ᴀɢɢʀᴇꜱꜱɪᴏɴ

187 15 208
                                    

"H...nm.."

"Ha...nm"

"Han...ma.."

"HANMA BEY!" kendisine yüksek tonda seslenilmesi onun irkilerek uyanmasına yetmişti.

"Oh tanrıya şükür uyanıksınız..!" dedi kadın derin bir nefes vererek. Uyanan genç ise uyanır uyanmaz gözüne değen loş ışıkla yüzünü ekşitti.

"Neredeyse bir gündür uyuyorsunuz Hanma bey!" diyerek ekledi kadın endişeyle. Hanma, yüzünü sıvazlayıp çok ta enerjik olmayan bir sesle cevapladı kadını.

"Belki de verdiğiniz saçma sapan ilaçlar yüzündendir." kadın bir süre duraksasa da arından gülümseyerek cevap verdi.

"Hanma bey biliyorsunuz ki o ilaçları almak zorundasınız... Ama bununla ilgili doktorunuzla konuşacağım belki dozuyla ilgili bir değişiklik yapabilirler." diyerek kontrollerine devam etti kadın.

Bir süre sessizlik çöktü odaya. Kimse konuşmadı. Kadın rutin kontrollerine devam etti ve Hanma'da bunun bir an önce bitmesini bekledi.

Fakat daha sonra konuşmaya o başladı.

"Tanrıya inanıyor musun?" dedi mırıldanan bir sesle. Kadın sorduğu soruyla gence baktı.

"Efendim?"

"Tanrıya şükür... demiştin daha demin. İnanıyor musun bir tanrı olduğuna?" Kadın, odadaki sandalyelerden birini alıp hastanın karşısına oturdu önce.

"Şey, sonuçta dini inancı yüksek bir aileden geldim ve böyle eğitildim. Yani evet inanıyorum."

"Peki ailen böyle olmasaydı da inanır mıydın varlığına?" kadın, düşünür gibi yaptı.

"Muhtemelen. Sonuçta içimde birilerine sığınma, güvenme içgüdüsü var. Kimseye güvenmediğim, sığınamadığım zaman kendimi hep kilisede bulmuşumdur." dedi kadın.

"Peki ya sen?" Hanma, gözlerini kadına dikti.

"Ben inanmıyorum. İnanmayı denedim. Senin gibi kimseye sığınamadığım tek anda ona, tanrıya sığınmayı denedim ama beni reddetti." dedi hızlıca.

Kazutora içindi bu. Tanrı'dan ilk isteği Kazutora'nın yaşamasıydı. Ama onu da reddetmişti. Bir süre sessizlik çöktü odaya yine. Daha sonra kadın, iç çekti ve oğlana baktı narince.

"Burada diyebileceğim çok bir şey yok... Ama diyebileceğim tek şey Tanrı'nın lütfunu kazanmak için zorluklara göğüs germen gerektiğidir. Kim bilir belki bunu yapman için sana yanıt vermedi. Ve belki de bundan sonra verir." dedi kadın gülümseyerek. Daha sonra kolundaki saate baktı ve yerinden kalktı.

"Daha fazla sohbet edelim isterdim ama bakmam gereken çok hasta var. Umarım biraz olsun yardımım dokunmuştur. Kendinize iyi bakın Hanma bey." diyerek odadan çıktı hasta bakıcı.

Hanma, dizlerine doğru eğildi oturduğu yerden. Daha sonra avuçlarıyla yüzünü kapadı.

"Böyle bencil birinin lütfunu kazanmak için yapmam bunu."

><><

"Hadi be nerede kaldın?! Alt tarafı arabadan içecekleri getireceksin be oğlum!" dedi Mikey, Baji'ye. Mitsuya sinirli bir gülümsemeyle konuştu.

"Siz neden buradasınız lan..?"

"Ayıp oluyor! Hakkai'yi çağırıyorsun bizi istemiyorsun Mitsuya!" diyerek yanıtladı onu Mikey.

"Verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür dileriz Mitsuya-san... Anlatmaya çalıştım ama Baji dinlemedi..." dedi Chifuyu mahçup bir şekilde.

ᴅᴇᴀᴅʟʏ ᴋɪꜱꜱ / ᴮᵃʲⁱᶠᵘʸᵘ ᴬⁿᵍˢᵗ // 𝐒𝟐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin