. Gelmedin de merak ettim."

"Şimdi giriyorum..."

Kapıda gördüğüm beden ile gülümsedim ve yanımdaki yejun'a döndüm.

"Seni alalım burandan aşko."

Göz devirdikten sonra kalkmış ve kendi sırasına oturup telefon oynamaya devam etmişti. Miho yanıma oturduğunda beklenti ile ona döndüm.

"Planı yapıyoruz?"

"Yapıyoruz."

Başımı salladığımda kapadaki seungmin'i görmem ile gülümsememi silmiştim. Minho tepkime güldüğüde ise gülümsemem yerine gelmişti. Ona bakmak ve gülümsediğini görmek istemsizce beni de gülümsetiyordu. Herkez gelişmişti ama hyunjin ve felix ikilisi yoktu. Eğer gelmezlerse de bunun acısını çok fenha çıkaracaktım. Zil çaldığında ilk jeongin sonra ise diğerleri yanımıza gelmişti. Minho ardından ben ayağa kalktık ve hep birlike çıkışa yönelmiştik.
Seungmin önden giderken biz arkasında kalmış ve kaş göz ile konuşmaya çalışıyorduk. Seungmin'in yanına ilerledim ve elimi omuzuna attım.

"Benimle soyunma odasına gelir misin? Biliyorsun küçük olduğundan tek başıma kalamıyorum."

Gülümsemiş ve başını sallamıştı. Kuzum kıyamam. Dün akşam uyumadığı ve ağladığı oldukça belli oluyordu. Diğerlerine döndüm.

"Biz soyunma odasına uğrayıp geleceğiz."

Hepsi onaylar bir mırıltı çıkarıp okulun dışına çıktığında gözlerim minho ya kaymıştı. Ağazını oynatarak 'iyi şanslar' demişti.

Gülümsediğimde ise bana göz kırpıp o da çıkmıştı. Seungmin eli ile kolumu dürttüğünde ona döndüm.

"Hadi aşık sincap zil çalacak."

"Aşık?"

Ofladı ve koluma girip ilerlemeye başladı.
Tamam, odaklanmalıydım! Kaşlarımı çattım, salak mısın jisung? Elim cebime gitti ve anahtarı yokladı. Orda olduğunu hissettiğimde derin bir nefes vermiştim. Soyunma odasına ulaştığımızda içeri girdik. Seungmin'in gözleri chan'ı bulduğunda kısa bir süre bakıp gözlerini kaçırmıştı. Şimdi ne yapacaktım?

"A-a!"

Seungmin edişe ile bana döndü.

"Ne oldu?"

Sahte bir hüzünle iki yana sallandım. Tanrım! Cidden hiç rol yapamıyordum!

"Telefonumu sınıfta unutmuşum! Aşkım sen bekle ben alıp geleyim. Uzun sürmez! Bu paçoz fakurlar hemen çalar iphone gördügü zaman!"
Onun konuşmasına fırsat vermeden çıktım. Birkaç saniye bekledikten sonra ise seğsizce kapıyı kilitleyip yüzüme bir zafer sırıtışı yerleştirdim.