7. Bölüm DERİNLEŞEN ARZULAR

23.7K 898 449
                                    


Arkadaşlar öncelikle bu bölümü sonradan düzenledim. Olduğundan fazla kişi bu bölümü değiştirmemi istedi, sizin gibi benim de pek içime sinen bir bölüm değildi. Bölümü silmek yerine rahatsız edici sahnelerini kestim, yerine daha makul şeyler yazmaya çalıştım. Lütfen, bu kitabı tek ben yazmıyorum bu kitabın yazarı sizlersiniz de. Kurguda herhangi bir rahatsız olduğunuz bir sahne veya bölüm varsa lütfen belirtiniz ki ona göre ilerleyeyim. Ben isterim ki bu hatalarımı düzelteyim. Şimdiden teşekkürler güzel yorumlarınız için 🦋

 Şimdiden teşekkürler güzel yorumlarınız için 🦋

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


7. Bölüm DERİNLEŞEN ARZULAR


"Ama abi acil durum diyorum." Barkın tekrar bağıracağı sırada salonun içerisinde birden fazla ayak sesleri yükseldi. Birden komple siyah giyinen adamlar salona daldı.

En önde ise Gökay duruyordu.

Ben Barkının kucağındaydım. Ve Gökay da bunu görüyordu. Gözlerindeki ateşi görebiliyordum.

Gökay elini belindeki silaha götürdü, silahı havaya kaldırmasıyla silah patladı.

Patlayan silahın sesiyle herkes kendini kontrol ediyordu. Bende bir şey yoktu, Barkının adamlarında da. Tek Barkına bakmamıştım. Ona dönüp baktığımda onda da bir şey olmadığını fark ettim.

"Bir dahakine ıskalamam!" küfredercesine bu cümleyi kuran Gökaydı. Bilerek ıskalamıştı. Sıktığı kurşun duvara isabet etmişti.

Gökay, hızlı ve emin adımlarla yanımıza ulaştı. Kolumu koparmak istercesine çekti. O an ki şiddetle Barkının üzerinden kalkarken Barkın sert bir şekilde beni kendisine çekti. Tekrardan Gökay beni kendine çekeceği sırada Barkın yine izin vermedi.

Adeta iki adamın arasında kalmıştım. Bir gün bir tarafta kalacaktım fakat hangi taraf onu da bilemezdim.

"Olay çıksın istemezsin, Barkın Tekinoğlu. Karımı bırak!" dişlerinin arasından tıslarcasına konuşmuştu Barkına. Elbette Barkın buna karşı kayıtsız kalmazdı, öyle de olmuştu.

"Olayı bir kere başlattınız. Devamını getirmek bana düştü." Barkın beni hâlâ tutuyordu. Gökay ise tepeme düşmüş karga gibiydi. Her an kapacak potansiyeldeydi.

"Senin derdin ben ve babamla, karımı bu işe bulaştırma!" Gökay elini bana doğru uzattı. Uzattığı elini tuttum, ve ayağa kalktım.
Gökay beni baştan aşağıya süzdükten sonra, arkamda duran kalabalığa seslendi.

"Yengenize ceket, kıyafet bir şeyler getirin." Adamlar birbirlerine baktılar, içlerinden biri üzerindeki ceketi çıkarıp yanımıza geldi.

ZAMANSIZ AŞK +18Where stories live. Discover now