♡♡Doktorum Ayağıma Geldi♡♡ minsung ♡♡ (yazım Yanlışları Düzenlenecek)

...17...🤨

"Truva atı, Odysseus'un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir çocuklar."

Turuva atına gelmiştik ve bizim haricimizde çin'li ve japon olan bir sürü turist vardı.

"Sakın atın üstüne falan çıkmaya çalışmayın sizden beklenir çünkü."

Görevli öğretmen anlatmayı ve bize laf sokmayı bitirmesinin ardından fotoğraf cekinmeye başlamıştı. Bende kamerayı acıp minho ile birkaç poz çektikten sonra atın duruşunu taklit etmeye çalışan yejun'a dönmüştüm.

"Oğlum sen geri zekalı mısın?"

"Bak aynı böyle duruyor ama."

"Salak! Normal at gibi duruyor işte."

Yeeun'un kafasına vurması ile yüzünü astı ve olduğu yere oturdu. Yeeun göz devirip yanından uzaklaştı. Başımı iki yana salladım ve minho'ya döndüm.

"Buranın insanları çok sıcak kanlı değil mi? Ne kadar güzel."

"Ya sorma aşkım. Az önce bir adam şuradaki parti çadırına saldırdı."

Söylediği şey ile gülmeye başladım. Yaklaşık bir 10 dakika önce bir adam kurulmuş olan ak parti çadırına saldırmıştı.

"Yani turistlere karşı misafir perverler."

Başını salladığında bacaklarımı çekiştiren küçük bir el hissetmem ile başımı eğmiştim. Örümcek adam kostümü giymiş küçük veledi görmem ile gülümsedim.

"Merhaba."

"Siz betese değil misiniz? Harun koş oğlum betese'yi buldum!"

Betese neydi? Kaşlarımı çatıp minho'ya döndüğümde başını iki yana sallamıştı. Küçük bir çocuk ve yanında sevimli bir kız çocuğu koşarak buraya geldiğinde kızın gözleri büyümüştü.

"Bak betese."

Örümcek adam kostümü giymiş çocuk bizi gösterdiğinde kız sinirle ayağını yere vurmuştu.

"Bir kere o betese değil bts!"

Şimdi anlaşılmıştı. Koreli olduğumuz için bizi bts gurubundan üyeler sanmışlardı.

"Senin idollerin gey kızım! Harun silahlar hazır mı?"

Bu yaşta nasıl konuşuyordu bu çocuklar. Harun denilen küçük eleman başını sallayıp arkasında sakladığı iki su tabanasını çıkarınca gözlerim minho'ya dönmüştü. O da benim gibi şokla bakarken çocuk tabancayı bana doğru doğrulttu.

"Sakın çocuk!"

"Susana sen betese!"

"Bts!"

Kızın cırtlak sesi ile yüzümü buruşturdum. İkisi de tabancaları bana doğrulttuğunda geri geri ilerlemeye başlamıştım. Kıyaferlerim oteldeydi ve ıslanırsam üzerimdeki ince beyaz tişört yüzünden iyi şeyler olmazdı.

"Yemin ederim bts falan değilim ben!"

"Yalancı! Harun saldır!"

"Dur!"

Bağarmam ile çocular durduğunda derin bir nefes aldım.

"Bak büyüyünce pişmanlık duyacağınız şeyeler yapmayın."

İkisi de biribirine baktı ve başlarını sallayıp bana döndüler. Aynı anda ikisi de tabancadaki suyu üzerime sıkarken çığlık atıp koşmaya başlamıştım.

"İmdat! Ya sizin anneniz babanız falan yok mu ya! Help me!"

Diğerleri bana gülerken koşarak atın etrafından dolaşmıştım.