Tek Sığınak

16. Bölüm

Bölüm Şarkımız;

Yedinci Ev ~ Sarhoşum 

Benimlesin artık, hiç bırakmam

Sormam nereye uçarsın, yerin tamam

16. Bölüm 

"Kimsenin önünde başını eğme."

-- ASİL --

Gözüme giren güneşin uyumama izin vermemesine lanet okuyarak gözlerimi araladığımda Ateş'i yanımda görememiştim. Gözlerimi odanın içinde gezdirdiğimde ise üstü çıplak bir şekilde, altına sarılı havluyla aynadan kendisini izlediğini gördüm.

Sırtından aşağıya doğru akan su damlaları sırt kaslarında harika bir görüntü ortaya çıkmasını sağlıyordu. Dudaklarımı yalayarak bana sunduğu görsel şöleni izlediğim sırada arkasını döndü.

Siktir, o karın kasları neydi öyle!

"Günaydın Küçük Bebeğim." dedi yüzüne yayılan tebessümüyle. Erkeksi kıkırtısını duyduğumda kaşlarım çatıldı.

"Aloo, günaydın dedim. Gerçi sen, beni gözlerinle yemekten duyamadın sanırım." deyip göz kırptı.

"Sana da günaydın Ateş." diyebildim sonunda gözlerimi karın kaslarından çekerken.

"Sabah uyandığımda başım çok şiddetli ağrıyordu. Dün ne oldu, inan bana hiçbir şey hatırlamıyorum Asil."

Yattığım yerde doğrulurken gözlerimin dolduğunu hissettim. Biliyordum unutacağını, çünkü dün gerçekten de sarhoştu ve ben, ona o sarhoşken bile yenik düşmüştüm.

Yanaklarıma süzülen yaşı hissettiğimde kaşlarının çatıldığını gördüm. Yanıma geldi ve yüzümü avuçları arasına aldı. "Ağlama meleğim," dedi. Ardından önce sağ sonra da sol gözümün altına dudaklarını bastırdı. "Her şeyi hatırlıyorum, şaka yapmıştım sadece."

"Hem, dudaklarının tadını almışken unutabilir miyim sanıyorsun?" diyerek güldü. "Ateş..." diye mırıldandım, git gide dudaklarıma yaklaşıyordu. Sonunda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Hafif bir öpücük bırakıp geri çekildi.

Çekildi çekilmesine ama, üstündeki havlu düştüğünde kafamı hızla diğer tarafa çevirip gözlerimi kapadım. "Ateş!" Gülmeye başladığında utançtan yanaklarımın yanmaya başladığını hissediyordum.

"Ateş git üstünü falan giyin!"

"Tamam tamam." diyerek gülmeye devam ettiği sırada seslerden giyindiğini duyuyordum. Giyinmiş olmalı ki gözlerimin üstünden ellerimi çekti. "Aç gözlerini." Önce tek gözümü araladığımda üstünün hâlâ çıplak olduğunu görmemle geri kapattım.

"Ateş giyin lütfen."

Güldü ve tekrar geri çekildi. "Bu sefer gerçekten açabilirsin gözlerini." Gözlerimi açtığımda giyindiğini gördüm. Dolaba yaslanmış bir ayağını arkasındaki dolaba yaslamıştı, elleri ise cebinde başını dolaba doğru bastırarak ıslık sesi çıkardı. Aynı anda beni de süzmesiyle gözlerim büyüdü.