11 "sugar"

613 69 75
                                    


Ölen kardeşinin yasını mı tut? Aşağılık herif.. bazen o kadar duygusuz oluyordu ki ondan gerçekten nefret ediyordum.

Yumruğumu sıktım. Ondan gerçekten nefret ediyordum. Gözlerinin içine bakıyordum. Keşke şu an ne hissettiğimi , ne kadar acıdığını o da hissedebilseydi. Yutkundum.

"Nasıl bu kadar duygusuz olabilirsin?"

Soruma yanıt vermeyeceğini biliyordum ama yine de sordum. Gözlerini kapattı bir kaç saniyeliğine, alnındaki teri elinin tersiyle sildi. Hala pek iyi gözükmüyordu ama bu artık umrumda değildi.

Tekrar gözlerimiz buluştuğunda onda bir şeyler aradım. Belki kalkanını indirir diye bekledim. Ama olmadı. Gözlerini kaçırdı. Tam o sırada kapı çaldı.

Jungkook hemen kapıya baktı. "Gel!"

Kapı açıldığında ben de oraya baktım. Taehyung hafifçe kapının arasından buraya baktı. Beni görünce yüzü değişti. Ben de memnun değildim zaten onu gördüğüme o yüzden göz devirdim.

"Min Yoongi yine sıkıntı çıkarıyor.."

Gizlice Jungkook'un yüz ifadesine baktım. Dudağını ısırıp bir şeyler düşünüyormuş gibiydi. Tekrar Taehyung'a baktığımda o direkt beni izliyordu. Bakışları tuhaftı. Sanki benim Jungkook'un yanımda olmam onu endişelendirmiş gibiydi. Tuhafıma gitmişti.

"Geliyorum, siz çatıya çıkın."

Taehyung talimat almış gibi kafasını eğdiğinde gözlerini kısıp yine bana bakıyordu. Jungkook bunu fark etmiş olacak ki o da bana bakıyordu. Ortada garip bir hava vardı. Taehyung'tan sebepsiz tırsmıştım o yüzden hafifçe Jungkook'un yanına biraz daha yaklaştım.

Taehyung dalga geçer bir ifadeyle sırıttı. Yine de gözlerimi kaçırmadım.
Jungkook bir anda sıkkın bir nefes verip yanımdan geçip gittiğinde kaşlarımı çattım.

Taehyung kapıdan biraz geri çekildi ve Jungkook çıktı. O hala gitmemişti.

"Ne bakıyorsun Taehyung? " Dedim en sonunda.

Gülümseyip beni süzdü. Kollarını göğsünde bağlayıp kapıya yaslandı. "Okula hala geliyorsun.. gerçekten beni şaşırtıyorsun."

Omuz silktim. Ee yani? Ben de kollarımı göğsümde bağladım. "Yani? Demek istediğin bir şey mi var bana?"

Sırıtıp kafasını öne eğdi. "Ben sana yeteri kadar şey söyledim."

Ben de gülümsedim. "Merak etme ben de her söylediğini polise ilettim."

Yine de etkilenmemişti. Hala küstahça bana bakıyordu. "Bizim ülkemizdeki polisler vatandaşlarına sadıktır."

Irkçılık mı yapıyordu yani? Polisler onun tarafında mı olacak zannediyordu?

"Nerdeler şu an?" Ellerini açıp etrafa baktı.

Kaşlarımı çattım. Cidden bugün konuşmaya gelmeleri gerekmiyor muydu? Ne zaman ifade alacaklardı?

Taehyung memnun bir ifadeyle gülümsedi. "Polisler ikinci ailem benim güzelim.. Sence hiç böyle durumlar yaşamadık mı sanıyorsun?"

Gözlerimi kırpıştırdım. Nasıl yani? Polisler bunların tarafında mı olacaktı. Suçlu olmalarına rağmen? Kaşlarımı çattım.

"Kimsin sen?" Diye sordum.

"Jungkook kadar benim de bir itibarım var.." Göz kırptı. "Hafife alınacak biri değilim."

Dudağımı ısırdım. Paranın her şeyi çözdüğü sanan tiplerdendi. Ama onlar da elbet çöküyorlardı. Çökmelerini ben sağlayacaktım. Kendimden emin bir şekilde başımı dik tuttum.

fake devil - jjkWhere stories live. Discover now