YENİ HAYAT

27 11 4
                                    

Kamyonun bir anda durmasıyla Maryam uykusundan  irkilerek uyandı ve korkuyla etrafına bakındı. Farrin Hanım yanındakilere "Geldik mi ?" Diye sordu . Aralarından biri " Öyle olmalı..." Dedi.Maryam heyecanla doğruldu ve eşyaları yanına çekti. Hiç kimsenin ne olacağına dair pek bir fikri yoktu. Bir anda adamın kapıyı açmasıyla güneş ışıklarını içeriye vurmaya başladı. Maryam'i derin bir korku ve endişe sardı. Farrin Hanım ve Maryam yerlerinden hiç kımıldamadıkları için ayaklarının üzerinde durmakta güçlük çekiyorlardı. Farrin Hanım dengesini sağlamak için Maryam'in elini tuttu. Maryam' le birlikte çantaları indirdiler.  ikisi de bitkin bir haldeydiler ve bi o kadar da yabancılık çekiyorlardı.  Yürümeye başladılar. Maryam etrafına sürekli bakınıyor her tarafı dikkatlice inceliyordu. Farrin Hanım " şurada biraz bekleyelim." Dedi. Maryam" Şimdi ne yapacağız?" Sokakta yaşayacak değiliz. Öyle değil mi?"
Farrin Hanım:
- Önce buranın neresi olduğunu öğrenelim. Daha sonra bir şekilde bir yer buluruz.
Biraz dinlekdikten sonra tekrar yola koyuldular. Artık şehrin içine girmeye başlamışlardı. Farrin Hanım yoldan geçen bir kadını durdurdu ve az çok bildiği İngilizceyle şuan nerede olduklarını sormaya çalıştı. Kadın bulundukları yerin Erivan olduğunu söyledi. Kadın  ingilizce " İsterseniz size yardımcı olabilirim" dedi.
Farrin Hanım ve Maryam pek anlamadan  tedirgin bir şekilde hayır cevabını verdiler. Ilerledikçe şehire daha çok karışıyorlardı. Daha fazla ev, pazar , market ve insanları görüyorlardı,  nasıl bir şeyle karşılaşacakları konusunda daha fazla endişeleniyorlardı. Farrin Hanım bir anda yere yığıldı. Maryam etrafına bakınarak aceleyle " Anne! Yardım edin lütfen! Anne ! " Demeye başladı.Insanlar telaşla Maryam'in başına toplandı. Aralarından biri Maryam'a su uzattı. Maryam suyu aldı ve biraz eline döküp annesine püskürttü. Farrin Hanım kendine gelmeye başlamıştı. Farrin Hanım'ın bilinci yerine geldiğinde bir anda ürkerek kalkmaya çalıştı. Maryam şaşırarak" Anne , Anne ne yapıyorsun! bekle ."
Farrin Hanım:
- Bekleyecek birşey yok. Kalk gidelim."
Maryam :
-Anne ! Hastaneye gidelim."
Farrin Hanım Maryam'in elini tutup yerden kaldırarak :
- Eşyaları al ve gidelim Maryam. Açlıktan olmalı.
Maryam annesine şaşkınlıkla baktı. Annesinin davranışları değişmişti.  Sanki annesi sert bir kayaya dönüşmüştü.Maryam de çantaları alıp annesinin peşine takıldı. Ikisi biraz yürüdükten sonra karşılarına küçük bir lokanta çıktı. Farrin Hanım " Maryam gel yemek yiyelim artık açlıktan öleceğiz " dedi. Ikisi de kamyona  bindiklerin den beri sadece bir bisküvi yemişlerdi. Ikisi lokantadaki ilk buldukları masaya oturdular. Maryam annesine doğrularak sessizce " ya  tüm yemekleri yemediğiz yemeklerse?" Diye fısıldadı. Annesinin cevap vermesine fırsat kalmadan masaya biri geldi ve kendi dillerinde "siparişiniz nedir?" Diye sordu . Farrin Hanım:
"Acaba İngilizce konuşabilir misiniz ve acaba burada ödeme dolarla yapılabilir mi ? "diye sordu. Maryam hemen  "yemek olarak neler var? " Diye sordu. Adam " menü önünüzde duruyor efendim isterseniz ona bakın ve burada ödemenizi dolarla yapabilirsiniz. "dedi . Farrin Hanım ve Maryam sanki ilk defa dışarıda yemek yiyormuş gibi  şaşkın davranışlar sergiliyorlardı. Lokantadan çıktıklarında  Güneş artık batmaya yüz tutmuştu. Ikisininde aklından geçen tek soru;  geceyi nerede ve nasıl geçirecekleriydi. Lokantadan çıktıklarında ikisinde de bir duraksama vardı. Gidecekleri bir yer bile yoktu. Daha ne kadar yürüyebilirlerdi. Karanlık bastırınca ne yapacaklardı?Farrin Hanım yavaş adımlarla yürümeye başladı. Maryam annesinin aklındakine anlam vermeden tekrar peşinden gitti. Karanlık çökmüştü ikiside sokakta  yapayalnız kalmıştı . Maryam annesinin kolunu sıkı sıkı kavramış, dizlerini   montla örtmüş bir şekilde bankta oturuyorlardı. Farrin Hanım derin düşüncelerle bunalmış ,yorgun düşmüştu. Farrin Hanım " Maryam istersen başını omzuma koy ve uyu ,ben uyanık kalırım." Dedi. Maryam "Uykum yok. Sen daha bitkin bir haldesin."dedi ama  ikisi de sabaha kadar korkudan uyuyamadı. Güneş ilk ışıklarını vurmaya başladığında artık daha az korkuyorlardı ama ne yapacakları konusunda hâlâ endişeliydiler. Güneş artık iyice görünmeye başlamıştı ve insanlar yavaş yavaş tekrar hareketlenmeye başlamışlardı. Maryam ve Farrin Hanım ellerinden ne gelirse yapmaya çalışıyor tekrar dışarıda kalmak istemiyorlardı. Biraz yürüdükten sonra girdikleri sokağın en başındaki bir dükkana girdiler. Farrin Hanım, kasada duran  adama ingilizce " merhaba , acaba size birşey sorabilirmiyim. bu mahallede bildiğiniz kiralık bir ev varmı?" Diye sordu. Adam şaşkın bir bakışla" Evet... Bu mahallede birkaç boş ev var ama sahipleriyle konuşmalısınız. " Dedi. Maryam bir anda  " Bizi sahipleriyle görüştürebilirmisiniz?" Diye atıldı. Farrin Hanım  sert bir bakışla başını Maryam'a çevirdi. Adam  "tabi ,  isterseniz şimdi sizi götüreyim." Dedi. Farrin Hanım tanımadığı birinden  yardım almak istemese de  dışarıda kalmamak için çaresizlikle kabul etti. Adam dükkanı kapatarak Farrin Hanım ve Maryam'in bir kaç adım önünden yürümeye başladı. İkisi de çekinerek ve korkarak adamı takip ettiler. Adam bir anda " bu arada ben adım Narek ,siz galiba buralarda yenisiniz." Diyerek biraz sohbet etmeye çalıştı ama Maryam ve Farrin Hanım hem çekiniyor hem de ne dediğini tam anlamıyorlardı . Biraz yürüdükten sonra  üç katlı mavi renkli bir binanın önüne geldiler. Adam içeriye girmeden önce ikisine dönerek " siz burada bekleyin ben evin sahibini çağırayım "dedi. Farrin Hanım başını sallayarak onayladı. Bir kaç dakika bekledikten sonra adam ve yaşlı bir kadın dışarıya çıktı. Yaşlı kadın tuhaf bir şekilde onlara bakarak
"Bana getirdiğin kiracılar bunlar mı Narek?" Dedi. Maryam kadına kaşlarını çatarak baktı. Farrin Hanım Maryam'in kulağına " hiçbir şey söyleme kadınla ben konuşacağım." Diye fısıldadı. Maryam başını hafifçe salladı. Yaşlı kadın kırışık yüzünü daha da kırıştırarak  omuzlarından sarkan kırmızı şalıyla önünü  kapattı.  Arkasına dönerek " içeri gelsinler , konuşalım dedi. " Farrin Hanım ,Maryam ' a dışarıda kalmasını söyledi. Narek, Farrin Hanım' a "buyrun bayan " diye öncelik verdi. Farrin Hanım pek içeriye girmedi. Kızını dışarıda yalnız bırakmak istemediği için kapının eşiğinde kalmaya karar verdi. Onlar konuşurken Maryam etrafına dikkatli bir şekilde bakıyordu. İnsanların giyimleri, konuşmalarına dalmış bakarken Farrin Hanım arkasına dönerek        "Maryam gel." Dedi. Maryam yavaşça merdivene bir basamak çıktı. Kadın başta anahtarı şimdi vermek istemedi. Ama Farrin Hanım ve Narek 'in ısrarlarıyla vermeyi kabul etti. İşi hallettikten sonra Narek bir anda " ben artık gideyim . Benim işlerim var. Size iyi günler dedi." Farrin Hanım tekrardan adama teşekkür etti. Narek oradan ayrıldıktan sonra yaşlı kadın sandalyesinden ayağa kalkarak . Onlara ters ters baktı ve "adınız nedir? Hadi kendinizden biraz bahsedin." Dedi. Farrin Hanım kendisini , nereli olduklarını ve Maryam'i tanıttı. Yaşlı kadın kırışık ve benekli ellerini  ak saçlarına vurup düzelterek " Benim  adım Felicia , Polonyalıyım uzun zamandır burada yaşıyorum. Aslında size evime hayatta almazdım ama dışarıda kalmanız doğru olmazdı.  Tanrıya şükür edin ,bu ücrete benim evim gibisini bulamazsınız."dedi. Ve titrek ayaklarıyla yukarı kata doğru yürümeye başladı. Felicia bir anda başını çevirerek" ne bekliyorsunuz haydi gelin " dedi. Farrin Hanım Maryam'in elindeki bir kaç eşyayı alarak Maryam' le birlikte yukarı çıkmaya başladı.

JANE MARYAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin