GIRIŞ

39 12 11
                                    

Yine baharın çiçekleri kokularını her tarafa yaymış...Maryam çiçeklerin solduğu sonbaharda bile taze bir çiçekti.

Hareketlenmelerin iyice kızıştığı İran'da hayat daha da kötüye gidiyordu.Sokaklar çıkılamaz haldeydi.Bu sırada Maryam 16 yaşındaydı .Maryam her zamanki gibi yüzünü gözlerine kadar peçeyle kapatarak dışarıya çıkmak için hazırlandı.Arkadaşı Benan bahçede onu bekliyordu. Maryam her zamankinden biraz daha da tedirgin bir şekilde bahçeden Benan'la birlikte çıktı. Benan yeni gelen kumaşlardan bahsetmeye başladı. İki kız yeni gelen kumaşlardan bahsederken bir anda ufak tefek bağrışmalar olmaya başladı. Maryam korkarak Benan'ı geri dönmek için ikna etmeye çalıştı. Benan "Maryam birşey olmaz bizi ilgilendirmeyen birşey hadi gidelim lütfen kötü bir şey olmayacak, hadi gidelim lütfen " diye ısrar ediyordu. Ikilem arasında kalan Maryam sonunda Benan'ın ısrarlarına dayanamayıp Benan'la gitmeye karar verdi. Bir anda kurşun sesleri ve bir çok ses yükselmeye başladı. Bu sefer birşeylerin ters döndüğü belliydi Maryam hemen Benan'ı dürttü ve "Benan kötü şeyler oluyor dedim sana. Gel sesler daha fazla yaklaşmadan bir yere gizlenelim . Benan bu sefer ısrar edemezdi ve hemen telaşla "nereye saklanalım, özür dilerim senin sözünü dinlemeliydim bizi bu duruma ben soktum gerçekten çok üzgünüm Maryam." Diye sızlanıyordu. O sırada Maryam Benan'ın kolundan tutarak bir evin merdiveninin arasına girdi. Bir anda yükselen sesler daha da yakınlaştı. Bir sürü insan bağıra bağıra ve bir şeyleri kırıp döke protesto yapıyorlardı. Maryam korkudan beyaz teni sarıya dönmüştü büyük siyah gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Benan'ın da hali ondan farksız değildi. Kızlar hemen korkuyla oradan kaçmaya başladılar . Çarşafları ayaklarına dolana dolana eve kadar koştular . Eve varınca ikisinin de korkuyla ve yorgunlukla karışık atan kalpleri dışarıya firlıyacaktı. Hemen kendilerini bahçeye attılar. Benan bahçeye girer girmez kendini bahçede bulunan musluğun yanında buldu. Maryam bir anda gülmeye başladı. Benan ona şaşkın şaşkın bakarak"neye gülüyorsun?" dedi. Maryam "Nasıl koştuk ama çarşaf ayağımıza dolanmış seke seke ,düşe kalka nasıl kaçtık bizi pencereden kimler görse herhalde korkudan delirdiler demiştir."
Benan:
- Evet, gerçekten öyleydi. Hayatımda seni hiç böyle koşarken görmedim.
Dedi ve güldü.Maryam :
- Sende gelir gelmez kendini musluğun önüne attın. Öyle bir içtin ki muhetmelen bir hafta boyunca hepimiz sussuz kalıcaz.
Benan:
- Tamam, hadi iceriye girelim.
Maryam kapıyı çalar çalmaz annesi kapıyı açtı ve " Siz pazara gitmediniz mi? "
Benan:
- Yolda bir grupla karşılaştık ve gitmekten vazgeçtik.Sonuçta kumaşlar canımızdan daha değerli değil öyle değilmi Farrin Teyze ?
Farrin
-Öyle tabiki de candan daha değerli değil, ikimizde iyi görünmüyorsunuz hemen içeriye girin.

Maryam yaşadığı şeyin azda olsa hâlâ şokundaydı.Bir anda kendini yere atıp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.  Farrin Hanım hemen yere çömlerek ona sarıldı.Benan, Maryam'ın kolunu okşayarak  ağlamaya başladı ve" Sakin ol , lütfen ağlama! senin ağladığını görünce benimde içimden ağlamak  geliyor."
Maryam dönüp Benan'a sarıldı ve" Ya bizi görüp öldürselerdi ya ..." sözünü bitiremedi.Benan "Tamam, hepsi benim yüzümden özür dilerim." dedi.  Aradan birkaç saat geçtikten sonra Maryam ve Benan yeni yeni kendilerine gelmeye başladılar.Benan artık eve gitmek için izin istedi zaten Benan ve Maryam hem kuzen hem de  birbirlerine komşuydu ,ikisi kız kardeş gibiydi . Maryam olanları unutmaya çalışsa da hala kendini pek iyi hissetmiyordu.Bir anda kapının çalınmasıyla ürperdi ,Maryam başını örtüsüyle kapatarak annesinden önce kapıya koştu.Babası şaşkın bir gülümsemeyle " Iyi misin Maryamim ?" dedi. Tekrar ağlayarak olayı anlatmaya başladı.Babası kızının elinden tutarak oturdu "kızım sakin ol , sen benim kızımsın böyle şeylerden korkmamalısın.Benim Maryamim narin olduğu kadar güçlüdür de " dedi ve gülümsedi. Maryam göz yaşlarını silip başını sallayarak onayladı ve ayağa kalktı.Odasına doğru yavaş adımlarla gitti.Farrin Hanım Maryam'in odaya gittiğini görünce hemen kocasının yanına gitti ve neler olduğunu sordu. Hassan Bey durumların iyice kızıştığını kendilerinin artık bir diken üzerinde yaşadığını söyledi. Bu yüzden fazla dışarıya çıkmamaları ve çıkarken çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.Hassan Bey " Eğer elimden gelirse görevden istifamı isteyeceğim." diye konuşmasına ekledi.Farrin Hanım , Hassan Bey için gerçekten korkmaya başlamıştı bunun için görevden çıkma kararına destek verdi.
                                                * * *

Aradan birkaç hafta geçmişti ama herşey daha da beter bir hal almıştı.Maryam'i bu olaylar çok derinden etkilemişti. Sürekli evde kalmak dışarıya çıksa bile etrafta kimsenin bulunmaması kendisini ister istemez üzüyor ve korkutuyordu . Maryam bir sabah bağrışmalarla uyandı ve hemen perdeyi biraz aralayıp dışarıya baktı. Pek görünmese de bir çok insan bağırarak ellerindekileri  sallayarak yürüyorlardı. Maryam telaşla  annesinin odasına koştu. Annesi de dışarıyı izliyordu. Maryam'i gören annesi bir anda ağlamaya başladı.Maryam annesine sarılarak " Anne ne oldu ? Neden ağlıyorsun?" Dedi.
Farrin Hanım "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. " Diye tekrarlayıp duruyordu.  Maryam yönetimin değişmesinin( devrimin)kendisini ve ailesini  hangi boyutta etkileyeceğini az çok anlamasa da, o da olacakları tahmin ediyordu . Maryam bir anda " Anne  Babam ! Babama birşey olmaz değil mi? Anne babama  söyleyelim  buradan gidelim." Farrin Hanım bir anda Maryam'a dönerek" Baban eve gelmeden önce biz hazırlığımızı yapalım,baban geldiğinde buradan gideriz."Maryam ve Farrin Hanım hemen hazırlıklarını yapmaya başladılar. Akşam üstü Maryam ve Farrin Hanım hazırlıkları bitirip beklemeye başladılar ama tam 3 gün boyunca Hassan Bey ne eve geldi ne de ondan bir haber aldılar. Farrin Hanım , endişeden sabahlıyordu.

Saat 03.12 geçiyordu ,Farrin Hanım aklindaki düşüncelerle kaybolmuşken  kapının çalınmasıyla bir anda irkildi ve kapıya koştu.Başta açmaktan tereddüt etti ama sonra kapıyı biraz aralayarak bakmaya çalıştı karşısında kocasını gören Farrin Hanım ağlamaya başladı. Hassan Bey yavaşça içeriye girdi ve Farrin hanıma sarıldı. Farrin Hanım ağlayarak " Neredeydin ? Ne oldu? neden gelmedin?" Diye sorular sormaya başladı Bir anda Hassan Bey  başını eğdi ve fısıldayarak " Yarın sabah güneş doğmadan önce Maryam' i al ve kimseye görünmeden git." Dedi. Farrin Hanım ağlamayı keserek " Ya sen sen gelmeyecek misin? Biz seni bekliyoduk. Ben Maryam'i şimdi uyandırayım " diyip tam kalkarken Hassan Bey onu kolundan tutup çekti " Ben gelemem, beni boşverin sen Maryam ve kendini kurtar." Dedi.
Farrin Hanım" Neden gelmiyorsun. Burada yapacak bir şeyimiz kalmadı." Tam  Maryam diye bağıracakken Hassan Bey eliyle ağzını kapattı.Ve yavaşça kalkarak Farrin Hanım'la birlikte pencereye yöneldi perdeyi biraz aralayarak dışarıda duran askerleri gösterdi , fısıldayarak " bu gördüğün askerler benim herhangi bir hareketimde hepimizi öldürür.Ben artık bir idam mahkümüyüm .sadece sizi son bir kez görebilmek için geldim. " Der demez Farrin Hanım tekrar ağlamaya başladı.
Hassan Bey Farrin Hanım ' ın göz yaşlarını silerek " Farrin ağlama, vakit geçiyor. Sadece birkaç saatim kaldı beni dinle , Beni artık bir kenara bırak ve Maryam'in geleceğine bak ona yokluğumu hissettirme .Ona doğru ve yanlışı öğret."  Bu sözler ağzından dökülürken gözlerindeki yaşları durduramıyordu. Ikisi çaresizlikle birbirlerine sarıldılar. Daha sonra Hassan Bey kalkıp Maryam'in odasına doğru yürüdü ve kapıyı yavaşça aralayıp içeriye girdi kızının saçını okşadı ve başından öptü ve yavaşça odadan ayrıldı.

Hassan Bey Farrin Hanım'ın yanına oturdu ve elini tutarak  ne yapmaları gerektiğini konuşmaya başladı . Saatler geride kaldı ve artık gitme vakti gelmişti. Hassan Bey eşine sarıldı ve alnından öptü. Yavaşça kulağına  " dediklerimi unutma."
Diye fısıldadı ve evden ayrıldı.  Farrin Hanım Kapıyı kapatır kapatmaz yere çömelip sessizce ağladı.  güneşin doğmasına az bir vakit kalmıştı. Farrin Hanım aceleyle çantaları kapının önüne getirdi ve Maryam'i uyandırmak için odasına gitti . Farrin Hanım aceleyle Maryam'i sert bir şekilde dürttü.Maryam bir anda korkuyla yatağından fırladı ve annesine uykuyla karışık şaşkın bakışlarla baktı. Farrin Hanım bir anda " Hadi çabuk giyin, gidiyoruz." Dedi. Maryam " Babam geldi mi ? Ben hemen hazırlanıyorum bekle hemen geliyorum." Der demez çarşaflarını alıp giyinmek için aceleyle gitti.Farrin Hanım göz yaşlarını tutamadı ama tekrar göz yaşlarını silerek Maryam'in çantasını da alıp odadan çıktı.  Maryam giyindiğinde annesi çoktan hazırdı. Aceleyle Maryam ayakkabılarını giydi ve bahçeye çıktılar. Maryam'a sessizce hareket etmesi gerektiğini ve sorularına sonra cevap vereceğini söyledi. Maryam başıyla onayladı.Farrin Hanım kapıyı kilitledikten sonra Maryam'in elinden tutup bahçeden dışarıya çıktı.

JANE MARYAM Where stories live. Discover now