Kitabın Geçtiği Tarih: 2028-2032 yılları
Kitabın Türü: Gizem / Gerilim / Distopya
Kitapta Sizi Bekleyenler:
-Psikolojik Gerilim
-Aşk
-İşkence sahneleri
-İntikam
-Kaçırılma
-Ters Köşe
-Hafıza Kaybı
-Cinayetler
-Distopya
-Güçlü Kadın Karakter
-Bale...
Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Her zaman karanlıktan korkan ama artık sadece geceleri yaşayan küçük kız çocuğuna. *
Ama neler söylüyorum, her şeyi önceden bilmiyor muydum?
Hepsini biliyordum başıma geleceklerin. Ama ben biliyordum başına gelecek olanı: Bile bile, isteye isteye suç işledim. Payıma düşeni gönül ferahlığıyla taşımalıyım, Kaderin önünde durulmaz, bilmeliyim bunu. Bana gelince, ben bu çileme katlanacağım.
Zincire Vurulmuş Prometheus // Aiskhylos
23 Aralık 2033
Gül dedi yıldızlar, güldüm.
Ağla dediler bu kez , ağladım.
Ne dedilerse yaptım. Sorgulamadım, güvendim.
Bir gün bana: "Kalbini sök ver," dediler. İstedikleri kalbim değildi. İstedikleri içinde büyüttüğüm hayat ağacıydı. İstedikleri bir aşk kırıntısı, bir gönül burkulmasıydı. Onlar benden tutkumu istiyorlardı. Vermedim, veremedim.
Ellerimden aldılar. Ağladım, yapmayın dedim. Acımadılar. Düşman oldum her bir tanesine. Kaçtım her geceden, sığındım gündüzlere.
Yardıma muhtaç olduğum gecelerde, tek umudum bir zamanlar aşık olduğum yıldızların silikleşip beni Güneş'e ulaştırmaları.
Neredesin Sevgili Güneş? Bu gece çok uzun sürdü gelmen. Zeus bile bağışladı Prometheus'u ama ben bağışlayamadım yıldızları.
"Her şey çok güzel olacak." Bu sözü hepimiz kullanmışızdır ama her şey hiçbir zaman güzel olmaz. Güzel olsa bile eninde sonunda son bulur. Bu da koskoca ömrümüzde sadece birkaç saniyeye tekabül edecek bir süredir. O yüzden her şey çok güzel olacak değil, her şeyi güzel göreceğim demeliyiz. Güzel görmeye başladığınız anda dünya güzelleşecek ve asıl o zaman her şey güzel olacak. Olmuyor diye üzülmek yerine bakmayı öğrenmek gerek.
Senelerce bu sözün altına sığınıp yaşarken bir anda her şey daha da kötü olacak derken bulmuştum kendimi ve her zaman her şeydeki o kötülüğü iliklerime kadar hissetmiştim. Senelerin getirdiği bu değişimin temelinde büyük bir acı vardı. Canımı söküp alan türden bir acı, çocukluğumu bile gölgede bırakacak bir acı... Ama yine de yaşıyordunuz çünkü ölmek de kurtuluş değildi.
