Hikayem basitti aslında, ödevim için modelim olmasını isteyecektim. Çabucak bitmesini istediğim, sıkıcı bir işten ibaretti. Renksiz hayatımın, renksiz olaylarından bir tanesiydi.
Tabii, nereden bilebilirdim ki solmuş renklerimi kendi renkleri ile r...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Nilipek / Gömülür.
*****
Parmaklarını avuç içine bastırdı. Soğuk soğuk terler döktüğünü hissediyordu.
Ne yapmalıydı ? İçeri girdiğinde nasıl bir tepki ya da nasıl bir konuşma yapmalıydı ? Gözlerini sıkıca kapattı. Göğsü körük gibi inip kalkıyordu, elini göğsüne bastırdı. Rüzgar tenine değip geçtiğinde soğuk havayı derince içine çekti.
" Lütfen lütfen her şey iyi olsun, lütfen artık her şey yoluna girsin. "
Saçları savruldu, soğuk her saniye daha da üşümesin neden olsa da kendine zaman tanıdı çünkü ne yapması gerektiğini bilmiyordu. " Korkuyorum, çıkamadığım çukura tekrardan batmaktan çok korkuyorum. Lü-"
" Kapının önünde dua mı ediyorsun ?"
Ufak bir çığlık atıp gözlerini araladı, Mavi. Korkuyla karşıya baktığında kapıya yaşlanmış olan Mai'yi gördü. Parmakları arasında tuttuğu sigarasını dudaklarına yaklaştırıp dumanı içine çektiğinde tek gözünü kırpıp kafasını hafifçe salladı.
" Hayırdır ? "
Kocaman açtığı gözleri ile. " Senin burada ne işin var ? " diyerek garip bir soru attı ortaya.
Mai, kafasını kaldırıp asılı olan tabelaya baktı ve olağan bir şekilde.Burada çalışıyorum. " dediğinde Mavi kafasını deve kuşu misali gömmek istedi. Neden sadece ağzını kapalı tutmuyordu ki ?
" Eee, kapının önünde dikilecek misin böyle ? "
" Şey yok, nasılsın, iyi misin ? "
Mai, dudaklarının arasına sigarasını sıkıştırıp baştan aşağı süzdü onu. " İyi, sen ? " dediğinde Mavi onun soğukluğu karşısında duraksadı. Gözleri yandığında gülümsemeye çalışıp. " İyi bende, İ-iris ile konuşmak için gelmiştim. "
Sesi kısık ve ürkekti. Parmakları önünde kavuştuğunda Mai olduğu yerden ayrılıp yaklaşmaya başladı. Tam karışısında durduğunda bitmiş olan sigarasını yere attı ve ayağının ucu ile ezdi. Sonra hiç beklemediği bir şey yaptı...sarıldı. sıkıca hemde.
Mavi, bedenini saran kollar ile neye uğradığını şaşırırken Mai'nin oyunbozan sesini duydu. " Sana kızgınım hemde çok kızgınım ama iyi ki şuan buradasın. "
Mai, kolları arasında ki kıza bir türlü halledemediği, söndüremediği bir kızgınlık içerisindeydi. Arkadaşını bıraktığı için, bir anda hayatlarından çıkıp gittiği için çok öfkeliydi ama Mavi'nin ne yaşadığını bilemiyordu. Görmüştü, onu İris'e bakarken ki titriyen gözlerini, hayranlığını görmüştü ve şimdi ona kızmanın, veyahut onu görmezden gelmenin hiçbir anlamı yoktu. Hem, Mavi'yi görmezden gelse büyük ihtimalle Mira onu mahvederdi. Bu aksiyona hiç gerek yoktu.
