✧26✧

35.9K 3K 1.4K
                                    

Artık yavaştan başlıyor temassal bir şeyler ehehehe 

Yanlışlar varsa üzgünüm, iyi okumalaar <33


Ofiste kullandığımız bilgisayarlara yazılım güncellemesi gelmesiyle hepimiz güncellemiştik. Diğer herkes bilgisayarını sorunsuz bir şekilde yüklemeyi tamamlayıp işlerine geri dönerken benim bilgisayarımda birkaç sorun meydana gelmişti. Programlara giremiyordum, tarayıcı veya dosyalara girerken erişim engeli yiyordum. 

Diğerleri yemeğe inmişken ben hala bununla uğraşıyordum ve sorunun ne olduğunu anlamadığımdan projeyle alakalı bir dosyaya yanlışlıkla zarar verebilme olasılığı beni korkutuyordu.

Sıkıntıyla oflamamla eş zamanlı olarak Atakan Bey odasından çıktı. Telefon elinde bana bakarken ifadesizdi.

"Sorun ne Can?" Omuzlarımı düşürmüş, dudaklarım büzülü çaresiz bir şekilde öylece duruyordum. Beni gören biri illaki bir sorun olduğunu anlardı.

"Bilgisayarıma bir şeyler oldu." Diye konuşunca dudaklarında ufak bir sırıtma meydana geldi ve yanıma doğru adımladı.

"Bir bakalım." Oturduğum sandalyemin arkasına geçti ve ekrana doğru eğildi tam yanımdan. Bir an gerginlikle yutkundum, biraz fazla yakın gibiydik. Beyaz gömleğinin kollarını dirseklerine kadar katlamış, kaslı ve belirgin damarları göz önündeyken avucunun içinde küçük kalan fareyi tuttu. Yüzü hemen benimkinin yanında, vücudu ise direkt arkamdaydı. Kendimi kapana kısılmış bir kuzu gibi hissettim. 

Atakan Bey'in kokusu burnuma dolarken midem kasıldı istemsizce. Gerginliğimden kurtulmak için durumu açıklamaya karar verdim.

"Güncellemeyi yaptıktan sonra böyle oldu." 

"Hımm." Sesi biraz kalın olduğundan mırıldanması kulağa hoş geliyordu. İstemsizce ensemdeki tüyleri ürpertti. 

Atakan bey ayarlardan anlamadığım birkaç şey yaparken sadece izliyordum. Saniyeler sonra ondan bir gülme sesi duyunca göz ucuyla baktım yüzüne. Dudağı alayla yana kıvrılmış bir şekilde ekrana bakmaya devam ediyordu. 

"Kedi gibi takip ediyorsun fareyi." Ben de dudaklarımı birbirine bastırarak hafifçe güldüm. Ekrandaki fareyi pür dikkat izlediğimden böyle demişti.

"Nasıl düzeltiyorsunuz diye dikkat edeyim dedim. Bir daha aynı şey olursa kendim yapabileyim ki sizi rahatsız etmeyeyim." 

"Beni rahatsız edebilirsin Can, bu hoşuma gider." Dediği şeyle yutkundum ve kusursuz yüzüne bakmaya devam ettim. Kısık bakan koyu kahveleri ekrandayken oldukça ciddi duruyordu. Ne diyeceğimi bilemedim. Bu son zamanlardaki nazik tavırları garipti, bir yandan da heyecan verici.

"Çok naziksiniz efendim, böyle başkalarına yardımcı olmayı seviyor olmalısınız?"

"Hayır, sevmem." Bu adamla konuşmak niye bu kadar zordu? Yardımcı olmayı sevmiyor ama onu benim rahatsız etmeme bir şey demiyordu. 

"Biraz çelişkili cevaplar verdiniz, kafam karıştı." Dedim gülerek. Dudağı kıvrılırken gülmenin ona yakıştığını düşünüyordum. Genelde çok ciddi ve sert bir ifadesi, duruşu olduğundan arada böyle gülmesi ona baka isteğimi tetikliyordu. 

"Boşver sen beni," Ekrandan uzaklaştı, "Tamamdır, halloldu." Ne ara yapıştı? Gözlerimi bilgisayara çevirdim. Artık ne zamandır onu izliyorsam, ne yaptığı hakkında aklımda hiçbir şey kalmamıştı. Hemen az önce giremediğim dosyalara girdim ve sorunsuz bir şekilde açıldığını gördüm. Tepemde duran adama aşağıdan bakarak gülümsedim.

Yönetici Kalp- BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin