ᴅᴇᴀᴅʟʏ ᴋɪꜱꜱ / ᴮᵃʲⁱᶠᵘʸᵘ ᴬⁿᵍˢᵗ // 𝐒𝟐

ɢʀɪᴇꜰ

En niyahetinde Baji, hastaneden çıkıp gitmişti. Ne kadar iyi olduğunu söylese de Hanma'nın söyledikleri kafasından çıkmıyordu.

Hanma'nın haksız olduğunu düşünmüyordu. Ve sorun da buydu. Kazutora'yı cidden düşündüğü olmuş muydu ki?

Onun için bir şeyler yapmış mıydı? Onun gerçekten ne istediğini hiç anlayabilmiş miydi?

Kafasındaki sorulardan, çalan telefonuyla birlikte kurtulmuştu. Arayan Chifuyu'ydu.

Çok bekletmeden telefonu açtı.

"Chifuyu? Ne oldu?" diye sordu telefondaki gence. Genç ise telefonun cevaplanmış olmasından dolayı rahat bir nefes vermişti.

"Baji neredesin sen? Shinichiro-san ile beraber dönmediniz..." dedi üzüldüğü belli olan bir sesle. Baji saçlarını karıştırıp iç çekerek cevap verdi.

"Chifuyu... Chifuyum..." dedi ikisi arasında duraklayarak. "Biraz kafamı dağıtmam gerekiyordu. Yanına gelip senin de moralini bozmak istemedim." Chifuyu bir süre sessiz kaldı.

"Neredesin peki şimdi? Yanına geleyim." dedi ardından. Baji, Chifuyu'nun da üzülmesini gerçekten istemiyordu.

"Fuyu lütfen... biraz yalnız kalmak istiyorum." dedi zorla. Chifuyu, yalnızken bir şey olmasından korkuyordu.

"Söz veriyorum iyi olacağım." Chifuyu yine duraksadı. Daha sonra iç çekti.

"En geç 8'de evdesin."

"Anlaşıldı sevgilim." dedi gülerek Baji. Chifuyu da dayanamayıp gülümsemişti.

"Dikkatli ol. Seviyorum seni."

"Ben de..." diyerek kapattılar telefonu. Baji, arkasındaki kocaman kayaya yaslandı ardından. Derin bir nefes alıp elleriyle yüzünü gizledi.

"Bu yüzden hep buraya geliyordun değil mi...Tora..?"

><><
Flashback
(3 sene önce)

"Tora düşeceksin oradan!" dedi genç, kayalıklarda seken oğlana. Kazutora, Baji'ye bakarak gülümsedi ona.

"Merak etme! Bunu hep yapıyorum ben~" dedi genç bir kaydan diğerine atlamaya devam ederken. Baji yine de endişeliydi ve elini tuttu oğlanın. Kayalıklarda zıplayan genç bile afallamış, bakakalmıştı ona.

Baji, Kazutora'nın ona bakmasına şaşırmıştı. Tek kaşını kaldırıp konuştu.

"Ne? En azından elini tutmama izin ver. Böylece güvende olduğundan emin olurum." Kazutora önce şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırmış, daha sonra ise kıkırdamıştı.

"Ne yani? Beni mi koruyacaksın şimdi sen?" Baji oğlana gülümsemişti.

"Her zaman." Kazutora'nın kahkahası yerini narin bir gülümsemeye bıraktı. Baji'nin elini tutarak kayalıklarda sıçramaya devam ederken konuştu.

"Her ne yaparsam yapayım mı?"

"Her ne yaparsan yap."

"Her ne olursa da mı?"

"Evet, her ne olursa." Kazutora Baji'ye, Baji ise Kazutora'ya gülümsüyordu şimdi. Esen rüzgar Baji'yi biraz ürpertmişti. Kazutora'ya bakarak konuştu.

"Ne zaman geliyoruz?" Kazutora adımlarını hızlandırarak, büyük bir hevesle konuştu.

"Çok az kaldı!" dedi. Birkaç dakika daha yürüdüler. Ellerindeki abur cuburları sallayarak, kampüs ve kampüs hayatından bahsettiler. Ve bir süre ise Kazutora olduğu yerde durdu.