2. Bölüm

169 17 64
                                    

Ay hello!

Bir bölümle daha karşınızdayım 

Satır arası yorum istiyorumm 

Hadi bakalım, bugün Onunla tanışıyoruz! 

2. Bölüm

"Sen kimsin?"

-- ASİL --

Kendimden yaşça büyük o adamla evlenmeye niyetim falan yoktu. Kim bilir bana neler yapardı... O adam bildiğim kadarıyla kız kardeşine yaklaşmaya çalışmıştı ve bunun üzerine kız kardeşi evden kaçmıştı. 

İşte o kişi; Cem amca. 

Amca dediğim o adamdı ve bana şu anda o adamla evleneceksin deniliyordu, kafayı yemiş olmalılardı. Lakin böyle bir şey yapmayı ve beni o adamla evlendirmeyi düşüneceklerini sanmıyordum ya da yanılıyordum. 

Bu evde daha fazla durmaya tahammülüm yoktu, ne yapıp ne edip bu evden kurtulmalıydım. Annem ve babam onlar, diyerek yıllardır burada kalıyordum ama artık yetmişti ve canıma da tak etmişti. Bu evde sadece bir gün daha geçirecektim ve sonrasında ise özgürlüğüme kavuşacaktım. 

Aksi takdirde bir daha özgürlük yüzü göreceğimi sanmıyordum. Herkesin uyuduğundan emin olduktan sonra bir çanta aldım ve içine birkaç kıyafetimi koydum. İçine vücudumdaki yaralara sürdüğüm ilacı da koyduğumda çantanın ağzını kapatıp derin bir nefes aldım. 

Ciddi ciddi bu evden kaçıyordum. Telefonumdan saat 7'ye alarm kurup telefonumu şarja taktım. Ardından yatağa yattığımda ağrılarım her ne kadar izin vermese de kendimi biraz zorlayarak gözlerimi kapattım ve kendimi uykuya bıraktım. 

Sabah alarmın sesiyle gözlerimi araladığımda telefonumu elime alarak alarmını kapattım. Hızlı hareket ederek telefonumu ve şarjını çantama koydum. Ardından da yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım. Rahat edebileceğim bir şeyler giyip çantayı omzuma taktım, evin mutfaktan dışarıya açılan kapısından kaçmam zor olmazdı. 

Kapıyı araladığımda ince bir bedene sahip olmanın verdiği avantajla hızla kapıdan geçip kapıyı arkamdan kapattım. Merdivenleri indiğim sırada onu gördüm, Cem amcayı. Bana arkası dönüktü, yani sorun yoktu lakin her an da bana dönebilirdi. Hızlı olmalıydım. 

Son basamağı inmiştim ki bana döndü. Ben koşmaya başladıktan hemen sonra arkasındakilere komut vermiş olmalı ki peşime takılmışlardı. Koşarken ormanlık bir yere girdim, arkama bakarken ayağım takılmış ve yere düşmüştüm ama neyse ki onları da atlatmıştım. 

Yerden kalkıp ayağımın üstüne bastığımda fena hâlde acıdığını hissetmiştim. Üstüm başım toz olmuştu ve yüksek ihtimalle düşmenin etkisiyle bacağımdaki yaralar açılmıştı. Zorlukla adımlarımı hızlandırdığımda malikane tarzı bir ev gördüm. Hatta tarzı kelimesi fazlaydı bile, gerçekten malikaneydi. 

Adımlarımı oraya yönelttiğimde etrafının korumalarla çevrili olduğunu gördüm. Gerçekten korunuyordu burası sanırım. Ben girişe yaklaştığımda korumalardan biri beni durdurmuştu. 

"Hop, Küçük Hanım nereye?"

Utanmıştım, öylece nasıl girmeye çalışabilirdim ki? Korkuyla etrafımda gezdirdim gözlerimi. Yüksek ihtimalle hâlâ peşimde olmalılardı.

"Ben..." Sözlerimi kesen şey bir arabanın buraya doğru gelişi olmuştu. Araba girişin önünde durduğunda içeriden 1.80 boylarında, yeşil gözlü, yakışıklı birisi çıkmıştı.

Tek Sığınakحيث تعيش القصص. اكتشف الآن