ɴᴏᴛ ᴇɴᴏᴜɢʜ ᴇᴠɪᴅᴇɴᴄᴇ

62 10 364
                                    

(Dipnot: Bu bölümü hiç ama hiç içime sinmedi, cringelikten geçilmiyor ve dahası yani okumadan bilin istedim iyi okumalar 🥹❤️🫂)
------------------------------------------------------------

"Kisaki ben, memnun oldum."

Baji'nin aynı anda hem kanı çekilmiş, hem de sinirden kanının kaynadığını hissetmişti.

"Biliyorum şuan aklından geçenleri. Ölesiye kadar dövmek istiyorsun beni değil mi? Ama burada olduğun için de yapamıyorsun." dedi Baji'ye bakmayarak.

"Yok. Senin kolay kolay ölmene izin vermeyeceğim emin ol." dedi Baji dişlerini sıkarak. Kisaki sırıttı bu cümlesine karşı.

"Dikkatli ol ama. Bunu yaparken etrafındaki birilerini kaybetme." demesiyle yakasında Baji'nin elini hissetmesi bir olmuştu.

"Sakın. Etrafımdaki kimseye elini sürmeyeceksin Kisaki. Yemin ederim pişman ederim seni." dedi Baji sinirli ama bir o kadar da fısıldar bir tonda. Kisaki, her ne kadar bir anlığına şaşırmış da olsa tekrar hafifçe sırıtarak gözlüğünü düzeltti.

"Bakıyorum da görmeyeli aşırı korumacı olmuşsun. Merak ediyorum acaba... Kazutora'yı koruyamadığın için mi böyle oldun?" Baji, o an yüzünü dağıtmak için yumruğunu kaldırsa da birinin onu durdurmasıyla bunu yapamamıştı.

"Adliyedeyiz değil mi, Baji? Kendini kontrol etmelisin." Baji, kafasını yukarı kaldırınca Mikey'nin gülümseyerek ona baktığını gördü.

"Mikey..."

"Kenchin'i kaybettim de... onu ararken kendimi burada buldum!" dedi hâlâ gülümserken.

"Siz beraber değil miydiniz?" dedi Baji kendi kendine. Ama yine de kafaya çok takmadı. Sonuçta Mikey burada olmasa Baji kendini kontrol edemeyebilirdi. Ve bu da davalarını kaybetmelerine yol açabilirdi.

O anda anladı Baji. Kisaki'nin amacı da buydu. Onu sinirlendirip haksız tarafa düşürmeye çalışacaktı.

Mikey'nin "Anladın değil mi?" demesiyle tekrar Mikey'e baktı. Yoksa aslında amacı Draken'i aramak değil de... onu durdurmak mıydı?

"Sen Kisaki olmalısın. Bir kere karşılaşmıştık seninle." dedi Mikey. Kisaki, neler olduğuna anlam veremese de yakasını düzelterek konuştu.

"Ve sen?"

"Mikey de bana." Baji, ikisinin bu kadar normal bir şekilde konuştuğuna inanamıyordu. Yine de araya girmek istemedi.

"İzana'nın üvey kardeşiyim ben." dedi gülümsemeye devam ederken. Ama sanki bu sefer, gülümsemesi farklı bir şey ifade ediyordu.

"Ah öyle mi? Memnun oldum." Kisaki'nin keyfi bunu duyunca sanki yerine gelmiş gibiydi. Bu Baji'yi daha çok sinirlendiriyordu.

"Mikey... bunları bu adama söylemek istediğine emin misin?" diye sordu ona. Mikey geri adam atacak gibi değildi zaten.

"Tabii. Ha bu arada... tanıştığımıza göre artık şunu söyleyebilirim..." diyerek Kisaki'ye bir adım daha yaklaştı.

"Eğer bu dava sizin lehinize çıkarsa senin ölümünün o çocuğun, Kazutora'nın ölümünden daha zor olacağından emin olmak için her şeyi yapacağım." o kadar kısık bir sesle söylemişti ki yanında oturan Baji bile bir şey duyamamıştı.

Kisaki'nin suratındaki sırıtış bir santim bile oynamamıştı. Sadece Mikey'e baktı.

"Sabırsızlıkla bekliyorum."

"Güzel." diyerek tekrar Baji'nin arkasına geçti. O sırada da Kisaki, iç geçirerek yerinden kalktı.

"Artık bundan sonrasını mahkeme salonunda görüşürüz değil mi? Şimdi avukatımın yanına gitmem lazım." diyerek oradan ayrıldı.

ᴅᴇᴀᴅʟʏ ᴋɪꜱꜱ / ᴮᵃʲⁱᶠᵘʸᵘ ᴬⁿᵍˢᵗ // 𝐒𝟐Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin