♡♡Doktorum Ayağıma Geldi♡♡ minsung ♡♡ (yazım Yanlışları Düzenlenecek)

...18...😝

Bu sabah erkenden kalkmış ve kahvaltıdan sonra gemi ile ecabata geçmiştik. Gemide batıyoruz sanıp felix ile birlikte ufak bir panik atak geçirmiştim ama onun haricinde iyiydim.

Şehitler abidesi, kilitbahir kale müzesi, piyade alayı gibi birkaç yeri gezmiştik. Burada denize girebileceğimi söyledikleri için de otobüs şu an ecabat halk plajına gidiyordu. Hepimiz deniz çantalarımı getirmiştik. Kemerimi çözmem ile minho'nun gözleri bana dönmüştü.

"Düşersem tut aşkım."

Hâlâ anlamamış gibi bakarken koltukta dizlerimin üzerine kalkıp arkaya dönmüştüm.

"Lan changbin merak etme canım kankam yanımda halat getirdim."

"Halat ne alaka kanka?"

Gülmeme engel olamazken kendimi zorla durdurup bana deliymişim gibi bakan otobüste göz gezdirip tekrar changbin'e dönmüştüm.

"Ya boyun kısa ya, boğulursan falan göremeyiz de kayıp falan olursun diye getirdim. Sana bağlarız."

O hariç herkez gülmeye başladığında şöförün bağarışları ile yerime geri oturmuştum.

...

Geleli 20 dakikayı geçiyordu. Orada olan çardaklara yerleşmiş ve denize girebilmek için güneş keremi sürüyorduk.
krem sürdüğüm minho'nun sırtına parmağım ile sahipli yazmıştım ama bunu onun bilmesine gerek yoktu. Görenlere ise susması için ölümcül bakışlar atıyordum. Burası ona yavşayabilecek kızlar ve erkeklerle doluydu çükü.

"Bak changbin halatı bağlamama izin vermiyorsun şu can yeleğini tak bağri."

"Minho alır mısın sevgilini başımdan."

Minho'ya seslenmesi ile ona döndüğümde sırtıma patpatlatmıştı.

"Sevgilim haklı changbin. Senin iyiliğini düşünüyor o."

"Hanımcı."

Ona dil çıkardığımda jeongin güneş kremini sürmeyi bitirmişti.

"Hyung sen bırak onları gel denize girelim."

Jeongin'in ona seslenmesi ile ikisi de denize doğru ilerlemeye başladı. Jeongin koşuyordu ama neyse.

"Sen de girsene."

Başımı iki yana salladığımda o ayağa kalkmıştı.

"Neden? Kore buraya göre soğuktur. Orada giremeye bilirsin."

"Birazdan girerim belki."

O da bizimkilerin yanına ilerlemeye başladığında onu izlemeye başlamıştım.
Denize girdiğinde diğerlerine onu ıslatmamasını söylemesine rağmen üzerine su atan hyunjin ile öylece kalakalmıştı.

"Hyunjin şimdi sen naneyi yemedin mi?"

Kendi kendime mırıldandığımda minho'nun onu boğuşunu ve felix'in yiğidim öldü diye cırlamasını kahkaha atarak izlemiştim. Ayaklı sinemalardı cidden.

Minho beklediğimin aksine hiç iyi yüzemiyordu ve hep kıyıda oyalanıyordu. Gülümseyerek onu izlerken yanına yaklaşan türk kızı görmem ile kaşlarım çatıldı. Şu an ıslak saçları ve çıplak vicudu ile gülümseyerek kıza bakıyordu. Sırtına sahipli yazmasam kim bilir neler olacaktı. Sinirle yerimden kalkarken yanına ilerlemeye başlamıştım.

"Sevgilim?"

"Sincabım sen yüzmeyeceğim dememiş miydin?"

"Yüzesim geldi. Ne oldu yanına gelmem hoşuna gitmedi mi?"