19. Bölüm

65 9 39
                                    

Bölüm şarkımız;

Haydi Gel Benimle Ol ~ Güneş

19. Bölüm

"Film."

-- ATEŞ -- 

"Güzel kızım benim," dedim dudaklarımı alnına bastırıp. "Film izlemek ister misin?" Dizüstü bilgisayarımı da getirmişlerdi, rahatlıkla film izleyebilirdik. Ben de o uyuduktan sonra biraz şirketin işleriyle uğraşırdım.

"Neden olmasın?" 

Dizüstü bilgisayarı alıp yanına koydurduğum yatağa geçtim, geçmemle de bana daha fazla sokuldu. "Güzel kızım, söyle bakalım ne izleyelim?" 

"Bilmem, gülmeye ihtiyacım var."  

"Komedi açıyorum o zaman?" dediğimde beni durdurdu. "Romantik komedi açsana ya da direkt romantik bir şeyler aç, Romeo ve Juliet falan." 

"Açayım yavrum, istemen yeter." Filmi açtığımda gülümseyerek ekrana bakmaya başladı. 

Filmi başlatmamın üstünden bir süre geçmişti. Gözlerimi tekrar onun üstünde gezdirdim. Başını omzuma koymuş pür dikkat filmi izliyordu. Öpüşme sahnesinin başlamasıyla gözlerini kaçırdı. 

"Hmm," diye mırıldanmamla gözleri bana dönmüştü. "Benim canım da öpücük istiyor." dedim sırıtarak. Kızarmaya başlayan yanaklarıyla hemen gözlerini kaçırdı. 

Filmi durdurup bilgisayarı kenardaki komodinin üstüne koyduğumda hafifçe elimi bacağında gezdirmeye başladım. "A-Ateş, hastanedeyiz?" 

"Ne oldu ki güzelim?" Güldüm. "Aa, aklına sevişmemizi mi getirdin? Git gide benim arsız kızım oluyorsun." Yavaşça üstüne çıktığımda eğilip dudaklarımızın arasına bir nefeslik mesafe bıraktım. 

"Dudaklarım senin için hep açık." dedim. Vermek istediğim mesajı anlamış gibi dudaklarıma dudaklarını kapattığında gülümsedim ve tutkuya bıraktım kendimi. 

Alt dudağını dudaklarımın arasına alıp emdiğimde o da üst dudağımı emiyordu. Tutkuya kendimizi o kadar kaptırmıştık ki nasıl davranacağımızı bilemiyorduk. "D-Dur, biri gelecek şimdi hastanedeyiz." diye nefes nefese öpüşlerimin arasından konuşmasına gülümsedim ve dudaklarımı çektim hafifçe. 

"Hastane benim," Dudaklarına bir öpücük daha bırakıp geri çekildim. "Ve benim olduğum hiçbir yere kimse kapıyı çalıp ben izin vermeden giremez, sen hariç." 

Gülümsedi. 

"Kendini suçlamıyorsun değil mi?" 

Suçluyorum... 

"Suçlamıyorum güzelim." 

"Gözlerinden bile suçladığın okunurken nasıl suçlamıyor olabilirsin? Ama unutma, sen kendini suçlarsan ben de suçlarım kendimi. O yüzden şimdi bu duyguları yok et." 

"Öyle olsun güzelim," Dudaklarına eğilmiştim ki geriye çekti kendini. 

"Başım ağrıyor, biraz da uykum geldi." 

"Hmm, biz evli değiliz. Başım ağrıyor lafı olmadı gibi burada ama neyse, hastasın sen yormayacağım seni." 

Dudaklarına son kez öpücük kondurup geri çekildim. "Birkaç şey daha konuşmak istiyorum," diyerek dikleşti. Ciddi bir şeyler konuşacağımız kesindi. "Bir sorun mu var güzelim?" 

Tek SığınakWhere stories live. Discover now