ZAMANSIZ AŞK +18

19. Bölüm KİRLİ YÜZLER

🕯️

400 OY- 600 YORUM SINIRI

19. Bölüm KİRLİ YÜZLER

"Bugün bir parti var, eğlence yeri gibi düşün. Mafyaların toplanıp güçlerini gösterdiği bir mekan,oldukça sert ve ağır geçecek. Tabii tek gitmem saçma olur, yanımda sen olursan gücüm daha da ön plana çıkar." Eline aldığı kahvaltı bıçağıyla bir süre oyalandı.

"Benden ne yapmamı istiyorsun?"

"Yanımda olmanı.." elindeki kahvaltı bıçağını masaya geriye bıraktığında yüzünü bana çevirdi. "Bizim camia da evli kalabilen mafya sayısı çok az, genelde evli kalabilenlere saygı duyarlar. Bu yüzden bu gece partiye benimle gelmeni isteyeceğim." Ellerini birbirine geçirerek bana kilitlendi, ağzımdan çıkacak cümleyi bekliyordu.

"Tanıdığım birileri var mı peki?"

"Evet, Barkın Tekinoğlu var. Ama korkma, sana hiçbir şey yapamaz." Demek o da gelecekti, bu benim hoşuma giden bir şey olacaktı. Yüzümde hafif bir tebessüm oluşsa da bunu Gökay'a göstermeden sakladım.

"Tamam, geliyorum."

"Özür dilerim, İzel." dediğinde hangi biri için diliyordu bilmiyordum.

Tabağa çevirdiğim başımı hafifçe yukarı kaldırdım, bakışlarımı ona diktim. "Ne için?" derken ellerimi birbirine kenetleyip masanın üzerinde bıraktım. O da bir elini ellerimin üzerine kondurup ısısını vermek istercesine sardı.

"Daha yeni kendine gelirken seni hemen partiye götürdüğüm için. Biraz daha beklemek, dinlenmeni isterdim ama önemli olmasa inan bende gitmezdim." cümlesi bittiğinde ellerimi geri çekip bacaklarımın üzerine koydum.

"Önemli değil, iyi hissediyorum kendimi." diyerek geçiştirdim. Bir partiye ihtiyacım vardı, nasıl bir partiydi bilmiyordum ama mafyalar işin içindeyse o şey pahalı ve kalitelidir.

"O zaman akşama hazır ol, erkenden varalım." başımla onu onayladım ve geri kahvaltıya döndüm.

1 gün önce

Dudaklarım, Barkın'ın bahçeden ayrılmasıyla Gökaydan ayrıldı. Ona inat yapıyordum her şeyi, madem İlayda'yı tanıyordu ve seviyordu bana açıklama yapana kadar onu delirtirdim.

Gökaydan birkaç adım uzaklaştığımda yüzünde mutlu bir ifade takınmıştı. "Bu bir ilk olabilir." Dediğinde onu pek de ciddiye almadan yalancı bir gülümseme kondurdum suratıma.

"Ben içerdeyim." deyip içeriye geçtim. Fazla yüz göz olmak istemiyordum.

Eve geçtiğim gibi cebimdeki kağıt aklıma geldi, bu kağıdı ulu ortada açamazdım Gökay her an girebilirdi içeriye ve sorardı.

Hızlı adımlarla kendi odama çıktım. Odaya girer girmez arkadan kapıyı kapattım, ama kilitlemedim, bir işler karıştırdığım belli olunsun istemezdim.

Odadaki koltuğa geçip oturduğumda elimi cebimdeki kağıda attım. Kağıt parçası parmaklarıma değdiğinde çekip çıkardım cebimden. Kağıda baktığımda küçük bir kağıttı, ne yazdığını tahmin edebiliyordum, aynı şekilde edemiyordum da.