Yemeğini yedikten sonra Maryam tabağını alarak " şey... Tabağımı nereye atabilirim?" dedi.Naer başını kaldırarak "bak şurada bir torba var ona koy." Maryam kalkarak yavaş adımlarla yürümeye başladı. Naer arkasından Maryam'in narin adımlarına dikkatlice baktı ve hemen önüne dönerek yemeğine devam etti. Maryam tabağını torbaya koyduktan sonra geri dönüp tekrar yerine oturdu. Bu arada sessizce etrafı izliyor ara ara annesiyle konuşuyordu. Tabağını bitiren Farrin Hanım kaşığınıda koyup tam kalkacakken Maryam annesinin kolunu tutarak " Anne bana ver. Ben götürürüm." Dedi. Farrin Hanım tam konuşucakken Naer araya girerek" hanımefendi ben tabağımı atmaya gideceğim hazır kendi tabağımı atarken sizin tabağınızı da atarım. Bana verin."dedi. Farrin Hanım " oğlum gerek yok. Çok teşekkür ederim." Diye tereddüt ederken Naer ayağa kalkıp hemen tabağı Farrin Hanım'ın elinden aldı ve hızlıca gitti. Maryam arkasından hızlı bir şekilde yürüyerek onu kolundan tuttu ve geriye çevirdi. Maryam'in ince parmaklarını kollarında hisseden Naer utanarak yavasça kolunu çekti ve " gerçekten benim için tabağı götürmek hiç problem olmaz." Dedi. Maryam "Yinede sen bana ver."Dedi.Naer tabağı Maryam'in eline vererek " peki o zaman ..."
Maryam Naer'in gözlerine bakarak" gerçekten çok teşekkür ederim. Çok naziksin." Naer gözlerini, Maryam'in gözlerindeki ışıltıdan bir anda kaçırarak " zaten şurada..." Dedi. İkisi tabakları torbaya koydular iş başladığı için çapaları alıp işe davam ettiler. Maryam bir anda " biçmek içinde mi siz geliyorsunuz?" Dedi. Naer " evet ." Dedi. Maryam cevap vermeyerek işine devam ediyordu. Naer, Maryam'in çapa yapısına bakıyor ara ara düzeltiyordu. Saatler geçiyor ikisi sessiz bir şekilde işe devam ediyordu. Güneşin batışına az kala işin bugünlük bittiğini duyurdular. Farrin Hanım ve Maryam tarlanın kenarına geldiler ve Farrin Hanım Maryam'a dönerek " Maryam sen burada bekle ben çantayı alıp geliyorum." Maryam başını başını sallayarak onayladı. Farrin Hanım yavaş adımlarla yürümeye başladı. O sırada Naer Maryam'in yanına çekingen bir şekilde gelerek " şey sana bir şey soracağım ama sakın yanlış anlama sadece merak ettim." Maryam gülümseyerek " Ne gibi bir soru ?"
Naer " şey sen kaç yaşındasın?" Diye sorunca Maryam şaşırarak"neden böyle bir soru sordun ki?"
Naer:
- sadece burada kaç yaşındayken çalıştığını öğrenmek istedim."
Maryam anlam veremeden:
- 16...
Dedi. Naer " hmm ... Ben seni 13 yaşında zannettim. Çünkü genelde 13 yaşındaki çocukları buraya pek almazlar."
Maryam:
- peki o zaman...
Naer gülümseyerek:
- yarın görüşmek üzere!
Dedi. Ve gelen ikinci minibüse doğru yavaş adımlarla yürümeye başladı.
Maryam arkasından ona bakarak gülümsedi ve önüne döndü. Naer ona dönüp bir kez baktı ve minibüse bindi. Naer koltuğa oturduktan sonra camdan dışarıya baktı ve kendi kendine gülümseyerek başını önüne eğdi. Bu sırada Farrin Hanım ve Maryam minibüse bindiler ve şehre doğru yola çıktılar . Günün tüm yorgunluğu ikisininde üzerine çökmüştü. Farrin Hanım başını kızının omzuna koydu ve " Sana güveniyorum kızım. Doğru olanı sende biliyorsun."dedi. Maryam başta annesinin ne demek istediğini pek anlamasada sabah ki olanları hatırlayınca hafif bir tebessümle Farrin Hanım'ın elini tuttu. Yollar geçtikçe insanlar iniyor, eve daha da yaklaşıyordu. Sonunda kendi mahallelerine girdiklerini gören Farrin Hanım ve Maryam bir anda toparlanarak inmeye hazırlandılar. Bir süre sonra araba durdu ve anne, kız minibüsten yorgun bir şekilde indiler. Daha sonra eve doğru yürümeye başladılar. Maryam etrafında ki insanlara pek dikkat etmeyerek ağır adımlarla ilerliyordu. Daha sonra evlerine gelen Farrin Hanım ve Maryam merdivenlerden yavaş yavaş yukarı çıktılar. Farrin Hanım çantasından anahtarı çıkararak kapıyı açtı ve içeri girdiler. Maryam üstünü değiştirmek için hemen odasına doğru gitti. Farrin Hanım ayakkabılarını içeriye alıp kapıyı kapattı ve çantasını ve anahtarı yavaşça koltukların önünde duran küçük sehpanın üzerine koydu. Daha sonra ellerini ve yüzünü yıkamak için lavaboya gitti. Farrin Hanım kıyafetlerini değiştirip bir şeyler hazırlamak için mutfağa gitti. O sırada Maryam odasında uzanmış dinleniyordu. Farrin Hanım Maryam'a seslenişiyle ağır ağır bir şekilde yatağından kalktı ve mutfağa gitti. Karanlık iyice çökmüştü. Uyumak üzere artık odalarına çekilmişlerdi. Odasından içeri sızan ay ışığı yatağında uzanan Maryam'in yüzüne vuruyordu. Maryam aklında tüm günü süzüyordu.Naer'i düşününce kalp atışlarının hızlanışına şahit oldu. Hiçbir anlam vermesede kalbindeki hisler yüzüne hafif bir tebessüm olarak yansıdı .Bir yandan da hayatının nasıl bir anda değiştiğini düşünüyordu.Tüm bu düşünceler kafasını kurcalarken uykuya dalmıştı.
YOU ARE READING
JANE MARYAM
Teen FictionBabası subay olan Maryam Iranda yaşamaktadır ancak Humeyni yönetiminde subay olan babasının idam edilmesiyle Maryam ve annesi başka bir ülkeye kaçar ve burada Maryam ve annesi tarlalarda çalışmaya başlar. Maryam burada birçok zorlukla başa çıkmaya...