34. Bölüm

1.8K 148 105
                                    

Biraz da İris yaşanılan ayrılıkta ne hissetmiş ona bakalım. Keyifli okumalar dilerim 𓇢𓆸

( Aklıma İrisin Mavi'ye bakışı geliyor ve ortaya çıkan şey kalemimden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Aklıma İrisin Mavi'ye bakışı geliyor ve ortaya çıkan şey kalemimden... )

Göksel / Acıyor

" İzmarit İzi "

****

İris...

Nerede hata yapmıştı ?

Bu soruyu o geceden sonra kaç defa sormuştu kendisine ve aldığı cevap koca bir hiçlikti. Hiçbir şey. Düşünmekten başına ağırlar giriyordu. Şuanda da olduğu gibi, omuzlarına kadar vuran ağrı bedeninin kas kaskatı kesilmesine neden oluyordu.

Günlerdir bedeninde kol gezen sinir artık sadece kendisine değil etrafında ki insanlara da zarar vermeye başlamıştı. Yeni işe başlayan çalışanın üzerine gitmesi, müşteriler ile kavgaya tutuşması...bu İris değildi. İris hiçbir zaman sinirine yenik düşüne biri olmamıştı.

İki hafta eğleneceğim dediği ufak bir kız onu ne hallere düşürmüştü.

Kafasını geriye attı. Artık sürekli düşünmekten kafayı yemek üzereydi. Aniden yaşadığı duygu karmaşları bedenine iyi gelmiyordu, gerçi sadece bedenine değil kalbine de iyi gelmiyordu.

Kalbi acıyordu, kalbi sıkışıp duruyordu.

Siyah kalemin boyası olmuş sağ elini yüzüne kapattı. Uzun süreli bir uykuya ihtiyacı vardı. Elini yüzünden çekti ve doğruldu. Bakışları, sözde dövme çizimi çıkaracağı defterine değdi. Kısık ve denizi andıran hislerle ona bakan bir çift göz vardı.

Siktir ! Nasıl onu düşünmek bile istemiyorken yine onu çizebiliyordu ?

Defterini sertçe kapatıp ayaklandı. Askılıkta ki montunu üzerine geçirdi. Biraz hava almalıydı, belki bir de sigara içmeliydi. Sabahtan beri içmemişti ve nikotin eksikliği baş göstermişti. Yarım ağız güldü haline,aptal aşıklar gibi sigara bağımlılığı başlamıştı.

Montunun fermurını boynuna kadar çekti, telefonunu ve motorunun anahtarını da aldıktan sonra gitmeye hazırdı. Kapıya yönelip açtığında ne olduğunu anlamadan dizlerinin üzerine düşen arkadaşı ile duraksadı ve anlamsızca pembe kafalı arkadaşına baktı. Sıkıntıyla nefes verdi.

" Ne halt yediğini sorabilir miyim, Mai ? "

Arkadaşı yüzünde yalancı bir gülümseme ile. " Patron, naber ya ? Ben öyle kapıda bir pislik vardı da ona bakıyordum, " durdu nefesini düzene sokup. " Sen nereye gidiyordun ? "

Ruhumu Rengine Boya ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin