...12...😵

795 89 103
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayın

Dün akşam sabaha karşı yatmıştık o yüzden uyanmamız akşam üstünü bulmuştu. Herkez salonda ve telefonu ile ilgileniyordu. Oldukça da sıkılmıştım açıkçası. Telefonumu kapattım ve başımı yejun'un omuzuna koydum. O da telefonu kapattı ve derin bir nefes verdi.

"Biz bu tatile sıkıldığımız için çıkmadık mı? Daha da sıkılıyorum ne bu hâliniz ölü gibisiniz!"

Onu başımı sallayarak onayladığımda herkez telefonları kapatmıştı. Felix ise oturduğu yerden kalktığında ne yapacağını izliyorduk. Televizyondan bir şarkının karoke versyonunu açmıştı. Ses sistemini açtı ve mikrofonu aldı.

"Haydi jungkook hyung!"

Mikrofonlardan birini de jungkook hyunga vermişti. Jungkook hyung isteksizce mikrofonu aldığında gözler onardaydı. İsmini bilmediğim oldukça güzel bir şarkı söylemişlerdi. Jungkook hyungun sesi çok güzeldi. Onunki bal gibi bir tondayken felix ise kalın sesi ile ona eşlik ediyordu. Sesleri beraber oldukça uyumluydu ama. Bitirdiklerinde onları alkışlamıştık.

"Cidden mükemmeldi."

"Teşekkürler."

"Eee, şimdi minho bir şarkı söylesin!"

Ben heyecanla ona bakarken kızgın bir şekilde hyunjin'e döndü.

"Minho sesini çok merat ettim. Benim için söyle."

Gözleri bana döndüğünde siniri geçmişti. Kararsızca bakarken başımı yana yatırdım. Başını iki yana salladı ve mikrofonu aldı. Hyunjin'e sen bittin bakışları atıyordu. Tekrar yerine oturduğunda gözleri bendeydi. Şarkının melodisi duyulmaya başladı.

James arthur - Car's Outside

(Şarkının sonundan yazıcam sözleri.)

Şarkıyı söylemeye başladığında gözleri bendeydi. Sesinin güzelliği ile gülümsedim. Gözlerini benden ayırmazken devam etti.

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Ah sevgilim, tüm şehir ışıkları asla gözlerinden parlak olamaz."

"Herşeyimi verirdim, iki dakika daha için."

"Beni ikinci kez aradı, ama bu gece beklemesi gerekecek gibi."

"Addison lee'ye bavulunu toplamadığın sürece gitmeyeceğim."

"Benimle geleceksin, uzaktan sevmekten bıktım."

"Ve sen asla olduğun yerde olmayacaksın."

"Pencereleri kapat, kapıları kilitle."

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Artık seni bırakmak istemiyorum."

"Seni bırakmayı istemiyorum artık..."

Söylemeyi bitirdiğinde arkasından alkışlar ve ıslıklar gelmeye başlamıştı. Bana söylemediğini bilsem de sanki bana söylemiş gibi hissediyordum. Kalbim çok hızlı atıyordu. Neden böyle hissediyordum ki? O benim arkadaşımdı sadece. Ama ben diğer arkadaşlarıma böyle hissermiyordum. Aklım fazlasıyla karışmış gibiydi.
O hâlâ bana bakıyordu. Hyunjin'e ve diğer arkadaşlarına böyle baktığını hiç görmemiştim. Bana bakmaya devam ederken araya changbin girmişti.

♡♡Doktorum Ayağıma Geldi♡♡ minsung ♡♡ (yazım Yanlışları Düzenlenecek)Where stories live. Discover now