8 - Günlerin Kovaladığı Saniyeler

79 24 43
                                    

04.12.23

Hoş geldiniz. Küçük yıldıza dokunup okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum.

Beni mahveden şey suyun üzerinde yüzen cansız bedendi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Beni mahveden şey suyun üzerinde yüzen cansız bedendi. Nefesim dudaklarıma takılmış, dışarı çıkamıyordu. Boğuluyordum. Denizde değildim, karanlıkta değildim, oksijenim yeterliydi ama nefesim bana ihanet etmişti. Tıpkı bedenimin ıslanmış eflatun elbisesi ile suyun üzerinde cansız cansız yüzerken bana ettiği ihanet gibi, nefesim de bana ihanet etmişti.

Lütfen artık uyanayım.

Bütün bunlar rüya olsun. Her şey bir kabus. Uyanacağım ve bitecek.

Gözlerimden yaşlar istemsizce akarken bir kez daha kolumdan çekildim, gözlerimi kapattım. Uyanmayı bekledim. Her şeyin geçmesini istedim. O adamın bana yeniden iğne yapmasını ve uykuya dalıp rüyalardan uzak kalmayı istedim. Gözlerimi büyük bir acıyla açtığımda ise karanlık odada zincirler beni karşılamıştı. Daha az önce rüya olsun diye yalvarırken atamadığım çığlığı dudaklarımdan serbest bıraktım. Boğazım acıyana kadar çığlık atıp ağladım. Her şey bir rüyaydı ama gerçekten daha çok canımı yakmıştı.

Bir rüyadan uyanmıştım ama uyandığım mı yoksa gördüğüm mü bir kabustu?

🎭

Sevgiye aç kız çocuğu
Bir gün bir sevgili buldu
Sevdi, sevildi
Ama sevgiye doyduğunda
Sevmek ona yük oldu

Gözlerimizi açtığımızda zamanımız işlemeye başlar. Uyurken geçen zaman 7 saniyedir, 77 saniyedir, 7 dakikadır... Asla 7 saat geçmez uykuda. Zihnimizin zamanı gerçek zamandır. Zaman, bir akrebin yelkovana olan savaşı demek değildir. Bunu, burada geçen sürede öğrendim. Gözlerimi kapatıp açtığımda sadece rüyalarımda geçen zamanı ölçebiliyordum. Güneş, ay yoktu; akrep, yelkovan yoktu. Benim rüyalarım, saatim olmuştu. Delirdiğim saniyeler bana günler gibi geliyordu. Her delirme, her kriz bana bir gün kaybettiriyordu.

Ben zamanı sadece zihnim yerindeyken ölçebiliyordum. Kaç saat uyuduğumu bilmiyordum ama uykularım bile 7 saniyelik kabuslarla süslenip bana yeni bir zaman veriyordu. 17 saat uyusam bile ölçebildiğim zaman parmaklarıma sayılacak kadar kısaydı.

Zamansız bir evrende zihnimi kaybetmiştim. Hangi zamana ait olduğum bile meçhuldü.

Her anlamda kaybolmuştum.

Zaman, bir karahindibaya üfler gibi zihnime üflemişti. Şimdi her bir parçam koskoca araziye dağılmıştı. Hafızamın kayıp parçalarını bulmam lazımdı ama hiçbir karahindiba, tüyleri kaybolunca eski haline dönmezdi.

İşte bu yüzden zihnime daha güvenemiyordum. Acizdim. Yorulmuştum. Günlerdir yatıyordum, belki aylar, belki seneler geçmişti; yatıyordum. Zihnimde dönüp duran bir ses vardı. Bu ses kabustan çığlıklarla uyandığımdan beri bana masal okuyordu.

Kalpsizler BalesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin