4. Bölüm

154 13 91
                                    

Eveet

Bu bölümde de onlarla tanışıyoruz!

Ve tabii gerçek Onunla... 

4. Bölüm 

"Küçük.." 

💛💙

-- ASİL --

O gün onun dediği gibi kahvaltıyı dışarıda yapmıştık ve hiçbir şekilde bana bakan birisi bile olmamıştı. Nedensizce bu garip gelmişti. Aradan iki gün geçmiş vücudumdaki morluklar gitmeye başlamıştı. Ateş sürekli yanıma geliyor, kremlerimi sürüyor ve olabildiğince rahat etmemi sağlıyordu.  

"Bugün sana bir şeyler almaya gideceğiz. Önce kahvaltı yapalım, sonrasında hazırlanıp çıkarız." Gülümsedim. "Tamamdır." Ateş yanıma oturup kremlerimi sürdü ve hafifçe kulaklarıma doğru eğilip fısıldadı. 

"Hadi kahvaltıya." Sesi içimi titretirken benden uzaklaştı ve gözlerimin içine baktı. Yeşilleri, yeşillerime çarptı. 

'Bakma öyle zalumun oğlu!.. İçim gidiyor...'  

Göz temasımızı keserek odadan çıktığında ben de peşinden gitmiştim. Aşağı indiğimde gördüğüm masa beni şaşırtmıştı. "Ateş? Bunu sen mi hazırladın?" Göğsünü kabartıp başını salladı gülerek. 

"Sen beni ne sandın Asil, ben bekar bir erkeğim. Kendime bakmam lazım." 

"Ben düşünmüştüm ki sabah biz uyanmadan hizmetliler geliyor sana kahvaltı hazırlıyordur..." 

"Bu eve belirli günlerde temizlikçiler dışında hiç kimse girmedi." Yoksa düşündüğüm müydü?.. "Nasıl yani? Ben..." Gülümsedi. "Evet Asil, bu eve benim dışımda giren ilk kişisin." Gözlerimin parladığını hissettim. 

"Ben burada yaşamıyorum Asil. Ben buraya hem birkaç günlüğüne kafa dinlemeye hem de buraya bir saat uzaklıkta köy tarafında bir işim vardı onun için gelmiştim yüksek ihtimal bugün kendi evime geçeceğim." 

Anında yüzüm düştü. Anlam veremiyordum kendime, neler oluyordu bana? Yanıma geldi, elini çeneme koydu ve kendisine doğru kaldırdı başımı. Gözlerini ilgiyle yüzümde gezdirdi. "Niye yüzün düştü Küçük?" 

Bir dakika o bana ne demişti, ne demişti!? "Ben küçük değilim! Yirmi üç yaşındayım!" Sırıttı. "Ama boyun kısa." Göz devirdim. "Boyumun kısa olması beni küçük yapmaz Tekiner!" 

Yüzünde alaylı bir gülüş oluştu. "Bak bak, Küçük bana kafa tutuyor ha?.." 

"Göstereceğim ben sana o küçük lafını!" Gülerek arkasını döndüğünde koşup sırtına atladım. Anında elleri bacaklarımı sıkıca tutarken o sinirle bağırdı. "Asil! Yapma şöyle ani hareketler Küçük, ya seni tutamasaydım?.." 

Bir eliyle beni sıkıca tutarak önüne çekti ve sırtımı duvara yaslayıp aynı hizzaya getirdi yüzlerimizi. Yüzüme doğru yaklaştı. Ben nefesimi tutarken Ateş derin bir nefes aldı ve kulaklarıma doğru eğildi. 

"Tekrarını istemiyorum Küçük." Ben gözlerine büyülenmiş gibi bakarken o da bana bakıyordu. "Şimdi kahvaltı yap ki büyüyebil Küçük..." Beni kucağından bırakmadan masaya gitti ve beni sandalyeye oturttu. "Tabağına ne koyarsam bitecek, tamam mı?" 

Tabağa pankek ve reçelli ekmek bıraktığında bana döndü. "Kahvaltını yap." Ben onu izlerken o önüne koyduklarından yemeye başladı. Gözleri bir anlığına bana döndüğünde duraksadı. Ardından sırıtarak konuşmaya başladı. 

Tek SığınakWhere stories live. Discover now