24. Bölüm

1.3K 125 80
                                    

Günler sonra herkese merhaba. Uzun süre hikayeden uzak kalınca tökzeleyip yazamıyorum ama inanıyorum ki düz yola çıkıp yazmaya devam edeceğim.

Benim için çok keyifli bir bölüm oldu,yazarken çok eğlendim. Bolca Mira içeren bir bölüm, umarım sizde okurken keyif alırsınız. İyi okumalar dilerim ও

" Kaybedenler Kulübü"

Mira, tuttuğu tepsiye son bir kere daha baktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mira, tuttuğu tepsiye son bir kere daha baktı. Evde bulduğu bütün abur cuburları tepsiye koymuştu, dört teneke enerji içeceği de buna dahildi.

" Aferin, Mira. Sanki yarın sınavı olan başkası da gecenin bir vakti yaptığın şeye bak. "

Gidip ders çalışması lazımdı. Vermesi gereken bir sınavı vardı ama o şuna Mavi'nin odasının önünde durmuş büyük bir düşünce yumağının içinde ipin ucunu arıyordu.

Aslında edebiyatçı değil, kesinlikle bir filozof olmalıydı. George onun yanında halt etmişti.

Tamam, Mavi'ye sinir oluyordu uzun zamandır. Sülük biri ile sevgili olması ayrı kendisine olan saygısını kaybetmiş olması onu deli ediyordu. Bazen düşünmüyor değildi Selimde ne bulduğunu, ciddi ciddi düşünüyordu fakat düşünmenin ona tek getirisi sinir krizi oluyordu. Onun adını bile duymak içinde dövme isteği oluşturuken Mavi'nin nasıl o kıl kuyruğa nasıl katlanıyordu çözemiyordu.

Kesinlikle arkadaşı kafasını kullanmıyordu, hata üzerine hata yapıyordu ve sanki bunu nefes almak kadar normalmiş gibi gerçekleştiriyordu. Ya Mira büyük resmi çok net görüyordu ya da Mavi'nin büyük resimden anladığı tek şey koca tablolardı.

Göz devirdi, kendisine. Mavi'yi sevdiği kadar yerin dibine gömmesi de çabasıydı.

Şimdi içeri girecekti ve onun İris'i gördüğünde ne hissettiğini anlatmasını sağlayacaktı. Artık Mira olaya el koymazsa Mavi, Selimden çocuk bile yapardı. O kadar kaybederdi kendini bu defa da Mira katil olmak zorunda kalırdı genç yaşında. Selim içine buna değer miydi ? Alsa !

" Sakin ol, Mira. Sakin kıza böceğe bakarmış gibi bakma. Her insan hata yapabilir, her ne kadar Mavi'nin ki artık aptallık sınırı olsa da. "

Boğazını temizledi ve kapıya tıklattı. Mavi'nin kısık sesini duyduğunu kapıyı açarak içeri girdi. Mavi yorganına sarılmış uzanıyordu.

" Kalk bakalım, kaybedenler kulübü mensubu. "

Mavi, kızarmış gözlerini ovuşturup doğruldu yattığı yerden. Ağlamamıştı ama çok da bir şey yoktu ağlamasına.

" Senin sınavın yok mu yarın ? "

Tepsiyi ikisinin ortasına gelecek şekilde koydu. " Var," dedi bağdaş kurarken. " Sonra çalışırım. Geceler bizim sonuçta. " Ellerini birbine vurup. " Hadi başlayalım ! "

Ruhumu Rengine Boya ⚢Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin