Bölüm 65

156 26 4
                                    

-65.BÖLÜM-

Havalar giderek soğumaya başlamıştı. Dışarıda çalışanlar artık kapalı yerlere sığınıyor ve orada işlerini hallediyorlardı. Kocaman bir arazinin içine inşa edilen küçük Altuğlu çiftliğinin sakinleri günlerini,büyük güne hazırlanarak geçiriyorlardı. İki gün önce öldürülen Kevser'in kadınlarından birinin cesedinin sahiplerine verilmesi ile son bulan parti(!) Buse'nin küçüp çaplı bir sinir krizi geçirmesine neden olmuştu. Kömürlükte odunlarını kırmakla meşgul olan Siwon'un yanında durmuş onu izlerken bir yandan da düşünüyordu. Bacaklarını aşağı sarkıtıp oturduğu yerden zıpladı. Son bir kütüğü de kıran Siwon,tepesinde topladığı saçlarını eliyle düzeltip kıza döndüğünde "Nereye?" diye sordu. Buse," Gidip ders çalışacağım" dedi.

Onun arkasından bakan genç adam,kızın bitmek tükenmeyen siniri karşısında ürküyordu artık. Başını geriye atıp "Ecmel!" diye bağırdığında Buse durup kendisine döndü. Merakla ne söyleyeceğini beklerken Siwon "Akşam için gelip seni alacağım tamam mı?" dediğinde kız omuz silkip "Tamam" dedi ardından yeniden önüne dönüp yürümeye başladı. Ahırların olduğu bölüme geldiğinde Lax'ı bir kızla öpüşürken gören Buse,başını sallayıp gülümsedi. "Kızı yedin bitirdin Lax.!" Diye söylendi ardından. İçini çekip kollarını iki yana açtığında başını eğdi ve onu gördü. Her ne yapıyorsa yapmayı bırakmış dikkatle kendisine bakıyordu kara gözleri. Hiçbir şey söylemeden Rıza'nın yanından geçip gittiğinde genç adam gözlerini kısmış ve bir müddet onun arkasından bakmıştı. Elindeki nacakla küçük çıraları daha da küçültürken aklında bin bir soru vardı.

Buse,odasına girip kapısını kapadı. Ardından üzerindekilerden bir çırpıda kurtulup kendisini banyoya attı. Soğuk suyun altına girip bir müddet öyle durduğunda çok beklemeden dışarı çıktı. Havanın soğuk olmasına aldırış etmeden ıslak ve çıplak bir şekilde küçük oturma odasına geçti ve ekranın karşısına geçip oturdu. Eline almış kumandayla televizyonu açıp videoyu çalıştırdığında hemen önünde duran kağıt ve kalemlerini eline alıp not almaya başladı.

"Poyraz Altun. Namı değer Kılıç." Diye söylendi.

"Senem Altun. Esmer. Boynundaki zincir saf altından yapılmış. Ve tuhaf bir şekilde uzayabiliyor. Özel yapım. Kara kuşak ve bu alanda birkaç derecesi var." Buse, içini çekip Senem'in isminin üzerinde durdu. Haklıydı. Üç sene önceki baskında kız iyi savunma yapmıştı. Bir de kılıç kullanmıştı haspam!

"Anıl Burak Koca. Sansar! Buz öfkesiyle biliniyor. Ekibin içindeki en serin kanlı kişi. Poyraz'dan bile önce"

Askeri eğitimini ve onun öncesinde aldığı eğitimlere baktıkça Buse'nin sinir kat sayısı tavan yapıyordu. Bu adamlar asker gibi eğitilmişlerdi. Dişlerini sıkarak diğer videoya geçti. "Ebru Tulu Erdem. Jinekolog. Anıl Burak Koca ile uzun bir süredir birlikte. Evlenmeye kesin gözüyle bakılıyor. Vasıfsız."

"Öldürülmesi kolay yani?" diye mırıldandı genç kız.

"Nefes Altun Ayazoğlu! Poyraz Kılıç Altun'un kız kardeşi. Ateş Ayazoğlu'nun eşi. Okuduğu üniversite dışında herhangi bir özelliği bilinmiyor. Dövüş sporları konusunda bir bilgiye rastlanılmadı ama almış olduğu eğitimler gizli tutuluyor. Kevser'in ona taktığı isim: Pandora. Nefha Altuğlu'nun yerine gösterilen ve onun kimliğine ve servetine sahip olan biri. Hasta olmasına rağmen fazla güçlü."

"Fazla mı güçlü? Siktir be! Babamın dayaklarından nasibini alırken öyle bir gücü göremedim ben! Pandora'ymış! Açacağız yakında o kutuyu merak etmesin! O kimliği de serveti de alacağız ondan! Zavallı kocası!" diye tısladığında Ateş hakkında tek bir bilgi edinememiş olmak canını sıkıyordu.

TUTKU OYUNU 2. SEZON (KAN VE GÜL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin