Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
&
1 saat önce
Aldıkları mesajlarla ve Yaesol'ün açıklamalarıyla herkes ayaktaydı bu gece de. Gwen, Hyunjin'den aşağı inmesi gerektiği mesajını aldığı gibi yanına koşmamıştı. Hâlâ aklını kullanabiliyordu. Bu yüzden arkadaşlarına durumu haber vermişti. Şimdi ise dört arkadaş kafeteryanın yanında toplanmıştı. Gwen'in biraz önce dışarı çıkan siluetini izledikten sonra hararetli bir tartışmaya girmişlerdi hemen.
"Bence taş falan alalım yanımıza lazım olur." dedi Changbin. Jisung panik bir halde olsa da Changbin'in bu dediğine burun kıvırmıştı.
"Seni duvara sülük gibi yapıştıran varlığa taş mı atacaksın?"
"İntikamımı almadım halen daha."
"Başlatma intikamına Changbin! Plan basit." dedi Seungmin ciddiyetle. "Gwen'i uzaktan takip edeceğiz ve ters bir durum olduğu an devreye gireceğiz."
"Biz devreye girince ne yapabiliriz ki?"
"En azından bir şeyler deneriz. Gwen'i onların önüne atamayız, bize yakışmaz."
Herkesin göğsü arkadaşlık duygularıyla kabarınca, hepsi beraber sessizce birbirlerine tezahürat yapıp gaza getirdiler birbirlerini. Yan taraflarındaki kafeterya kapısını ittirip sessizce içeri girdiler. Changbin'de olan yedek anahtar işlerini kolaylaştırmıştı. "Binnaz ablayla akraba olmasaydın boku yemiştik." dedi Yaesol, ilerlediler. Arka kapıyı açıp batı binasının bahçesine çıkan patika yolun ilerisinde iki tanıdık siluet gördüler. Hyunjin ve Gwen okulun arka tarafına ilerliyordu.
"Niye götürüyor oğlum bu?"
"Dur sen dur." Changbin binanın kenarından avcuna sığan bir taş aldı. Yaesol ve Jisung'un aynı anda yutkunan sesleriyle beraber onları takip etmeye başlamışlardı bile.
Okulun arazisinin geniş olmasından sonra en büyük avantaj belli mesafelerde ağaçların olmasıydı. Hyunjin ve Gwen'in çitlerin yanında duran bedenleriyle onlar da uzak olan bir ağacın arkasına geçmişti böylece. Bir dakika sonra çitin erimesiyle dışarı çıkan iki bedeni gördükleri gibi birbirlerine baktılar anlamsızca.
"Hay anasını satayım nereye gidiyor bunlar?"
"Hyunjin, Gwen'i kaçırıyor olabilir mi? Baksana elini tuttu."
Yaesol bunu duyduğu an gözlerini sinirle Jisung'a büyüttü. "Saçmalama! Bebeğimi kimseye vermem, öldürürüm onu."
"Bilerek gücünü kullandı. Gwen'i bir şey için kullanacak ama ne?" dedi düşünceli bir halde Seungmin. Changbin gözden kaybolmuş bedenleri fark ettiği gibi arkadaşlarına döndü.
