2 - Lahza

349 58 108
                                    

22.06.23

2.Bölüm / Lahza "Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an(ı)"

Bölüm / Lahza "Zamanın bölünemeyecek kadar kısa bir parçası, an(ı)"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ben benliğimi kaybetmiş, kendimi uçurum kıyısında bulmuş birisiyim. Cevaplar okyanusta ve ben ya patikayı dolaşıp okyanusa ulaşacaktım ya da ruhumu özgür bırakmak için bir adım atarak.

24 Temmuz 2028

Gün doğarken dökülür günahlar yataklara, geceleri bizlere huzursuzluk vermek için.

Gün batarken indirilir maskeler, ertesi gün gecenin izlerini silebilmek için.

Bugün hangi maskeni taktın? Hangi hüzünleri sığdırdın o küçücük kalbine? Can mı yakacaksın, canın mı yanacak?

Babam öldüğü için canımın yanması gerekiyordu. İnsan babası ölünce üzülmez miydi?

Küçükken ülkenin en zengin insanı size ceza olsun diye dondurma almamışsa ve siz o dondurmayı alırsanız hayatta başka bir şey istemeyeceğinize söz vermişseniz, bir dondurmaya bir ömürlük umut yüklemişseniz ve o kişi sizi bununla cezalandırmışsa işte o zaman bununla sizi cezalandıran insana asla üzülmezdiniz.

Ben küçükken babamdan bir şeyler istemeye hep çekinirdim. Bir gün bir dondurmacıda dondurma alana helyum dolu balon hediye ediliyordu. Babama o gün yalvarmıştım. Ondan ilk kez bir şey istemiştim. Umutlarımı, hayallerimi o bir külah dondurmaya, bir helyum dolu balona bağlamıştım. Babam da o ipleri ellerimden çözmüş, dondurmayı yerle, balonu gökle buluşturmuştu. Bilmediği şey ise dondurmanın altında ona olan sevgim ezilmiş, balonun ipleriyle umudum benden kaçmıştı.

Evet, ben. Her umudunun iplerini helyum dolu balona bağlayıp balonu elinden kaçıran kızdım. Umut bile kaçmıştı benden. Ben bir daha kime güvenebilirim ki?

Korumalar babamın öldüğünü kabullenemeyip özel hastanemize götürmüş, beni yerde yatarken bırakmışlardı. Zaten kimseden bana sahip çıkmasını beklemiyordum. O koskoca Alparslan Esefdağlı'ydı. Ben de sadece bir kızdım. Onun kızı olsam da bu sadece ben alımlı iken geçerliydi. Okula giderken bile onun kızı olarak gidemiyordum. Medya önünde beni sunar, arka planda farklı kimlikle yaşamama izin verirdi.

Baleye ilk başladığım yerde özgürdüm, kendi saçlarımla, kendi gözlerimle, kendi düşüncelerimle vardım. Bir gün o yerdeki eğitmenlerden birinin ona karşı olumsuz düşünceleri olduğunu anlayınca beni oradan alıp, şu anki eğitim aldığım yere yerleştirmişti. Burada hem saçlarım hem gözlerim aldatmacadan ibaretti. Sarı saçlar, mavi gözler ve içinde karanlığa dost ben...

Ben babamın hayatında bir süs bebeğiydim. Oynama isteğiyle dolunca beni alır, giydirir süsler sonra da hevesi geçince bir kenara atardı. Ben orada günlerce beklerdim. İtiraz etsem de ben kendim olarak asla göz önünde olamazdım. Ona göre hatalı üretimdim.

Kalpsizler BalesiWhere stories live. Discover now