umudun umudu, aşkın gururu

5.9K 556 309
                                    


...

Akşama doğru yanıma Hoseok'u da alarak çarşıya çıkmıştım. Kızgınlığımı geçimeme saatler vardı ve ben ihtiyaçlarımı almak için bastırıcı kullanarak dışarı çıkmıştım.

Victor ile Taehyung ise benim çarşıya çıkacağımı bilmiyordu. O yüzden ikisi de bildiğim kadarıyla kasaba Liderinin yanındaydı.

İkindi güneşi yüzümüze vururken Hoseok'un koluna girerek gözüme çarpan elbiselerin olduğu bölüme girdim. "Hoseok bunların kumaşı genelde çok güzel olur bak."

Hoseok da benim gibi tezgaha yaklaşarak gözterdiğim parlak mor elbisenin kumaşını avuçları arasına aldı. "Kaliteli bir şeye benziyor."

Tezgahtara dönerek bakınmaya başlamıştım ki başka bir müşteriyle ilgilendiğini görünce omuz silkerek başka bir elbiseye yöneldim.

Önümdeki geceliğin saten kumaşı avuçlarım arasında kayarken yutkunarak gülümsedim. Bir kaç saat sonra kızgınlığa girecektim ve biz mühürlenecektik. Bu yüzden aynı tezgahtarın geceliklerle ilgili olan kısımına girerek bakınmaya başladım. Gözüme çarpan siyah saten ve dantelli geceliğe bir göz atınca yanlızca göğüs uçlarını ve kasık kısmını kapattığını görerek dudaklarımı dişlemeye son verip gülümsedim.

"Jeongguk? Ne yapıyorsun?"

Ben daha kırmızı, ve yine saten olan geceliğe geçmeden Hoseok bana seslenmişti. "Geceliklerle bakıyorum, sen de gelsene. Belki beğendiklerin olur. Gerçi Namjoon senin her haline deli divane ama..."

Kıkırdayarak söylediğim cümlelerim Hoseok'u utanırdırırken göz ucuyla bakındığını görünce sinsice gülümsedim. "Gizli saklı bakınmana gerek yok Hosiş, bak ben direkt bakıyorum. Kimse sana neden buraya geldin diye sormaz."

Gülerek daha fazla utanmaması ve daha rahat bakınması için biraz ilerideki gözüme kestirdiğim kırmızı saten geceliğe yöneldim. Açıkçası bunu ve siyah olanı alacaktım.

Kırmızı saten gecelik ise alev renginde olmasıyla birlikte yanlızca ince ipliklerden oluşuyordu. Kasık bölgesi şort gibiyken bacaklara bağlanması için olan ince iplikler vardı. Göğüs kısmıda aynı şekilde küçük tomurcuğu ince iplikler kapatıyordu. İki geceliği de elime alarak çıkışa yürürken Hoseok'a bakınmaya başladım.

Tezgaha giderek tezgahtara seslendim. "Bayım? Buraya bakar mısınız lütfen?"

Seslenmem ile birlikte otuzlarında olan mühürlü alfa bana doğru dönünce gecelikleri ve bir de beyaz tül bir elbiseyi gösterdim. "Bunları paketleyiniz lütfen."

Adamın yüzünde bir sırıtma oluşurken anlamsızca kaşlarımı çattım. "Süt beyazı teninize bunlar çok yakışacaktır. Fakat size yakışacak başka bir şey önereyim mi?"

Flörtöz tavrıyla kaşlarım iyice çatılırken önerecek kıyafeti merak ettiğim için cevap verdim. "Neyi? Ben başka gözüme çarpan bir parça göremedim."

"Bahsettiğim şey o değildi aslında." Diyince bu sefer kaşlarım havalandı. Takıdan falan mı bahsediyordu acaba?

"Ne peki?" Dedim saf merakla. Adam bu halime kıkırdayarak biraz daha yaklaştı. Mühürlü olmasına rağmen bir omegaya bu denli yaklaşması rahatsız ediciydi. Aslında direkt olarak aniden bir omegaya bu denli yaklaşmanın kendisi rahatsız ediciydi. Bu yüzden geri çekilerek sertçe yüzüne baktım. O ifadesini bozmayarak bana baktı. "Benim izlerim." Dedi imayla.

Yüzümü buruşturarak dişlerimi sıktım. "Geri bas." Dedim tıslarcasına. "Biraz daha özel alanımı ihlal ederek beni taciz edersen seni eşlerime söylerim. Malûm kendileri Deltalar, seni paramparça yapmaları saniyelerini almaz."

Two Delta's & TaeggukVHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin