11.Bölüm

1.5K 135 3
                                    

Mavi, parmaklarına bulaştırdığı beyaz pembe karşımı boyayı İris'in boynundan köprücük kemiklerine kadar sürdü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Mavi, parmaklarına bulaştırdığı beyaz pembe karşımı boyayı İris'in boynundan köprücük kemiklerine kadar sürdü. Kafasını kaldırmıyor sadece zihninde canlandırdığı çizim doğrultusunda boyları sürüyordu.

Yani, en azından öyle gözüküyordu.

Aslında içi titriyordu, kendisini o kadar kasmışti ki kendini belli etmemek adına nefes aldığına şükür ediyordu.

Parmaklarını sildi ve bu defa parmaklarını açık yeşil tonda ki boyaya batırdı. Göğsüne sürdü hafifçe.

Umuyordu ki tuvale geçirdiği zamanda boya böyle muzazzam dururdu.

Parmaklarını kaydırdı, göğsün yumuşak dolgusunda gezdirdi boyayı.

Parmaklarının altında ki o yumuşak dolgu Mavi'nin aklını bulandırıyordu.

" Neden kurdele takmadın bugün ? "

İris, işaret parmağını Mavi'nin omuzlarına dökülen saçlarına doladı.

" Çocuk gibi duruyor ya, ondan. "

Gülümsedi, İris. Biraz daha geriye yaslandı koltukta. Mavi, dizlerinin üzerinde durmuştu. Dizi baldırına değiyordu.

Parmağına doladığı saçı çekti acıtmadan.

" Doğru. Küçük bir kız çocuğu gibi duruyorsun. "

Boyalı parmakları duraksadı. Kafasını kaldırıp İris ile göz göze geldi. " Bu kötü bir şey mi ? "

Sesi kısıktı, hem boğazı ağrıyordu hem de bulundukları durumu bozmak istemiyordu, Mavi. İris' e böylesine yakın olmak çok hoşuna gitmişti.

" Hayır, " dedi İris saç tutamını bırakırken. Saçı omzundan narince çekti. Hareketleri yavaş ve kışkırtıcı bir haldeydi." Güzel bir şey. "

" O zaman neden bana o gün öyle dedin. "

Kurdele takan bir çocuğa.

" Neden bu kadar takıldın ? "

" Takılmadım. "

İris,doğruldu. Yüzünü Mavi'nin yüzüne yaklaştırdı. " Yoksa, sana bakmamı mı isterdin ? "

Dudakları aralandı, Mavi'nin. Yanakları kızarmış, saçları dağınık duruyordu. Bu manzara İris için mükemmeldi. Yüzünü biraz daha yaklaştırdı.

Şimdi dudakları arasından birkaç santim vardı. Nefesleri birbirine karışmıştı.

" Cevap ver bana, Mavi. "

" Bakmazsın. "

" Bakamam. Neyin ne olduğunu bilmiyorsun çünkü. "

Mavi, belki hastalıktan belki de kendini ilk defa böyle açık hissettiğinden ellerini İris'in göğsüne yasladı. Fısıldadı. " Sen biliyor musun ? "

İris, Mavi'nin yaptığından cesaret alarak kızın beline ellerini yerleştirdi ve yükseltip kucağına çekti. İşte şimdi manzarası daha da güzelleşmişti.

Elini saçına daldırdı ve yüzlerini yaklaştırdı. Siktir ! Bu kızın güzelliği onu kışkırtıyordu.

" Evet biliyorum, Mavi. " Diğer elini kızın kalçasına attı, düşmemesi adına. " İnan bana halimiz öyle bir çıkmaz ki. Nefessiz bırakır bizi. "

Mavi, sağ elini usulca kaydırıp İris'in göğüs oluğuna koydu. " Biliyorum. "

" Mavi, " dedi İris daha fazla dayanamıyarak. Biliyordu ki kız bunları sağlam bir kafa ile yapmıyordu. Hasta olduğu her halinden belliydi ama şuan içinde öyle bir istek vardı ki durduramıyordu kendini. " Şimdi seni öpsem, sinirlenir misin ? "

Mavi, İris'in dudaklarına doğru fısıldadı. " Neden diye sorsam kızar mısın ? "

" Kızmam, ama bir cevabım yok, Mavi. Peki ben neden diye sorsam. " Kızı belinden tutup bastırdı kendine. " Neden kollarım da bu kadar savunmasız duruyorsun, Mavi ? Benim gibi birinin kollarında. Biliyor musun nedenini ? "

Kafasını salladı, Mavi. Gözleri dolu doluydu. Biliyordu nedenini. " Biliyorum, ama korkuyorum, İris. "

" Kork, Mavi. Çünkü korkman gereken bir şey. Ben nedenini bilmiyorum, keşke sende bilmeseydin. "

" O zaman öpme beni," hırsla itti İris'i.  " Madem nedenini bilmiyorsun. "

" Mavi. "

Dinlemedi ,Mavi. Aynı hırsla indi İris'in kucağından. Her şeyini çantasına doldurmaya başladı. Neye bu kadar öfkelenmişti emin değildi. Korkaklığa mı, yoksa kendi aptallığına mı ?

Mavi, toparlanırken İris pozisyonunu bozmadı. Kafasını geriye atıp, sağ elini boya yapmadan önce açtığı saçlarına daldırdı.

Üzerine sinirle montunu giyerken İris'e gözlerini değdirmedi,Mavi. Bulunduğu odanın kapısını açtığında Mai karşısında duruyordu.

" Bende sizi çağırmaya gelmiştim. " dedi ama karşısında ki kızın sinirli bakışlarını gördüğünde dudaklarını birbirine bastırdı. Sanırım iyi gitmeyen şeyler vardı.

Mavi, Mai'nin yanında geçtiğinde. " Kendine iyi bak Mai ! "

Sinirle stüdyodan dışarı çıkan kızın arkasından tuhaf tuhaf bakmaktan vazgeçip odaya girdi. Arkadaşını koltukta sütyen ile dağılmış halde bulduğunda sinsice gülümsedi.

" Geçmiş olsun, hayatım. Siki tutmuş gibi duruyorsun. "

" Kes çeneni, Mai. Ve rica ediyorum gidip Mavi'yi evine bırak. "

Kahkaha attı, Mai. Sanırım İris ile kafa bulacağı bir mevzu çıkmıştı ortaya.

Mai, çıkıp gittiğinde ofladı İris. Kaba bir tabirdi ama evet Mai haklıydı. Siki tutmuştu.

•°•°•°•°•°•°•

Ruhumu Rengine Boya ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin