6. Bölüm TEHLİKELİ DOKUNUŞLAR

24.9K 1K 1.1K
                                    

Evett ikinci kurgumu da yayınladım.
Sıcak Esinti kurguma da bir şans verebilirsiniz. Sıcak Esinti bu kurguma nazaran daha sıklıkla+18 sahneleri olacaktır bilginizle.

Oy ve yorum atarsanız çok sevinirim.
1k görüntülenmeye çok az kaldı teşekkür ederim.

Keyifli Okumalar.

Bir hışımla açılan odamın kapısıyla, bakışlarım kapıya dikilmişti.

Barkın karşımdaydı.

Sert bakışlarını üzerimde gezdirdiğini hissediyordum. İzlediğim videonun şokunu atlatamamışken, Barkının yanıma gelip beni sarsmasıyla ona döndüm.

"Ne izledin sen!" kulağımı delecek şekilde bağırmasıyla irkildim. Karşımdaki adam videodaki silahı tutan kişiydi. Ve silah ile vurduğu kişi Mehmet Akdemirdi.

Gökay'ın hayatından dolayı silahları, kanları görmeye alışıktım; fakat bu sefer gördüğüm, o kanları döken kişinin kanıydı.

Başımda duran adam beni sarsmaya ve bağırmaya devam ediyordu.

"Sana diyorum İzel!" Ben olduğum yerde dururken o da yerdeki telefonu fark edip telefonu almak için eğildi. Ekranda hâlâ izlediğim video açıktı, Barkın ekrandaki videoya bir süre baktıktan sonra telefonu bir hışımla duvara fırlattı. Telefonu fırlatması ile olduğum yerde titredim.

Beklemediğim bir anda Barkın bir eliyle çenemi tuttu, beni sertçe duvara itti. Sessiz odada benim korku dolu kalp atışlarım, Barkının ise nefes sesleri.

"Bu" dedi nefesi tüm vücudumu ele geçirirken "Gördüklerini" tane tane söylüyordu, bu beni daha çok korkutuyordu. "Kimseye ama kimseye" durdu ve yüzüme baktı. Çatık kaşları ile gözlerindeki anlam veremediğim intikam, nefret duygusuyla bakıyordu. Son kelimesini söylerken bakışlarını dudaklarıma indirdi, dudaklarıma bakarak "Anlatmayacaksın!" dedi.

"Anladın mı ?" bağırarak söylediği tüm kelimelerde her defasında irkiliyordum. Sorduğu soruya sadece kafamı sallayarak yanıt verdim.

Daha sonra Barkın elini çenemden çekti, geriye doğru adımladı. Hiçbir şey demeden odadan çıktı.

Barkının odadan çıkmasıyla gözümde her an düşmeyi bekleyen gözyaşlarım daha fazla tutamadan akmaya başladı. Bu gözyaşlarımın sebebi korkumdu, korkuyordum. Gözünü kırpmadan, eli titremeden Mehmet Akdemiri öldürmüştü. Ben onun geliniydim, ona yaptıysa bana da yapardı. Bu adam benide öldürürdü.

Duvara sürtünerek yere çömeldim. Deli gibi ağlıyordum, durduramıyordum. Bir an önce gitmem gerekti buradan, yoksa bende ölecektim. Hiçbir suçum yoktu, ne sebeple buradaydım bunu bile bilmiyordum.

Ağlamaktan bitap düşen gözlerim, uykusuzluğumla birlikte kapandı.

Sabahın erken saatlerinde gözümü açtım. Yerde uzanmış bir şekilde uyumuştum, her tarafım ağrıyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığım sırada başım aniden dönmeye başladı. Dünkü yorgunluktan olması gerekti. Duvara tutunarak yavaşça ayağa kalktım. Odadaki lavaboya girdim, elimi yüzüme soğuk su ile yıkadım. Az da olsa kendime gelmiştim.

Lavabodan çıkıp, odaya geri döndüğümde aklım hâlâ dündeydi. Barkının normal bir iş insanı olmadığını buraya geldiğimde zaten anlamıştım. Fakat bu kadar da beklemiyordum. Bir katille aynı evde bulunuyordum, beni burada zorla tutuyordu. Dünkü olanlar aklıma gelince gözlerim tekrardan yaşardı.

ZAMANSIZ AŞK +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin