Hikayem basitti aslında, ödevim için modelim olmasını isteyecektim. Çabucak bitmesini istediğim, sıkıcı bir işten ibaretti. Renksiz hayatımın, renksiz olaylarından bir tanesiydi.
Tabii, nereden bilebilirdim ki solmuş renklerimi kendi renkleri ile r...
Tove Lo / Thousand Miles ( Neden kimse dinlemiyor gibi. )
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Ruhunu tuval gibi kullan, rengarenk boya. " - V -
İris: Günaydın, güzellik. Bugün fazla yoğun bir gün olacak benim için, elimden geldiğince sana mesaj atacağım. Dikkat et kendine.
Bu mesajı sabah okuduğunda mutlu olmuştu, Mavi. İris, tarafından düşünülmek hoşuna gitmişti ama mesajın üzerinden geçen yedi saate rağmen başka bir mesajin gelmemesi, tekli koltukta dizlerini karnına çekip, kollarını etrafına sararak surat asmasına neden oluyordu.
Utanmasa, biz şimdi neyiz ve sen neden beni ihmal ediyorsun diye mesaj yağmuruna tutabilirdi onu. Aralarında ne vardı emin değildi, yaşadıkları onu heyecanlandırıyor, İris'den daha da etkilenmesine neden oluyordu fakat yaşadıkları şeyin bir adı yoktu ve İris'e de neden diye sormayacaktı.
Ofladı ve alnını dizlerinin üzerine koydu.
"Üç çocukla orta da kalmış gibi durmaktan vazgeç artık. "
Pozisyonunu bozmadı ve huysuz sesi ile söylendi. " " Uğraşma benimle, hastayım ben ! "
" Git yatağına yat o zaman, ya da kalkıp İris'in yanına git. Moralimi bozuyorsun. "
Kaşlarını çatıp kafasını kaldırdı. Mira, televizyonun önünde ki ikili koltuğa oturup kucağına bir kase dolusu mısırı koydu ve kendine film seçmeye başladı.
" Hiç yardımcı olmuyorsun, gidip ne diyeceğim ki, hem. Yanlış anlar. "
Mira, ağzına mısır atıp. " Kızım modelin değil mi İris senin. Git, zamanım azalıyor çizim yapmam lazım de, ne bileyim gözünün önünde dur işte. "
Düşündü, Mavi. Gerçekten de çizim yapması lazımdı. Bir gün daha kaçırsa zararı ağır olurdu. Gidebilirdi ama yapışkan biri gibi durmak istemiyordu açıkçası.
" Beni zaten çocuk gibi görüyor, daha da çocuk sansın istemiyorum. "
Mira, umursamazca. " İnsan çocuk gibi gördüğü biri ile oynaşmaz. "
" Mira ! Biz yapmadık öyle bir şey. "
" Hıhı, tamam. "
" Çok ayıp, " dedi Mavi utançla. Ardından evde durmanın ona iyi gelmiyeceğini bildiği için. " Sende gelsene beraber gidelim. "
" Annen miyim ben senin. Git flörtüne. Başımı ağrıtma benim. "
Hastalıktan mı bilinmez her şeye alınası vardı. Birilerine nazlanmak istiyordu ve sanırım o biri de İris oluyordu. Kalkıp odasına gitti. Dolabına baktı kararsızca. Hava soğuktu ama güzel giyinmek istiyordu, İris onu güzel bulsun istiyordu içten içe.
