✧12✧

33.9K 2.6K 878
                                    

Can ve Atakan'ın tiplemeleri bu Jinx'deki elemanlara benziyor diye koydum

İyi okumalar bebişler oy ve yorumlarınızı unutmayyıııın <33

Yanlışlar varsa kusura bakmayın


"Bundan yiyeyim mi?" Eren marketin camında olan dondurma afişini işaret etti.

"Olmaz abim, dondurma güneş açınca yenir."

"Yayın güneş oyuy mu?" Dudaklarımı büzdüm.

"Bilmem hava durumuna bakarız eve gidince." Eren'i kreşten almıştım. Minik eli avcumun içindeyken yanımda paytak paytak yürüyordu. 

"Köpüş donduyma mı yey?" 

"Hayır köpüşler tatlı şeyler yememeli."

"Niye?"

"Onlar için sağlıksız." Tam bu sırada havadan geçen uçağın gürültüsüyle Eren ela gözlerini kısarak gökyüzüne baktı.

"Abi kuşyay uçağa biney mi?"

"Hayır, uçağa insanlar biner."

"Kuşyay niye binmez?"

"Onların kanatları var ya, uçağa binmelerine gerek yok."

"Biz bindik mi uçağa?" 

"Binmedik bebeğim."

"Binebiyiy miyiz?" Ben de kafamı kaldırıp arkasında beyaz bir çizgi halinde iz bırakan uçağa baktım. Eren uçağa binmeyi kreş servisi gibi basit bir şey zannediyordu. Ben de hep merak etmişimdir, bulutların üzeri nasıl gözüküyordur acaba?

"Bir gün bineriz belki."

Eren bazen çok fazla soru sorardı. Tam bu yaşlarda olduğundan neden, niye, nasıl gibi benim açıklamakta zorlandığım soruları soruyordu. Olabildiğince mantıklı ve gerçekçi cevaplar versem de bazen onu tatmin etmiyor üsteliyordu. Konuşması çok tatlı olsa da artık bir yerden sona ben de tıkanıyordum.

İki katlı, artık dış cephesi sökülmüş evin önüne gelince gördüğüm yüzle yutkundum ve Eren'in elini biraz daha sıktım. Amcam üstünde beyaz bir atlet, altında eşofman ve terlikleriyle elinde tuttuğu bira ve sigarasıyla, bizim eve çıkan merdivenin yanındaki tabureye oturmuş bizim olduğumuz tarafa bakıyordu. Bıyıkları uzamış, neredeyse hiç saçı kalmamıştı. Derin bir nefes alırken kalp atışlarım hızlanmıştı. Onun yanından geçmemiz gerekiyordu.

Merdivene doğru adımladığımızda dik bakışları bize döndü. Canlılığını kaybetmiş bayık gözler beni korkuttu.

"İşten attılar orospu çocukları." Kalın ve çatallı sesiyle konuşunca adımlarımı durdurdum. Yanımda ufacık bir çocuğun olmasını umursamayarak küfürlü konuşması çok rahatsız etti.

"Niye amca?" Diye sordum geçiştirmek amaçlı. Amca kelimesini uzun zamandır sesli söylememiştim. Bunu dememle alayla güldü ve ayağa kalktı. İçtiğinden biraz başı dönüyor olmalı ki yandaki duvardan destek aldı. Eren'i arkama doğru çektim.

"Niye olacak lan, o abim olacak şerefsiz yüzünden. Siz iki piçin kansız babası yüzünden!" Ağzından tükürükler saçarak bağırmasıyla Eren'in ağzından korkulu bir nida çıktı ve bacağıma sarıldı. Elimi arkaya atıp saçını okşayarak sakinleştirmeye çalıştım onu. Sanki ben korkmuyormuşum gibi.

"Amca çocuğun yanında yapma ne olursun." Diye yalvaran bir tonda konuştum. Hala ölmüş birinin arkasından böyle konuşuyor, suçluyordu işte. Bira tutan elini savurdu yana doğru ve kaşlarını çattı.

Yönetici Kalp- BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin