2. BÖLÜM

1.7K 1.1K 21
                                    

AY MIYIM YOKSA ÜZERİNDEKİLEKELER Mİ?

Sabah olmak üzereydi ve ben hâlâ uyuyamamıştım, tek sebebi Umut'tu kendimi kandıramazdım.

- 𝑯𝒂𝒚𝒂𝒕 𝒔𝒆𝒗𝒅𝒊𝒌𝒍𝒆𝒓𝒊𝒏𝒊𝒏𝒊𝒏 𝒈ü𝒍üşü𝒏𝒅𝒆 𝒈𝒊𝒛𝒍𝒊𝒅𝒊𝒓. 𝑬ğ𝒆𝒓 𝒐 𝒈ü𝒍üşü 𝒈ö𝒓𝒆𝒎𝒊𝒚𝒐𝒓𝒔𝒂𝒏, 𝒉𝒂𝒚𝒂𝒕ı 𝒚𝒂ş𝒂𝒎ı𝒚𝒐𝒓𝒔𝒖𝒏.
(Ş𝒂𝒊𝒓 𝑼𝒎𝒖𝒕 𝑩𝒂𝒚𝒔𝒂𝒏)

Telefonuma gelen bildirim sesiyle telefonumu alıp bildirimin üzerine tıkladım. Umut. Bu saatte neden uyanıktı ki, nereden buldu da yazı hesabımı. Öf! Saçmalama İnci cahil değil ya. Öfke ile ekrana bakakaldım, Tesadüfün böylesi... Birbirimizin aklındaydık değil mi?
Mesaj bölümüne girip yazmaya başladım.
"Anlamadım?" Gönderildi.
Bekliyorum,

Bekliyorum,

Bekliyorum...
Yazmıyor.
Kendi kendime yargılayıcı bir şekilde konuşmaya başladım. Böyle yürüme, koş be adam!
Hemen telefonu alıp hesabına baktım. Hesabını biraz daha incelemeye başladıktan sonra kendine ait binlerce sözler olduğunu ve ünlü yazarlar hakkında birçok paylaşımlar yaptığını, takipçisi ise gerçekten çok fazlaydı. (Ben den de fazla.) Sayfadan çıkmak için sayfayı yenilemiştim ama 49 saniye önce yeni bir post paylaşmıştı...

𝑺𝒆𝒏 𝒔𝒂𝒓ı𝒍 𝒃𝒊𝒛𝒆,
𝑺𝒆𝒏 𝒔𝒂𝒓ı𝒍 𝒃𝒂𝒏𝒂.

𝑫ü𝒏𝒚𝒂 𝒃𝒊𝒛𝒊 𝒔ı𝒌𝒔𝒂𝒅𝒂 𝒐𝒍𝒖𝒓
Hâlâ mesajıma cevap vermemişti. Sabahın bir vakti neden? Yatağıma uzanıp telefonumu sol elimde sıkıca tuttum, heyecandan uyuyamazken artık göz kapaklarım alt kirpiklerime çoktan değmeye başlamıştı.

Kimsin sen Umut Baysan?
***
Gelen mesaj sesi ile birlikte anında gözlerimi açmıştım, saat 10:30'du yazan kişi annemdi.
"İnci, kızım biz babanla dışarıdayız, seni kaç defa uyandırmaya çalıştım ama uyanmadın."
"Dolapta sana yiyecek bir şeyler var ısıtıp yersin."
Annemin mesajlarını okuduktan sonra yaklaşık on dakika yatağımda yatmaya devam ettim, ardından kalkıp telefonumdan SPOTİFY'A girdim, klasik bir müzik eşliğinde mutfağa girip bir şeyler atıştırıp kendime bir kahve yaptım. Kahvemi aldım ve odama geçtim. Bilgisayarımı açtıktan sonra yine gelen binlerce mesaj sesi vardı, sanırım yine onları aksatmıştım. Tam yazmaya başlayacağım sırada Umut'tan bir mesaj geldi.
"Günaydın!"
Yazıyor... Yazıyor... Aktif... Neden yazmayı bıraktı ki şimdi bu?
"Günaydın." yazdım. Ve anında görmüştü. Bekliyordum ama dakikalar geçmesine rağmen henüz bir cevap vermemişti. Olduğum yerde durdum kahvemden bir yudum alarak derin bir nefes aldım.

Abartıyorsun. Gerçekten abartıyorsun İnci.

Telefonuma bir mesaj gelmişti. Annemden...
"İnci, canım biz bugün geç geleceğiz, işlerimiz çıktı. İstersen Umay'ın yanına git."
"Hayır anne Umay'ın misafiri var." Anneme mesajı ilettikten hemen sonra kapı zilinin çaldığını duydum. Kapıya doğru koşup kapıyı açtığımda karşımda Umay'ı gördüm.

"Günaydınlar İncik, nasılsın bakalım?" Umay'ın deli dolu olan bu enerjisi herkesi sapasağlam ederdi.

"Günaydın canım, buyur gel." Umay içeri girdiği sırada ona ev terliklerinden uzatmıştım.

"Kahvaltı yapmadın galiba, evde ağır bir Türk kahvesinin kokusu var." Küçük bir kahkaha ile mutfağa geçip Umay'a da kahve yapmak için cezveyi elime aldım.

"İnci, Umut dün gece biraz benden geç gitti, biraz sohbet ettik." Umut'un adını duydukça kalbim küt küt atıyordu. Susup kahve yapmaya devam ederken Umay tekrardan söze atladı. Hadi Bismillah!

UMUDUN İNCİSİ GÖK'YÜZÜNDE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin