AYRILIK

27 10 6
                                    

Ikisi korkuyla etraflarına bakınıyorlardı. Maryam bir anda "Anne... Babam bizi nerede bekliyor?" Dedi. Farrin Hanım kaşlarını çatarak "Maryam sessiz ol." Dedi. Maryam annesine anlam veremeden sustu. Güneş artık ilk ışıklarını vurmaya başladı. Maryam hiç anlam vermediği bir yere geldi. Onlar gibi bir sürü insan birçok yük kamyonun önünde bekliyorlardı.Maryam çekinerek annesinin elini daha sıkı kavradı. Farrin Hanım ilerideki bir adama doğru yürüdü. Farrin Hanım Maryam'in elini bırakarak biraz gerisinde bıraktı. Maryam git gide daha fazla korkuyor ve etrafına durmadan bakınıyordu. Farrin Hanım adamın yanına giderek " Siz yurt dışına yük taşıyorsunuz öyle değilmi?" Adam gülümseyerek eliyle çenesini avuşturdu ve "  Böyle bir soruya sanırım gerek yok. Sizi götürmem için yüklü bir paraya ihtiyacım var."dedi.
Farrin Hanım:
- Bizi nereye götürebilirsin.
Diye sorduğu anda adam insanları göstererek:
- Burada bulunan insanlarla aynı yere götüreceğim. Deyip ,güldü.
Farrin Hanım kaşlarını çatarak:
- Bu şaka değil. Nereye götürüyorsunuz.
Adam ellerini sarı saçına vurarak:
- Ermenistan'a ... Ermenistan'a gidiyoruz.
Farrin Hanım: Bizi kesinlikle oraya sorunsuz bir şekilde götüreceksiniz değil mi?
Adam:
- Bak senin kocanı tanırım, ben herkesi kandırabilirim ama dostlarıma asla ihanet etmem. Sizi sorunsuz bir şekilde oraya götüreceğim.
Farrin Hanım:
- Ya sınır... Sınırdan nasıl geçeceğiz?
Adam gülerek:
- Biz artık bu işlerin uzmanı haline geldik . Siz en iyisi bunu hiç sorgulamayın . Bizimle gelecek misiniz gelmeyecek misiniz onu söyleyin.
Farrin Hanım :
- Tamam...tamam geleceğiz.

Farrin Hanım orada adamla konuşurken bir yandan gözü Maryam daydı.Maryam anlamsız bir şekilde annesine bakarken annesinin çantasından bir tomar parayı gören Maryam daha da meraklanmaya başladı.Farrin Hanım hızlı bir şekilde Maryam'in elinden tutup yan yük kamyonunun önüne geldi. Maryam surekli " Anne ne oluyor! Neden bana bir şey demiyorsun?"diye sormaya başladı. Annesi tek kelime etmiyor Maryam'in elini sıkı sıkı kavrıyordu. Biraz bekledikten sonra o adam tekrar geldi ve bağırarak birazdan gideceklerini haber verdi. Maryam ne yapacaklarını artık tahmin ediyordu . " Ve bir anda " Anne burada bir sürü kutu var ve babam yanımızda yok. Biz tanımadığımız insanlarla nereye gidiyoruz ?" Farrin Hanım hiçbir şey söylemeden kamyonun arkasına çantalarını koydu sonra " Maryam hadi önce sen bin" dedi. Maryam başını iki yana sallayarak " Hayır anne , hadi eve dönelim " diye ısrar etmeye başladı. Farrin Hanım tekrar ağlamaya başladı " Maryam lütfen bin, gitmeliyiz. Annen sana zarar verecek birşey yapar mı? Maryam hadi binelim" diye Maryam'i ikna etmeye çalıştı. Maryam annesinin göz yaşlarına dayanamayıp binmeyi kabul etti. Maryam bindikten sonra çantaları kutuların arasına kamyonun en köşesine taşıdı daha sonra annesi de Maryam'in yanına geldi ikisi kutular arasında oturdular. Onlar haricinde bir sürü insan bindi. Daha sonra bir gelip kamyonun açık kısmını kapattı. Her taraf kapalı ve karanlıktı. Maryam hala tedirgindi. Herşey tamamlandı. Ve yük kamyonu yola çıktı. Biraz sessizlikten sonra Maryam" Anne babam neden yanımızda değil?" Diye sordu. Farrin Hanım " Maryam, baban artık bizimle olmayacak. Baban ..." Diye sözünü bitirmeden ağladı. Maryam burnundaki peçesini aşağıya çekerek. " Anne babama ne oldu? "
Farrin Hanım: Baban öldü. İdam edil..."diyemeden elleriyle yüzünü kapatıp tekrar hıçkırarak ağladı. Maryam bir anda kendini hissedemez oldu. Sanki bu haberi duyduğu anda o da öldü.İkiside saatlerce tek kelime etmedi.Maryam bir anda ağlamaya başladı "neden ! neden ! Zavallı Babam! Babaa!" Demeye başladı. Orada bulunan üç kadın onlara yaklaşarak Farrin Hanım' a ne olduğunu sordu. Farrin Hanım cevap vermedi. Bir tane kadın yavaşça Maryam'a yaklaşıp "Sakin ol kardeşim gidenler gitti . Artık elimizden bir şey gelmiyor, ağlamak faydasız.Hem annen için güçlü olmalısın." Diye konuşmaya başladı. Hiçbir teselli Maryam'in ağlamasını durduramıyordu.  Zaman geçmiş,Maryam    sakinleşmişti . O da artık geriye dönemeyeceğini   kabullenmişti. Yeni hayatı için kafasında ki birçok soruyla kaybolmuşken, Farrin Hanım bir anda " Maryam susadın mı? Su ister misin?" Dedi. Maryam sessizce "Hayır, istemiyorum" dedi. Kısa bir sessizlikten sonra Maryam " Ne zaman ineceğiz. Ben dayanamıyorum artık..." Farrin Hanım " muhtemelen az bir yolumuz kalmıştır."  Maryam annesine dönerek " Nerede kalıcaz? Gideceğimiz yerin dilini bile bilmiyoruzdur muhtemelen."
Farrin Hanım:
- bilmiyorum,bilmiyorum. Başımızın çaresine bakmak zorundayız.  Ermenistan'da fazla kalmayacağız . Sadece biraz toparlanmak için orada kalırız."
Maryam:
- Acaba evimize ne olacak?
Farrin Hanım Maryam 'a sarılarak:
- Artık geçmişi düşünmemeliyiz , O eve ne olacaksa olacak artık geri dönmek yok. Maryam hayatını defalarca gözünün önünden geçiriyordu.Bir anda herşeyin değişmesi ona rüya gibi geliyordu. Hayat onun için bitmiş miydi yoksa başlamış mıydı anlamamıştı. Tek bir şeyi biliyordu; O da artık daha büyük zorlukların onu beklediğiydi.

JANE MARYAM Where stories live. Discover now