12🔱

117 19 6
                                    

Beraber verandadaki yaprakları temizlemekle uğraştıkları bir vakit yorulduklarından olsa gerek nefesleri titriyordu.

Andrei sonunda biraz ara verip gökyüzüne baktığı an, içindeki yorgunluk uçup gitmişti. Asher'ın yanındaki varlığı ise ona daha fazla güç veriyordu.

Hayır, bundan daha fazlası.. Hiçbir sakinleştirici hayatı boyunca ona Asher kadar yardımcı olmamıştı.

Öyle ya ne zaman sarı saçlarının esintiyle usulca dalgalandığını görse içinde öfkeyle yanan ateş sönüyordu. Onun simasında huzur buluyordu.

Şuana kadar ne olduğunu bilmediği sevgiyi bile onun suretinde yaratmıştı. Onun böyle söylediğini duyan Will ve Leo garip, bakışlarla onu süzmeden edemiyordu.

Ama Andrei onlara aldırmıyordu. İnsanların onu beğenip beğenmemesi ya da davranışlarını tasdik edip etmemeleri umurumda değildi. Şayet bundan sonra o kendini tanımakla ilgiliydi artık.

Bu düşünceler arasında yağmurun tekrardan yeryüzüne bir anda inmesiyle kendine geldi Andrei.

İlk başta bir anda yağmur bastıran gökyüzüne daha sonra da yağmurun altında duran Asher'a endişeyle baktı.
"Asher, içeriye gel!" dedi sesini duyurmak için bağırdı.

"Neden?" diye sordu Asher. Kendisi ise hala yağmurun altında öylece duruyordu.

"Ne demek neden!?" diye ikinci kez seslendi adam, gencin yanına koşarken. "Hasta olma ihtimalin varken neden yağmurun altında durmayı bu kadar çok istiyorsun?"

Asher, "Çünkü bu sayede o iğrenç kokuyu almıyorum." diye söylendi gözleri kapalı bir şekilde yağmurun altında durmaya devam ederken.

Ardından bakışları Andrei'ye döndü. "Bunu neden yaptın?" diye sordu bir anda.

"Neyi Asher?"

Genç oğlan hüzünlü bakışlarla ikinci kez sessiz kalırken bir kaç saniye öylece ona bakarak bekledi. "Dans etmek ister misin?" dedi konuyu değiştirip ve sadece elini tuttu.

Andrei, "Ben dans edemem" diye paniklediği sırada Asher acı bir gülümseme ile yağan yağmurun şiddetinden sesini duyurmak için yüksek sesle konuştu. "Ben sana öğretirim." dedi.

Asher, yağan yağmurun eşliğinde bir şarkı söylemeye başladığı anda Andrei'nin elini tuttu ve onun boşta kalan diger elini de beline yerleştirip boş meydanda dönmeye başladı.

Asher, Andrei'den daha net dans ediyor, adımları ona nazaran daha emindi ama bunun bir önemi yoktu, hava ikisinin kahkaha ve neşesiyle doluydu.

Öyle ki Andrei bu dansa alışıp kollarını onun beline doladığında ve onu havaya kaldırdığında Asher saf bir zevkle bağırdı.

Ağırlıksızlık hissi bedenini sardı ve yüzünü aydınlatan bir gülümsemeyle başını geriye atıp yağmur damlalarının yüzünü süslemesine izin verdi.

Onun böyle güldüğü 3 saniye boyunca, Andrei her şey için daha iyi hissediyordu.

Ve bu iyi hissiyatı, Asher geri yere inip, Andrei'ye sımsıkı sarılıncaya, burnunu ıslanmış omzuna gömene kadar hiçbir şey yok edemezdi.

Andrei, kollarını onun beline daha sıkı dolayıp kendine çektiğinde ikisi de sağanak yağmurun altında bir süre öylece kaldı. Evin dünden kalan ışıkları arkalarında parıldıyordu.

"Tanrım sen mükemmelsin" dedi Andrei daha fazla dayanamayıp burnunu sevgilisinin ıslak saçlarına gömerken.

Asher, "Mükemmellikten uzağım." gülerek onun sarılışına sıkıca karşılık verdi.

"Hayır, sen mükemmelsin" diyerek onu reddetti Andrei.

Asher, onun bunu demeyi kendisi kabul edene kadar bırakmayacağını bildiği için başını onaylar şekilde salladı. "Evet, ben mükemmelim." dedi.

"Doğru, öylesin."

"Sen delirmişsin"

"Senin için mi? Evet. Sana her şeyimle tapıyorum. Seni bir kaç gün öncesine kadar sonsuza dek kaybettiğimi sanmıştım ama kaybetmedim. Hala buradasın, en güzel günlerinde güneşten daha parlaksın. Gözlerin benim evim , benim cennetim. Kolların en sıcacık battaniyeden daha sıcak ve dudakların.." sustu, o büyüleyici mavi gözleri ona öylece bakarken devam edemedi.

Başparmağını, gencin alt dudağında gezdirip daha da yaklaştı. Konuşurken sesi birkaç oktav alçaldı, "Ve dudakların şimdiye kadar var olan en tatlı ilacım." dedi.

"Andrei-"

"Sus ve öp beni" diye emir verir bir ses tonunda konuştuğunda, Andrei gencin daha yakınına eğildi.

Aralarındaki mesafe sadece birkaç santimetre kalana kadar buna devam etti ve Asher da aynı şeyi yapıyordu.

Genç, parmak uçlarında yükselip dudaklarını onunkine bastırarak yağmurun sesini bile bu çekimle susturuyordu.

Andrei, geçen onca yılın ardından sonunda ait olduğu bir ev bulmuştu. Aylarca süren acı ve işkenceden sonra huzurunu bulmuş, öyle ki Asher'ın olmadığı bir dünyayı düşleyemez olmuştu

Asher, onun için bir yol gösterici ışık, gücünün ve motivasyonun sebebi olmuştu.

Yaşamak için sebebi...

Sen Daima Bendesin ||TAMAMLANDI||Where stories live. Discover now