...32...🤧

233 30 13
                                    

"Taş gibi oldum be!"

Aynadan kendime bakmamı bölen anneme döndüğümde beni süzdüğünü görmüştüm.

"Pü! Maaşallah! Çocuğuma bak be! Ben doğurdum..."

"Anne..."

"Kuzum?"

Annemin abartılı tepkisine gülerken çalan korna sesi ile gelenin minho olduğunu anlamıştım.

"Anne geldi!"

"Minho mu alacaktı seni?"

Heyecanla başımı salladığımda gülümsemiş ve yanaklarımı sıkmıştı.

"İnşallah ilerde güzel ve mutlu bir hayatınız olur oğlum."

Dudaklarımı biribirine bastırırken tebbesümle anneme bakıyordum.

"İnşallah anne. "

Yanaklarımı bırakıp camı işaret etmişti.

"Bekletme hadi."

Başımı salladım ve yanağını öpüp odadan çıktım. Merdivenleri hızlıca inip kapının önüne geldim. Onu görecek olmanın heyecanıyla ilk günkü gibi atıyordu kalbim. Sekiz aydır sevgili olmamıza rağmen ona olan sevgim ve heyecanım asla azalmamıştı. O benim ilkim ve sonumdu.

Elim kapıya giderken kapının aralanması ile gözlerim motora yaslanmış bekleyen bedeni buldu. Büyülenmiş gibi bakarken yanına ilerlemiştim. Tam karşısında durduğumda ellerim kızıla boyatmış olduğu saçlarına gitti.

"Dün akşam boyadım."

"Çok güzel olmuşsun."

Onun eli de yanağıma giderken gözleri yüzümün her noktasındaydı.

"Sende."

Kalbim çıkacakmış gibi atarken bir eli kalbimin üzerine gitmişti. Gülümsediğinde kısılan gözlerini izledim ve bende gülümsedim.

"Minho eminim ki annem şu an bizi izliyor. "

"Ne?"

Hızlıca benden uzaklaşırken başını kaldırıp cama bakmıştı. Bize el sallayan annemi görmem ile başımı iki yana salladım. Fazla yakınlaşırsak fırlatayım diye elinde pembe terliklerileriyle duruyordu. Minho 90° eğildi ve anneme el salladı.

"Şey anneciğim- amam teyzeciğim biz gidelim."

"Gidin gidin. "

Minho motordan kasların birini aldı ve tekrar bana dönüp nazikçe başımdan geçirdi. Tekrar yukarı baktığında derin bir nefes vermiş ve dudaklarımın üstüne hızlıca bir öpücük kondurmuştu.

Bu haline gülümsediğimde o da kendi kaskını takmış ve motora binmişti. Arkasına geçip ellerimi beline sardığımda motoru çalıştırmıştı.

"Mia'ya ses sistemi kurdurttum."

"Mia kim minho?"

Gülme sesini duymam ile yüksek seste bir melodi duyulmuştu. Tanıdık melodi ile gülümserken onunla tamamen ruh eşi olduğumuzu düşünmüştüm. Born to die.

"Lana?"

"Lana."

"Sana aşığım biliyorsun değil mi?"

"Bilmez miyim."

...

Minho ile biraz dans ertikten sonra oturmuş ve delicesine eğlenen bizim orduyu izliyorduk. Şaka maka mezun olmuştuk. Lise de gerçekten çok anı biriktirmiş ve en önemlisi biribirinden gerizekalı ama temiz kalpli arkadaşlara ve minho'ya sahip olmuştum.

Gecenin sonuna yaklaşmıştık ve herkez kendi kafasına göre takılıyordu. Minho'nun koluma dokunması ile ona döndüm.

"Sana dün akşam seni bir yere götüreceğimi söylemiştim hatırladın mı?"

Başımı salladığımda kolumdaki eli aşağı inip elimi tutmuştu. Ayağa kalktığında gideceğimizi anlayıp ayağa kalkmıştım.

"Nereye?"

"Gidince görürsün."

Dudağımı sarkıttığımda mekandan çıkmıştık. Tekrar motora ilerlerken bu sefer kask takmamıştık. Motorun arkasına binip elimi beline sardım. Hareket etmeye başladığımızda saçlarımı uçurmaya başlamıştı ve bu his çok güzeldi.

"Bakıyordum da motorlara olan korkun azalmış. "

"Motor kullanan bir sevgilin olunca böyle oluyor."

Söylediğim şeye güldüğünde bir deniz kıyısının önünde durmuştuk. Motordan indikten sonra benim de inmeme yardım etmişti. Birlikte kayalıklara oturduğumuzda karşımdaki güzel manzarayı izledim. Minho da telefonundan şarkı açmış ve manzarayı izlemek yerinde bana dönmüştü.

"Biliyormusun jisung? Seni ilk gördüğümde 9.sınıftaydım. ikimiz de ilk günü erken gelmiştik okula. Yanında arkadaşların da yoktu. Tırnaklarını yolarak ve dudağını ısırarak bakıyordun okula. O an çok sevimli olduğunu düşünmüştüm."

Kendi kendine gülümserken bende ona döndüm.

"9.sınıfın sonuna doğru anladım sana aşık olduğumu."

Kaşlarım havalanmıştı. O kadar uzun süredir beni mi seviyordu?

"Keşke daha erken gelseymişim seninle tanışmaya. Mesela okulun ilk günü. Karşıdan seni izlemek yerine keşke yanına gelseymişim."

"Sonun da beraberiz ya minho. Daha fazla geç olmadan beraberiz. Ve ben seni bırakmayı düşünmüyorum."

Gülümsemesi yüzünden düşmezken elini saçlarına atmıştım. Arkadan çalan şarkı ile onun güzelliği oldukça uyumluydu.

(Elyas&Taha - otobüs durağında. Ne alaka demeyin şarkı bana minsung vibe veriyor.)

"Sevgili oluşumuz da bir anda oldu. Gerçek hissettirmemişti o zamanlar ama şimdi senin sevgine inanıyorum. O an kendini zorunda gibi hissettiğini sanmıştım."

Hafifçe omuzuna vurdum sahte bir sinirle.

"Ne demek gerçek hissettirmemişti?"

Dudağını sarkıttığında gülümsemiş ve dudaklarına da vurmuştum parmağım ile. Bir anda ayağa kalkması ile şaşkınlıkla ona bakmaya başladım. Önümde çökmesi ile gözlerim büyürken elini cebine attı.

"Artık reşitiz jisung. Ben artık seninle tamamen bir olamak istiyorum sevgilim..."

Cebinden çıkardığı kutuyu bana doğru tuttuğunda elim ağazıma kapanmış ve gözlerim dolmaya başlamıştı.

"Benim ay yüzlü güzel sevgilim. Benimle evlenir misin?"

Dayanamayıp ağlamaya başlarken hızlıca başımı sallamıştım.

"Evlenirim."

O da dolu gözleri ile gülümserken yüzüğü parmağıma takmıştı. Yüzüğe bakıp gülümserken ayağa kalktım ve ona sarıldım. Yüzümü omuzuna gömerken boyunuma bıraktığı öpücüğü huylanmamı sağlamıştı.

"Sulu göz seni."

Yüzümü boyunundan kaldırdım ve kaşlarımı kaldırıp ona bakmaya başladım. Aramızda çok az bir mesafe vardı.

"Ha? Sulu göz mü? Yaptığına bak. Evlenme teklifi alırken ne yapmamı bekliyorsun bağarıp çağarmamı mı?"

"Gülümsemeni."

"Ha gülümsemiyorum yani? Bak minho-"

Kahkaha atıp dudaklarıma kapanması ile sözüm yarıda kalmıştı. Ellerimi boyununda birleştirirken gülümsemeden edemiyordum. Dudaklarım gerilirken minho koluma hafifçe vurmuştu.

...

Oyşş! Aşkolar soft ficimde daha fazlasını beklemeyin plss
LSDJKDFOEPFOEPOPROFEPD

ask karim bu bolumu sana armagan ediyorum Haikyuu_lovers ♡♡♡♡♡

♡♡Doktorum Ayağıma Geldi♡♡ minsung ♡♡ (yazım Yanlışları Düzenlenecek)Where stories live. Discover now